Uzman Diyetisyen Melike
11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif geldi. Hem kilo vermek isteyenler hem de Ramazan’da sağlıklı beslenmek isteyenler için doğru bir diyet önemli. Aşırı yağlı ve şekerli beslenmek kişilerin gün içerisinde çok çabuk acıkmasına, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, kabızlık gibi problemler yaşamasına neden oluyor. Tok kalarak, bağışıklığınızı güçlendirerek ve hatta kilo vererek çok kolay oruç tutabilirsiniz.
Kilo vermek veya almak mümkün
Bu süreçte bazı kişiler Ramazan’da çok kilo verdiğini, bazı kişiler ise çok kilo aldığını anlatır. Aslında uzun süreli açlıklar kan şekeri dengesini bozar ve vücut strese girer. Stres olan vücut su veya kas kaybedip, yağ depolarını saklama eğiliminde olur. Tartıda gördüğünüz eksiler sadece su kaybı olabilir. O zaman Ramazan biter bitmez hızla ve fazlasıyla geri alabilirsiniz. Doğru beslenerek bu dönemde de normal diyetinizde olduğu gibi yağ kaybederek zayıflamak mümkün ve oldukça kolay.
Sahura kalkmadan oruç tutmayın!
Uzun süreli açlıklar kan şekeri dengesini bozuyor. Sahura kalkmayarak açlık süresini daha da uzatmak kişilerin yağ depolamasına sebep olabilir yani kilo vermek isteyen kişilerin sahura kalkması çok daha iyi bir tercihtir. Aynı şekilde sağlık açısından da sahur yapmayan kişilerde mide ve bağırsak problemleri daha sık görülüyor. Yiyip yatmak isteyen kişiler de gece geç saatte de olsa sahur öğününü tüketebilirler. Özellikle sahurda protein almak gün içerisinde daha tok kalmamızı sağlıyor. Peynir, yumurta, tost, zeytin, kuru meyveler, kuru yemişler, esmer ekmek ve salatalık sahur için iyi bir tercih. Sahurda şekerli ve kalorili yiyecekler tüketirseniz gün içerisinde çak çabuk acıkabilirsiniz.
İftarda çeşitlilik önemli
İftarınızı açarken kuru hurma veya kabızlık probleminiz varsa kuru kayısı yiyip, üzerine ılık su içebilirsiniz. Mutlaka mideyi yormadan bir başlangıç yapmak için yarım kase bile olsa çorba içmeye özen gösterin. Sonrasında gün içerisinde harcadığımız enerjiyi yerine koyabilmek için, kas kayıpları oluşturmamak için protein içeren bir öğün planlayın. Köfte, tavuk, dana antrkot, kıymalı sebze veya kıymalı kurubaklagil yemeği tüketebilirsiniz. Pirinç pilavı yerine 2 dilim esmer ekmek (tam tahıl, çavdar, tam buğday) tüketmek kan şekeri dengeniz ve mideniz için daha iyi bir tercih olacaktır. Vejeteryan beslenen kişiler ise iftarda peynirli makarna veya yumurtalı menemen tercih edebilirler. İftarda yenen kızartmalar, hamur işleri, fast food yiyecekler ise uzun süre aç kalmış mideye zarar verebilir, açlıktan dolayı streste olan vücudun yemeğinizi hemen yağ depolamasına sebep olabilir.
Açken spor yapmayın
Eski zamanlarda sabah açken spor yapmanın sağlık ve zayıflama açısından daha iyi olduğu düşünülse de son dönemde yapılan tüm çalışmalar glikojen depoları boşken spor yapmanın faydalı olmadığını gösteriyor. Aynı şekilde oruç tutan kişilerin de gün ortası ve akşam saatlerine doğru glikojen depoları boş olacağı için bu saatlerde spor yapmamaları gerekir.Spor yapmanın en doğru zamanı iftardan 1 saat sonrasıdır. Gün içerisinde egzersiz yapmak isteyen kişiler de sabahın erken saatlerinde, sahurda yenilenlerin etkisi geçmeden susatmayacak hafif egzersiz veya yürüyüşler planlayabilirler. İftardan 1 saat sonra haftada 3 gün 30 dk yürümek sağlık ve bağırsak için oldukça faydalıdır.
Kabızlık ve ödem artıyor
Özellikle bu süreçte görülen en büyük problemler kabızlık, şişkinlik ve ödem. Az beslenmeye bağlı kabızlık problemi tetiklenebilir. Bunun düzelmesi için iftarınızı kuru kayısı ve ılık su ile açabilirsiniz. İftardan sonra yürümek bağırsağınızı çalıştırır. Sahura kuru meyveler (erik, incir, kayısı) ekleyebilirsiniz. İftardan sonra probiyotikli yoğurt veya kefir tüketmek de bağırsak aktivitelerinizi hızlandırır. İftarda yenen etlerinde yanına mutlaka salata eklemeli ve içerisine biraz zeytin yağı ilave etmelisiniz.Ödem problemi de yetersiz su ve sıvı tüketimiyle artıyor. İftarla sahur arasında 2 lt su içmeye özen gösterin. Mümkünse yarım litreden fazla suyu bir anda içmeyin, iftarla sahur arasına yayarak tüketmeye çalışın. Sahurda ve iftarda yediğimiz yiyeceklerdeki tuz oranını azaltmazsak yine ödem toplayabiliriz. Özellikle turşu, sumak, pul biber, salça, sucuk gibi tuz oranı yüksek yiyecekleri tüketmeyin.
Özellikle bu süreçte görülen en büyük problemler kabızlık, şişkinlik ve ödem. Az beslenmeye bağlı kabızlık problemi tetiklenebilir. Bunun düzelmesi için iftarınızı kuru kayısı ve ılık su ile açabilirsiniz. İftardan sonra yürümek bağırsağınızı çalıştırır. Sahura kuru meyveler (erik, incir, kayısı) ekleyebilirsiniz. İftardan sonra probiyotikli yoğurt veya kefir tüketmek de bağırsak aktivitelerinizi hızlandırır. İftarda yenen etlerinde yanına mutlaka salata eklemeli ve içerisine biraz zeytin yağı ilave etmelisiniz.Ödem problemi de yetersiz su ve sıvı tüketimiyle artıyor. İftarla sahur arasında 2 lt su içmeye özen gösterin. Mümkünse yarım litreden fazla suyu bir anda içmeyin, iftarla sahur arasına yayarak tüketmeye çalışın. Sahurda ve iftarda yediğimiz yiyeceklerdeki tuz oranını azaltmazsak yine ödem toplayabiliriz. Özellikle turşu, sumak, pul biber, salça, sucuk gibi tuz oranı yüksek yiyecekleri tüketmeyin.