Dünyadaki istatistikler de her insanın, kendini tanıyanların içinde yüzde yirmisi tarafından sevilmediği tespit edilmiştir. Siz ne yaparsanız yapın bu durumu pek değiştiremezsiniz. Aslında bu insanların sizinle değil, kendileri ile ilgilidir. Bu konuda sorgulama yapması gerekenler bunu görmezden gelip sadece görmezden gelmeye bürünmesi ile ilgili olsa ….
Maalesef başarılı olup ta şöhretiniz arttıkça, hiç tanımadığınız halde sizi sevmeyen insanların sayıları zamanla artabilir.
Bu durum hayatın her alanında olduğu gibi spor alanında da devam etmektedir. Doğru olan ise bunları umursamamaktır. Doğru gidilen yolda da arkanıza bakmadan ilerlemektir.
MEYVE VEREN AĞAÇ…
"Meyve veren ağacı taşlanır. Güzel ile zenginin düşmanı çoktur." sözlerini de biliriz. Ataların zamanında tecrübe ederek atasözü olarak bizlere ifade ettiği gibi başarı ve başarılı olanların seveni pek yoktur. Takdir edebilmek o kadar da kolay bir zanaat değildir!
BAL ARISI MI EŞEK ARISI MI?
Çalışkan, üretken, başarılı insanlar bal arıları gibidir. Bal arıları çalışıp, bal üretirken çıkardığı vızıltılar, eşek arılarının rahatını kaçırır. Onları da çalışmaya zorlarlar. Toplumumuzda eşek arılarının sayısı da az değildir.
Başarı, içten onaylı, kendi yapılarına güvenen, eleştiriye karşı derisi dayanıklı insanları sever. Başarılı olduklarında yeterince onayı ve alkışı alamadıklarında yıkılır. Onların bu zaafını yakalayan alkışçılar da daha idareli kullanmaya başlarlar.
Maalesef toplum olarak övgüde cimri, yermede ise alabildiğine cömerdiz. Yaşarken takdir edilmek. Doğrusu bu olmalı.
SONUÇ
Ülkemizde insanların öldükten sonra camilerdeki musalla taşlarında takdir edildiğini çok sık görüyor ve şahit oluyoruz. Keşke böyle olmasa. Keşke yaşarken takdir edebilsek….
İYİ VE SAĞLIKLI GÜNLER