AB’YE İHRACATTA ÇİMENTO, ALÜMİNYUM, DEMİR ÇELİK, GÜBRE VE ELEKTRİK ÜRÜNLERİNDEKARBON VERGİSİ BAŞLIYOR
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu dünya çapında iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik şimdiye kadarkien kapsamlı ve iddialı yasa taslağı “Fit for 55” paketini 14 Temmuz’da açıkladı.
İzmir Enternasyonel Fuarı ile eş zamanlı olarak Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda Ege İhracatçıBirlikleri organizasyonuyla gerçekleştirilen “İzmir İş Günleri Programı”nda; Avrupa Birliği YeşilMutabakatı kapsamında gerçekleşecek dekarbonizasyon süreci ele alındı.
EİB’nin ana gündem maddesi Yeşil Mutabakat
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, Avrupa Birliği ile Türkiye’nin 143 milyardolar ticaret hacmi olduğunu hatırlatarak, Yeşil Mutabakatı ana gündem maddesi olarak benimseyenEİB’nin faaliyetleri ve projeleriyle ilgili bilgi verdi.
“AB ile ticaretimizde birçok sektörde önemli tedarikçi konumundayız. İhracatçı birliklerin sektörelaksiyon planları ile düşük karbonlu ekonomi sürecini hızlandırması en önemli adımlardan biri. Biz EİBolarak küresel iklim rejiminin çerçevesini netleştiren Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı kapsamında,birçok proje gerçekleştiriyoruz. 2020’yi “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettik ve “SürdürülebilirlikManifestosu” hazırladık. Sürdürülebilirlik Çalışma Grubumuz her geçen gün ajandasına yeni projelerekliyor. Birliğimiz kapsamında sıfır atık sıfır atık belgesi aldık. Birleşmiş Milletler inisiyatifi GlobalCompact’a Türkiye’den üye olan ilk İhracatçı Birliği olduk.”
Sanayi ve tarım sektörlerinde düşük karbonlu kalkınmaya geçiş
EİB Sürdürülebilirlik Günleri başlığı ile Yeşil Anlaşma hakkında firmaları bilgilendirdikleri bir dizi eğitimprogramı organize ettiklerini anlatan İşbırakmaz, “Türkiye’nin organik ürün ihracatının yüzde 75’ibölgemizden gerçekleştiriliyor. Organik sektörümüz Yeşil Mutabakat ve İklim Değişikliği konubaşlıklarında iki projeye başvurdu. Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projemiz kapsamında daürünlerimizin akredite olmuş laboratuvarlarda analizlerini yapıyoruz. Sanayi ve tarım sektörlerimizinçevreci ve düşük karbonlu kalkınmaya geçişini hızlandırmak için firmalarımıza Sürdürülebilir UR-GEprojelerimizle destek veriyoruz.” dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ve AB’ye ihracata ilave vergi getiren “Sınırda Karbon DüzenlemeMekanizması”nın temel prensiplerine dair öne çıkan başlıklar;
-Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması; kademeli olarak devreye girecek. 2023’te geçiş aşamasıbaşlayacak ve 2025’te sona erecek.
-Ülkelerin, Sınırda Karbon sertifikalarıyla emisyonları karşıladığını göstermeleri gerekecek. Çimento,alüminyum, demir çelik, gübre ve elektrik gibi en yüksek karbon emisyonu ve riski olan sektörlerdebaşlayacak.
-Şimdilik sadece bu ürünler etkilenecek. Her şirketin geleceğine, ülke ekonomilerine hayati biryatırım. Böylelikle Türkiye ile AB arasında hem Gümrük Birliği içerisinde hem de uluslararası alanda işbirliği olacak.
AYM, Gümrük Birliği ve DTÖ kurallarıyla uyumlu, şeffaf ve adil olmalı
-2021 yılı Haziran’da AB’nin hedeflerini taahhüt haline getiren hükme bağlayan iklim yasası yürürlüğegirdi. Temmuz’da ise 2030 için belirlenen yüzde 55 karbon nötr hedefine uyarlanmış mevzuatpaketinin ortaya kondu.
-Türkiye, bu mekanizmanın Gümrük Birliği ve DTÖ kurallarıyla uyumlu olmasını, şeffaf ve adil olmasıgerektiğini, korumacı bir politika olarak uygulanmaması gerektiğini, çimento-demir çelik-alüminyumgibi sektörlerde büyük dönüşüm gerektiren alanlarda finansman kaynaklarına erişim anlamında AB ileiş birliği içinde olma taraftarı.
-Önümüzdeki günlerde döngüsel ekonomiye dair motorlu taşıtlar, elektrik elektronik, tekstil,konfeksiyon ve kimyasallar gibi sektörlerin dahil olduğu kapsamlı AB sektör stratejisi açıklanacak.İhracatımızda motorlu taşıtlar yüzde 70, tekstil yüzde 50, elektronik eşyalar yüzde 40 orana sahip.
-Sanayi ürünlerinin Yeşil Mutabakat ile karşılaşabileceği önemli hususlar ve temel ihtiyaçlar; yeşildönüşüm için uygun finansman kaynaklarının temini, Ar-Ge ve geri dönüşüm teknolojilerine erişim,temiz enerji ve yeşil temiz ulaşım imkanlarından yararlanılması.
-Pazara girişte karbon salınımın ölçülmesi, sertifikasyonu, yeniden üretime kazandırma, atıkdönüşümü önemli unsurlar. Kimyasallarda ülkemizin AB ile mevzuat uyumlu politika veuygulamalarını oluşturması, EKO etiketleme kriterlerinin karşılanması gerekecek.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin temelinde Yeşil Mutabakat var
-Sürdürülebilirlik kapsamında; AB’nin ortak tarım politikası; sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşturacakşekle dönüştürülecek.
-Kimyasal pestisitler, gübreler ve antibiyotiklerin kullanımını ciddi oranda azaltacak. Organik tarımınartırılması ve üretimden tedariğe kadar çevresel ayak izi konusunda tüm taraflara bilgi sağlanması içindijital takip sistemi kurulacak.
-Enerji sektörünün yenilenebilir enerji üzerine kurulması, hidrojen kullanımının yaygınlaştırılması,inşaat sektöründe enerji verimliliğini artırmak için renovasyon/yenileme dalgası başlatılacağı daaçıklandı.
-AB, Aralık 2020’de açıkladığı Sürdürülebilir ve Akıllı Ulaşım Stratejisi ile ulaşım kaynaklı emisyonlarıyüzde 90 oranında azaltmayı amaçlıyor. 2035’te fosil yakıtlı araçların üretiminin durdurulmasıhedefleniyor.
-Küresel iş birliği yönünde bir inisiyatif var. AB yeşil dönüşüm çerçevesinde tüm ticari anlaşmalarınahükümleri ekliyor. Japonya, Vietnam, İngiltere ile yapılan anlaşmalar buna örnek. Türkiye ile ABarasında Gümrük Birliği güncellemesinde de aynı düzenleme olabilir.
Birleşik Krallık’ın sürdürülebilirlik politikasına yönelik öne çıkan başlıklar şu şekilde;
-Birleşik Krallık’ın yenilikçi yeşil teknolojiler geliştirerek küresel yeşil dönüşümde öncü rol alabileceği,yeşil finans için de küresel bir hub haline gelerek yeşil teknoloji ve finansmanın merkezi halinegeleceği yönünde görüşler hakim.
-Birleşik Krallık, yeşil dönüşüm için 12 milyar pound civarında yeni yatırım yapmayı planlıyor. Aynızamanda yeşil ekonomiye uygun faaliyet gösterecek 250 bin istihdam sağlanacak. 2050 yılına kadarnet sıfır emisyon taahhüdünü ortaya koyan ilk büyük ölçekli ekonomi.
-31 Ekim-12 Kasım’da Glasgow’da Birleşik Krallık ev sahipliğinde Taraflar İklim Değişikliği Konferansı"COP26" zirvesi düzenlenecek. Böylelikle gelişmeleri domine eden bir ülke haline gelmede önemli birrol üstlenecek.
-Yeşil büyüme projelerine 2 milyar pound’luk bir finansman ayrılmış durumda. Birleşik Krallık; plastiksektöründe 2022 yılının Nisan ayından itibaren gerek içerde üretilecek gerek ithal edilecek plastikürünlerde kullanılacak hammaddenin en az yüzde 30’luk kısmının geri dönüştürülenhammaddelerden elde edilen bir mal olmasını, ürün olmasını zorunlu kılıyor.
Avrupa Yeşil Mutabakatı Rusya’nın ihracatı ve üretimi için riskler taşıyor
Rusya’nın sürdürülebilirlik politikasına yönelik öne çıkan başlıklar şu şekilde;
-Rusya’nın ihracatının ve ithalatının yüzde 35’i AB ile. Rus ekonomisinin 2013’te ihracatının yüzde 71’ienerji kaynaklıyken 2020’de bu rakam yüzde 42, 2021’de yüzde 44’te seyrediyor. Ve bu enerjiihracatının 2013’te yüzde 50si, 2020’de yüzde 45’i AB’ye yönelik.
-Rusya’nın 2020’de 12 milyar dolar civarında kömür ihracatı var. Bu oranın da yüzde 20’si AB’yeyönelik. 2013-2021 yılları arasında maden kömürü üretimi yüzde 30 arttı. Dolayısıyla Rusya karbonayak izi üretiminde büyüyor.
-Karbon kaçağı olma ihtimali olan ürünler; enerji yoğun sektörler; demir çelik, alüminyum, kauçuk,plastik ürünleri, gübre ve kağıt Rusya’nın ihracatında çok önemli paya sahip. Avrupa Yeşil MutabakatıRusya’nın ihracatı ve üretimi için riskler taşıyor. Paris Anlaşması ile tarafların 2030 yılında tümyükümlülükleri getirmeleri halinde Rusya’nın enerji ihracatının yüzde 20 düşeceği öngörülüyor.
“Ticaretin Geleceği: Güncel Gelişmeler” webinarı; AB Türkiye Delegasyonu Ticaret ve İktisadi BölümBaşkanı B.Przywara, AB Nezdinde Ticaret Başmüşaviri Canan Nilüfer Dora, Londra Ticaret BaşmüşaviriTarık Sönmez, Moskova Ticaret Başmüşaviri Feridun Başer’in katılımlarıyla Ege İhracatçı BirlikleriGenel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. HABER MERKEZİ
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu dünya çapında iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik şimdiye kadarkien kapsamlı ve iddialı yasa taslağı “Fit for 55” paketini 14 Temmuz’da açıkladı.
İzmir Enternasyonel Fuarı ile eş zamanlı olarak Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda Ege İhracatçıBirlikleri organizasyonuyla gerçekleştirilen “İzmir İş Günleri Programı”nda; Avrupa Birliği YeşilMutabakatı kapsamında gerçekleşecek dekarbonizasyon süreci ele alındı.
EİB’nin ana gündem maddesi Yeşil Mutabakat
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, Avrupa Birliği ile Türkiye’nin 143 milyardolar ticaret hacmi olduğunu hatırlatarak, Yeşil Mutabakatı ana gündem maddesi olarak benimseyenEİB’nin faaliyetleri ve projeleriyle ilgili bilgi verdi.
“AB ile ticaretimizde birçok sektörde önemli tedarikçi konumundayız. İhracatçı birliklerin sektörelaksiyon planları ile düşük karbonlu ekonomi sürecini hızlandırması en önemli adımlardan biri. Biz EİBolarak küresel iklim rejiminin çerçevesini netleştiren Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı kapsamında,birçok proje gerçekleştiriyoruz. 2020’yi “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettik ve “SürdürülebilirlikManifestosu” hazırladık. Sürdürülebilirlik Çalışma Grubumuz her geçen gün ajandasına yeni projelerekliyor. Birliğimiz kapsamında sıfır atık sıfır atık belgesi aldık. Birleşmiş Milletler inisiyatifi GlobalCompact’a Türkiye’den üye olan ilk İhracatçı Birliği olduk.”
Sanayi ve tarım sektörlerinde düşük karbonlu kalkınmaya geçiş
EİB Sürdürülebilirlik Günleri başlığı ile Yeşil Anlaşma hakkında firmaları bilgilendirdikleri bir dizi eğitimprogramı organize ettiklerini anlatan İşbırakmaz, “Türkiye’nin organik ürün ihracatının yüzde 75’ibölgemizden gerçekleştiriliyor. Organik sektörümüz Yeşil Mutabakat ve İklim Değişikliği konubaşlıklarında iki projeye başvurdu. Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projemiz kapsamında daürünlerimizin akredite olmuş laboratuvarlarda analizlerini yapıyoruz. Sanayi ve tarım sektörlerimizinçevreci ve düşük karbonlu kalkınmaya geçişini hızlandırmak için firmalarımıza Sürdürülebilir UR-GEprojelerimizle destek veriyoruz.” dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ve AB’ye ihracata ilave vergi getiren “Sınırda Karbon DüzenlemeMekanizması”nın temel prensiplerine dair öne çıkan başlıklar;
-Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması; kademeli olarak devreye girecek. 2023’te geçiş aşamasıbaşlayacak ve 2025’te sona erecek.
-Ülkelerin, Sınırda Karbon sertifikalarıyla emisyonları karşıladığını göstermeleri gerekecek. Çimento,alüminyum, demir çelik, gübre ve elektrik gibi en yüksek karbon emisyonu ve riski olan sektörlerdebaşlayacak.
-Şimdilik sadece bu ürünler etkilenecek. Her şirketin geleceğine, ülke ekonomilerine hayati biryatırım. Böylelikle Türkiye ile AB arasında hem Gümrük Birliği içerisinde hem de uluslararası alanda işbirliği olacak.
AYM, Gümrük Birliği ve DTÖ kurallarıyla uyumlu, şeffaf ve adil olmalı
-2021 yılı Haziran’da AB’nin hedeflerini taahhüt haline getiren hükme bağlayan iklim yasası yürürlüğegirdi. Temmuz’da ise 2030 için belirlenen yüzde 55 karbon nötr hedefine uyarlanmış mevzuatpaketinin ortaya kondu.
-Türkiye, bu mekanizmanın Gümrük Birliği ve DTÖ kurallarıyla uyumlu olmasını, şeffaf ve adil olmasıgerektiğini, korumacı bir politika olarak uygulanmaması gerektiğini, çimento-demir çelik-alüminyumgibi sektörlerde büyük dönüşüm gerektiren alanlarda finansman kaynaklarına erişim anlamında AB ileiş birliği içinde olma taraftarı.
-Önümüzdeki günlerde döngüsel ekonomiye dair motorlu taşıtlar, elektrik elektronik, tekstil,konfeksiyon ve kimyasallar gibi sektörlerin dahil olduğu kapsamlı AB sektör stratejisi açıklanacak.İhracatımızda motorlu taşıtlar yüzde 70, tekstil yüzde 50, elektronik eşyalar yüzde 40 orana sahip.
-Sanayi ürünlerinin Yeşil Mutabakat ile karşılaşabileceği önemli hususlar ve temel ihtiyaçlar; yeşildönüşüm için uygun finansman kaynaklarının temini, Ar-Ge ve geri dönüşüm teknolojilerine erişim,temiz enerji ve yeşil temiz ulaşım imkanlarından yararlanılması.
-Pazara girişte karbon salınımın ölçülmesi, sertifikasyonu, yeniden üretime kazandırma, atıkdönüşümü önemli unsurlar. Kimyasallarda ülkemizin AB ile mevzuat uyumlu politika veuygulamalarını oluşturması, EKO etiketleme kriterlerinin karşılanması gerekecek.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin temelinde Yeşil Mutabakat var
-Sürdürülebilirlik kapsamında; AB’nin ortak tarım politikası; sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşturacakşekle dönüştürülecek.
-Kimyasal pestisitler, gübreler ve antibiyotiklerin kullanımını ciddi oranda azaltacak. Organik tarımınartırılması ve üretimden tedariğe kadar çevresel ayak izi konusunda tüm taraflara bilgi sağlanması içindijital takip sistemi kurulacak.
-Enerji sektörünün yenilenebilir enerji üzerine kurulması, hidrojen kullanımının yaygınlaştırılması,inşaat sektöründe enerji verimliliğini artırmak için renovasyon/yenileme dalgası başlatılacağı daaçıklandı.
-AB, Aralık 2020’de açıkladığı Sürdürülebilir ve Akıllı Ulaşım Stratejisi ile ulaşım kaynaklı emisyonlarıyüzde 90 oranında azaltmayı amaçlıyor. 2035’te fosil yakıtlı araçların üretiminin durdurulmasıhedefleniyor.
-Küresel iş birliği yönünde bir inisiyatif var. AB yeşil dönüşüm çerçevesinde tüm ticari anlaşmalarınahükümleri ekliyor. Japonya, Vietnam, İngiltere ile yapılan anlaşmalar buna örnek. Türkiye ile ABarasında Gümrük Birliği güncellemesinde de aynı düzenleme olabilir.
Birleşik Krallık’ın sürdürülebilirlik politikasına yönelik öne çıkan başlıklar şu şekilde;
-Birleşik Krallık’ın yenilikçi yeşil teknolojiler geliştirerek küresel yeşil dönüşümde öncü rol alabileceği,yeşil finans için de küresel bir hub haline gelerek yeşil teknoloji ve finansmanın merkezi halinegeleceği yönünde görüşler hakim.
-Birleşik Krallık, yeşil dönüşüm için 12 milyar pound civarında yeni yatırım yapmayı planlıyor. Aynızamanda yeşil ekonomiye uygun faaliyet gösterecek 250 bin istihdam sağlanacak. 2050 yılına kadarnet sıfır emisyon taahhüdünü ortaya koyan ilk büyük ölçekli ekonomi.
-31 Ekim-12 Kasım’da Glasgow’da Birleşik Krallık ev sahipliğinde Taraflar İklim Değişikliği Konferansı"COP26" zirvesi düzenlenecek. Böylelikle gelişmeleri domine eden bir ülke haline gelmede önemli birrol üstlenecek.
-Yeşil büyüme projelerine 2 milyar pound’luk bir finansman ayrılmış durumda. Birleşik Krallık; plastiksektöründe 2022 yılının Nisan ayından itibaren gerek içerde üretilecek gerek ithal edilecek plastikürünlerde kullanılacak hammaddenin en az yüzde 30’luk kısmının geri dönüştürülenhammaddelerden elde edilen bir mal olmasını, ürün olmasını zorunlu kılıyor.
Avrupa Yeşil Mutabakatı Rusya’nın ihracatı ve üretimi için riskler taşıyor
Rusya’nın sürdürülebilirlik politikasına yönelik öne çıkan başlıklar şu şekilde;
-Rusya’nın ihracatının ve ithalatının yüzde 35’i AB ile. Rus ekonomisinin 2013’te ihracatının yüzde 71’ienerji kaynaklıyken 2020’de bu rakam yüzde 42, 2021’de yüzde 44’te seyrediyor. Ve bu enerjiihracatının 2013’te yüzde 50si, 2020’de yüzde 45’i AB’ye yönelik.
-Rusya’nın 2020’de 12 milyar dolar civarında kömür ihracatı var. Bu oranın da yüzde 20’si AB’yeyönelik. 2013-2021 yılları arasında maden kömürü üretimi yüzde 30 arttı. Dolayısıyla Rusya karbonayak izi üretiminde büyüyor.
-Karbon kaçağı olma ihtimali olan ürünler; enerji yoğun sektörler; demir çelik, alüminyum, kauçuk,plastik ürünleri, gübre ve kağıt Rusya’nın ihracatında çok önemli paya sahip. Avrupa Yeşil MutabakatıRusya’nın ihracatı ve üretimi için riskler taşıyor. Paris Anlaşması ile tarafların 2030 yılında tümyükümlülükleri getirmeleri halinde Rusya’nın enerji ihracatının yüzde 20 düşeceği öngörülüyor.
“Ticaretin Geleceği: Güncel Gelişmeler” webinarı; AB Türkiye Delegasyonu Ticaret ve İktisadi BölümBaşkanı B.Przywara, AB Nezdinde Ticaret Başmüşaviri Canan Nilüfer Dora, Londra Ticaret BaşmüşaviriTarık Sönmez, Moskova Ticaret Başmüşaviri Feridun Başer’in katılımlarıyla Ege İhracatçı BirlikleriGenel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. HABER MERKEZİ