Kapalıçarşı’da günlerdir hissedilen hareketlilik bugün sert şekilde ortaya çıktı. Gram altın alış fiyatı 5.500 TL seviyesine kadar çıkarken, bazı satıcılarda satış fiyatı 5.900 TL’ye kadar yükseldi. Kuyumcu esnafının tabiriyle “sattığını yerine koyamama” dönemi yeniden başladı; pek çok dükkân kısa süreli satış durakları uyguladı veya gram satışlarını geçici olarak askıya aldı.
Altın ve para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, yaşanan eğilimi 1974’ten bu yana benzerine rastlamadığı bir durum olarak nitelendirdi. Yıldırımtürk, “Bu seviyeler ve makaslar bizi 1970’lerin ortasına götürüyor” diyerek hem fiyatların hızına hem de piyasa yapısındaki kırılganlığa dikkat çekti.
Fiyatlardaki sert yükselişte küresel ve yerel bir arada etkenler rol oynuyor. Uluslararası jeopolitik gerilimler —özellikle İsrail-Gazze ve Rusya-Ukrayna krizleri— altına güvenli liman talebini artırdı. Aynı zamanda merkez bankalarının alımları ve emtia piyasalarındaki genel güçlenme de talebi besliyor. Türkiye cephesinde ise altın ithalatına getirilen kotalar ve İstanbul Altın Rafinerisi’nin üretimindeki aksama arzı kısıtlayarak yerel makası genişletti.
Kapalıçarşı’daki durum pratikte şöyle işliyor: Bir yatırımcı bugün altını alıyor, birkaç saat içinde daha yüksek fiyattan elinden çıkarabiliyor — bu da kısa süreli arbitraj fırsatları ve fiyat volatilitesinin artması anlamına geliyor. Yıldırımtürk, Türkiye ile dünya arasındaki fiyat farkının 7.000 dolara ulaştığını iddia ederek bunun tarihteki en yüksek makas olduğunu söyledi; bu tür bir makas hem yerel tüketiciyi hem de ticareti zorluyor.
Uzman yıl sonu tahminini de güncelledi. Daha önce ons altın için 3.750–3.800 dolar aralığını işaret eden Yıldırımtürk, yeni görünümde tahminini 4.300 dolara yükseltti ve “artık düşüş değil, yalnızca sınırlı düzeltme bekliyorum” dedi. Hatta long-term senaryolarda takas sistemlerinin yaygınlaşması ve doların zayıflamasıyla birlikte altının daha yüksek hedeflere —konuşmada geçen 10.000 dolar ihtimali gibi— yol alabileceğini belirtti; bu değerlendirme, yüksek belirsizlikle birlikte spekülatif bir perspektif taşıyor.
Gümüş tarafında da etkiler görülüyor: Geçen hafta 1 kilo altın almak için yaklaşık 81 kilo gümüş gerekiyorken bu hafta oran 86 kiloya yükseldi; yani gümüş altına karşı değer kaybetmedi, ama altının gölgesinde kaldı.
Bu tablo tüketiciler ve tasarruf sahipleri için iki önemli sonucu beraberinde getiriyor: kısa vadede alış-satış riskleri artarken, orta-uzun vadede portföy çeşitlendirmesi ve likidite yönetimi daha kritik hale geliyor. Hükümet ve düzenleyicilerin alacağı kararlar —ithalat politikaları, rafineri işlemleri, vergi ya da kısıtlamalar— piyasadaki belirsizliği azaltmazsa volatilite yüksek kalacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: