Taleplerine müzik ve yayın yasağı ile başlamışlardı. Bugün yirmi dört saat Kürtçe yayın yapan Tv’ler var. Kürtçe öğrenmek yasak diyorlardı bugün okullarda seçmeli ders, isteyen bu derslere devam edip Kürtçe öğrenebiliyor. OHAL’den şikayet ediyorlardı, kaldırıldı.Kısacası devlet - ne istedilerse verdi- ama ne terör azaldı ne de taleplerin arkası geldi. Talep çıtalarını her gün biraz daha yükselttiler. Suriye yapılanmasının yarattığı moral motivasyonla - bizi bu düzenlemelerle tatmin edemezsiniz, PKK sizi tükürükle boğar demeye başladılar. Devlet mülayemet gösterdikçe şımardılar, tehdit ve şantaj siyasetine başladılar. Bu küstahlığın bir sebebi de iktidarın köşesiz ve vaatçi tavrıdır. Pervin Buldan “bize ne vaat ettiğinizi açıklarım” derken aslında çıta yükseltmede iktidarın payını ifşa ediyordu.
Terörün amacı halkın iradesini kırarak onları kendi hedeflerine karşı koyamaz hale getirmek. Bıkıp usandırarak amaçlarına itiraz etmelerini engellemek.
Bahçeli’nin Öcalan’ı meclise çağırması halktan önce siyasetçilerin iradesinin kırıldığını gösteriyor.
Bu ülkede aklı başında hiç kimse terörün bitmesinden, kanın durmasından rahatsız olmaz. Tam tersine bundan mutluluk duyar.Önemli olan bunun ne karşılığı olduğudur. Ülkeyi bölünmeye götürecek taleplere evet demek sorun çözmek değil sorunu daha da büyütmek,ülkeyi çözmektir. Öcalan hangi sıfatla milli iradenin merkezi olan mecliste konuşacaktır ? Silah bırakma çağrısı yapacaksa bunun yeri asla meclis değildir,
Bu, meclisi Öcalan’ın ayakları altına almak, kanlı ayaklarını şehitlerin mukaddes hatıraları üzerinde yürütmektir.
PKK ile ne zaman pazarlık masası kurulduysa hep PKK’yı nasıl tatmin ederiz diye hareket edildi. PKK’nın hassasiyetleri kadar Türk milletinin, şehit ailelerinin hassasiyetlerine dikkat edilmedi. Halk yok sayıldı. Daha önemlisi PKK’ya ne verildiği hep halktan gizlendi. Şimdi de kimse Öcalan’a ne vaat edildiğini bilmiyor. Vatandaş bilmediği bir projeye destek olmaya çağrılıyor. Devlet/ millet meselelerinde bilinmeyene destek olmaz.
Erdoğan 22 yıldır iktidarda, hala onu tanımayan sözde muhalif siyasetçi ve gazeteciler var. Bahçeli konuştu , Erdoğan niye konuşmadı diye merakla soruyorlar. Halbuki ağız Bahçeli’nin olsa da söz Erdoğanındı. Bahçeli üzerinden milliyetçilerin direnci kırılıyor. Bunu bile anlayamamışlar.
Kendi kanaatimi söyleyeyim, Öcalan gibi bir hain mecliste konuşturulamaz. Anadilde eğitim ve yetki devri şellindeki ülkeyi bölecek düzenlemelere asla müsamaha gösterilemez. Pazarlık masasında Erdoğan’a yeniden seçilme yolunu açacak herhangi bir düzenleme olamaz.Doç.Dr.Selçuk Özdağ
SİYASET
Yayınlanma: 30 Ekim 2024 - 14:10
TAVİZLE AYRILIKÇILIK ÖNLENEMEZ
Son yirmi yılda önemli demokratik düzenlemeler yapıldı. Etnik ayrılıkçıların istismar ettiği birçok kısıtlama kaldırıldı.
SİYASET
30 Ekim 2024 - 14:10
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir