2021 yılı için memura yapılan zammı beğenmeyen Türkiye Kamu Sen, 81 ilde eş zamanlı
Cumhurbaşkanlığı ile Maliye ve Hazine Bakanlığı’na mektup yazarak ek zam talebinde bulundu.
Türkiye Kamu Sen Manisa İl Temsilcisi Mustafa Atalay, “Son 10 yıldır memur maaşları enflasyonun
bile altında kalıyor ve sürekli eriyor. Bu durum, küresel salgınla birlikte sürdürülemez bir hal almıştır.
Memurlarımız ve emeklilerimiz, yoksulluk içinde en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumdadır”
dedi.
Türkiye Kamu Sen Manisa İl Temsilciliği memur maaş zammını beğenmedi, Cumhurbaşkanlığı’na,
Maliye ve Hazine Bakanlığı’na memura ek zam talebi konulu mektup gönderdi. PTT Manisa
Başmüdürlüğü önünde basın açıklaması yapan Türkiye Kamu Sen Manisa İl Temsilcisi Mustafa Atalay,
“Memur maaş zamları açıklandı. Ne yazık ki memur ve emeklilerin maaşlarına yapılan artışlar,
ülkemizin gerçekleriyle örtüşmüyor. Son 10 yıldır memur maaşları enflasyonun bile altında kalıyor ve
sürekli eriyor. Bu durum, küresel salgınla birlikte sürdürülemez bir hal almıştır. Memurlarımız ve
emeklilerimiz, yoksulluk içinde en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumdadır. Toplu sözleşme
görüşmeleri de etkisiz sendikalar ve malum konfederasyon yüzünden yaralara çare üretmekten uzak
kalmaktadır. 2019 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda kamu görevlileri ile
emeklilerin sosyal ve özlük haklarında kayda değer bir kazanım sağlanamadığı gibi 2020 yılı için altışar
aylık dönemler halinde yüzde 4’er, 2021 yılı için ise yüzde 3’er oranında zam yapılması karara
bağlanmıştı. Buna bağlı olarak 2020 yılı içerisinde memur ve emekli maaşlarına enflasyon farkı da
dahil olmak üzere yüzde 11,56 zam yapılmışken yıllık enflasyon yüzde 14,60 olmuştur. Dolayısıyla
geçtiğimiz yıl memur maaşları resmi enflasyon karşısında yüzde 3,04 erimiş bulunmaktadır. TÜİK’in
resmi enflasyonu yıllık yüzde 14,6 oldu ama çeşitli mal ve hizmetler yüzde 28,12; ulaştırma yüzde
21,12; gıda yüzde 20,61; ev eşyası yüzde 18,04; sağlık harcamaları yüzde 16,67 oranında zamlandı.
Memur maaşlarına 2020 yılının tamamı için ortalama 463,86 TL zam yapıldı buna karşılık aynı
dönemde dört kişilik ailenin insanca yaşamak için vazgeçemeyeceği zorunlu harcamaları 965,10 TL
yükseldi. Yani yalnızca geçen yıl memurun alım gücü aylık tam 501,24 TL azaldı. 2021 yılına ilişkin
olarak ise memur maaşlarına, yılın her iki yarısı için yüzde 3, toplam kümülatif yüzde 6,1 oranında
zam yapılması kararlaştırılmıştır. Buna karşın TCMB enflasyon tahminini yüzde 9,4 olarak
güncellemiştir. 2021 yılında enflasyon hedefine ulaşılsa bile memur maaşlarının gerçekleşen
enflasyon karşısında yine en az yüzde 3,5 eriyeceği daha şimdiden kesinleşmiştir. Zaten ocak ayında
alınan yüzde 3 zam, mart ayı itibarı ile vergi dilimindeki artışa gidecektir. Durum böyle olunca memur
ve emeklilerimizin alım gücü yıldan yıla azalmakta, aile bütçesindeki açık her gün biraz daha
büyümektedir. Enflasyon farkının alım gücünde bir telafi içermediği aksine geç kalmış bir
mahsuplaşma ile memur maaşlarına reel anlamda sıfır zam yapıldığının tescili olduğu
unutulmamalıdır. Enflasyonun toplumsal boyuttaki en olumsuz etkileri hiç kuşkusuz dar ve sabit
gelirliler üzerinde görülmektedir. Memur ve emeklilerimiz alışveriş yapamaz, en temel ihtiyaçlarını
dahi karşılayamaz hale gelmiştir. Ama her ne hikmetse kamuoyunda sanki memurların bir eli yağda
bir eli baldaymış gibi afaki maaş rakamları dolaşmaktadır. Halbuki kamuoyundaki rakamlarla
memurlarımızın eline geçen rakamlar arasında dağlar kadar fark vardır” dedi.
KAMU GÖREVLİLERİ VE EMEKLİLERİN MAAŞLARI ENFLASYONUN ALTINDA
Ülkedeki gelir dağılımında adaletin sağlanması için en önemli araçlardan birinin, benimsenen ücret
politikaları olduğunu vurgulayan Atalay, “Ürünlerin fiyatına fahiş oranlarda zam gelirken maaş
artışlarının enflasyonun bile altında kalması, gelir dağılımını bozacak, ekonomik olumsuzlukların
yükünü yalnızca çalışan kesime yükleyecek bir etken olacaktır. Bir süredir var olan ekonomik
daralmanın yanı sıra COVID-19 salgınının da etkisiyle tüm dünya ekonomileri zor günlerden
geçmektedir. Dünyada pek çok devlet bu olumsuzlukları bertaraf etmek için çalışan, çalışmayan
toplumun tüm kesimlerine doğrudan gelir desteği sağlamakta, çeşitli sektörlere teşvikler
sunmaktadır. Aynı şekilde devletimiz de salgın sürecinin olumsuz ekonomik etkilerini azaltmak için
değişik sektörlere yönelik ekonomik destek ve tedbirleri hayata geçirmiştir. Ülkemizde desteğe en
çok ihtiyaç duyan kesimlerden birisi de maaşları enflasyonun bile altında kalan kamu görevlileri ve
emeklilerdir. Tüm dünya ülkeleri dar ve sabit gelirli kesime yönelik tedbir alırken ülkemizde enflasyon
yüzde 14,6 olmuş ama memur maaşına yüzde 3 artış yapılmıştır. Böyle bir uygulama, var olan
ekonomik sorunları daha da derinleştirir. Memur ve emeklilere yapılacak destek, ekonomiye de can
suyu olacak, piyasaların canlanmasını sağlayacaktır. Bu çerçevede kamu görevlilerinin ve emeklilerin
maaş artışlarının gerçekleşen enflasyon, yoksulluk sınırı ve refah payının temel alındığı bir mantık
içinde belirlenmesi gereklidir. Ortaya çıkan mağduriyetleri gidermek, enflasyona yenik düşen, temel
ve vazgeçilmez harcamalar karşısında eriyen maaşlarını telafi etmek ve alım gücünü yükseltmek
amacıyla memur ve emeklilere de bir destek paketi açıklanmasını ve kamu görevlilerine ek zam
verilmesin talep ediyoruz. Bu talebimizi ve gerekçelerini içeren mektuplarımızı ülkemizin 81 ilinden
Cumhurbaşkanımıza, Hazine ve Maliye Bakanı’na gönderiyoruz. Hazırladığımız gerçek maaş
bordrolarını da mektubumuza ekledik ve kamu çalışanlarımızın içinde bulunduğu zorluğu ortaya
koyduk. Yetkililerin memurlarımızı enflasyona ve ekonomik olumsuzluklara ezdirmeyeceğini umuyor;
maaşlardaki erimeyi karşılayacak ek bir zamla salgınla mücadelenin kahramanlarının yüzlerini
güldürmesini bekliyoruz” diye konuştu. Kamu Sen üyeleri açıklamanın ardından PTT’ye giderek
Cumhurbaşkanlığını, Hazine ve Maliye Bakanlığını mektupları gönderdiler. CÜNEYT HASÇELİK