Etrafındaki herseye, herkese, her düşünceye olan inancını ve güvenini yitirdiğinde hersey oldukça karmaşık bir hal alır ve bu karmaşık halden çıkamayacağını düşünüp karanlık bir dip kuyuda olduğunu, burdan artık çıkışın olmadığını ve bu durumda sana yardım edebilecek hickimsenin olmadığını hissedersin.
Ne kadar karanlık olursa olsun, ne kadar kötü olursa olsun o karanlık dip kuyuda bile bir ışık yanar. Bu da umut ve cesarettir.
Bu durum hepimiz için farklı olabilir. Benim için bunun adı dayanıklılıktı. Hep benimleydi ve hayatımda ne olursa olsun ne kadar sınansamda ne kadar hersey kötü ve içinden çıkılmaz bir hal olsa da , ilerlemeye devam edersem bu durumlardan cikacagimi biliyordum. Sende çıkabilirsin. Bunu nasıl mı yapmalısın, bu kıvılcımı ateşlemek için önce etrafındaki tüm ön yargıları, tüm sesleri ve insanları susturmalı ve kendi içinde inebildigin kadar derine inerek ve dış dünyanın gelip geçici fikirlerinin ve düşüncelerinin ötesinde kim olduğunu kendine hatırlatarak. Önüne çıkan tüm ön yargilardan , kötü düşüncelerden, sana kötü gelen insanlardan nasıl kurtulduğunu gör ve bunlara rağmen hala burada olduğun için kendine güven ve teşekkür et. Bitmedi. Ve sonra ilerlemeye devam etmen için bir neden bul. İhtiyacın olan tek şey bu. Hersey benim için zor bir durum haline geldiğinde şu sözlerle yaşadım ve ilerlemeye devam ediyorum. Korkunun yüzüne bakmayı bıraktığın her deneyimle güç, cesaret ve güven kazanırsın. Bu dehşeti ben yaşadım ve geçti artık yapamayacağımı düşündüğüm herseyi yapabilirim. Çünkü biz böyle yaratıldık.
YETER Kİ KENDİNE İNAN.