20. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat ve Turizm Festivali’nin panelleri ilgi odağı oldu. Ege'nin İki Kıyısında Zeytincilik konulu panele Midilli Belediye Başkanı Panagiotis Christofas, Ayvalık Belediye Başkanı
Mesut Ergin ve Gömeç Belediye Başkanı Melih Bağçı katıldı. Panelin moderatörlüğünü gazeteci yazar A. Nedim Atilla yaptı. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık ile Midilli arasinda sadece zeytin, zeytinyağı değil birçok ortak özellikli noktaları olduğunu söyledi. Başkan Mesut Ergin, Ortak projeler üretilmesi konusunda hemfikiriz. Özellikle iklim değişikliği. bahsetti, bunlar önemli şeyler ki az önce kahvemizi yudumlarken, "Yağmur yağdı mı Ayvalık'ta?" dedi. "Evet yağdı." dedik, "Akşam biraz yağdı." "Bize de yağdı." Yani iklimin mizacı bile ortak aslında. Yani bu anlamda baktığınız zaman bizim yakın zamanda ben de Midilli'deydim. Orada da bir etkinliğe katıldığımızda ortak projelerin geliştirilmesi yönünde ifadelerimiz o yönde oldu ki mesela sürdürülebilir üretim ve iklim dostu zeytincilik konusunda paneller, üniversitelerle ortak işbirliği yapabiliriz diye düşünüyorum" diye konuştu.
Midilli'de Ege Üniversitesi ile ortak sorunların oldugunu dile getiren Başkan Mesut Ergin, "Bu anlamda bu sorunların ortak projelerle bence nihayetlenebilir diye düşünüyorum. Baktığınız zaman çok ciddi ağaç sayısı var Midilli'de. Resmi rakam doğrultusunda ki Ayvalık 285 kilometrekare yüz ölçüme sahip. Bunun %41'i zeytin alanlarından oluşuyor. Ciddi bir ürün bizim için. Tabii ki bu ürün, benim de belirttiğim başlık doğrultusunda ifade etmek isterim ki bizim bu ürüne katma değer üretmemiz lazım ki bu katma değerli ürün haline getirelim. Bugün benim gözlemim, Ayvalık'taki gözlemim, yeni nesil markalaşıyor. Bu güzel bir şey. Bu markalaşmayı daha da yukarıya çıkararak turizm amaçlı gelen, turizm amaçlı gelen insanlara, yani Ayvalık'ı ziyarete gelen insanlara bu ürünleri sattırabiliriz ki bu markalaşmayla gerçekleşir. Biz bunun teşviki için de belediye olarak da kooperatif kurmuştuk. Kooperatifleşme önemli olan. Kooperatifin de iki hedefi vardı. Birincisi, ev kadınlarını üretime katabilmek. Evde ürettikleri veya el becerilerini geliştirecek ürünleri üreterek bunların satışını gerçekleştirmek. İkincisi de Ayvalık'taki küçük üreticileri, markalaşamayan küçük üreticileri aslında kooperatif çatısı altında toplayabiliriz diye düşünüyoruz. Bunun için tabii onu tam anlamıyla randımanlı bir şekilde hayata geçiremedik ama bence küçük üreticilerimizi kooperatif çatısı altında topladığımız zaman ki duyuyoruz, özellikle Yunanistan ve İtalya'da zeytincilik sektöründe kooperatifleşmenin çok önde olduğunu duyuyoruz, biliyoruz. Tabii ki Türkiye'de de bunun desteklenmesi gerekir diye düşünüyorum" diye konuştu.
Ayvalık'ta, turizm mi, öncelikli, zeytinyağı mı? diye tartışıldığını hatırlatan Ergin, "Öncelikli bakarsanız ikisi birbirini tamamlıyor. Yani zeytinyağından katma değer üreteceksin ki gelen turizm amaçlı gelen insanlara bunu satacaksın. Aslında birbirini bütünleyen şeyler bunlar. Biz de bu doğrultuda özellikle zeytin hasat festivalimizi bileşenlerimizle yapıyoruz. Bunu bu arada ifade etmek istiyorum. Yani başta Büyükşehir, Ayvalık Belediyesi, Ticaret Odamız ve diğer odalarımız, Esnaf ve Ziraat Odalarıyla birlikte bu etkinliği gerçekleştiriyoruz ve 20.'ncisi gayet de güzel gidiyor.
Biz özellikle Ayvalık'ta turizmi çeşitlendirme amaçlı özellikle ve özellikle gastronomiyi çok öncelikli olduğuna inanan bir insanım ben ki gastronomi dediğimiz zaman yine çatısında, ana temasında zeytinyağı var. Çünkü bizim mutfağımız, Ayvalık mutfağı bir mübadele mutfağıdır diyoruz ve bunun kökünde de zeytinyağından oluşan bir mutfak. İşte otlarımız ve deniz ürünlerimizle bu desteklenmiş ve ortaya bence bir Ayvalık mutfağı çıkmıştır. Onun için turizmimizin de ana dinamiğini yine zeytinyağı oluşturuyor. Bizim bunu aslında tüketimini de Türkiye genelinde artırmak, yaygınlaştırmak gerekir" diye konuştu.
Bu konuda, bütün sivil toplum örgütlerine, zeytinyağı birliklerine çok ciddi görev düştüğüne inandığını belirten Ergin, "Tüketimi artırmaya çalışmak ve Ayvalık'taki turizmi gastronomi şeklinde de düşündüğümüz zaman biz de bunu mesela ne yaptık? Mayıs ayına gastronomi festivalinin birincisini geçen yıl düzenledik. Oldukça başarılıydı. Yani sezonun öncesine gastronomi festivali, sezonun sonunda da zaten hasadın, zeytinin başladığı dönemlerde zeytinyağı festivalimizi de koyduğumuz zaman tüm belediyenin etkinlikleri aslında daha çok bunun üzerine odaklanmış durumda.
Tabii ki Ayvalık'ın coğrafi işaretli zeytinyağı, zeytinyağı Ayvalık'ın coğrafi işaretli ürünüdür. Ticaret Odamız zamanında bunu coğrafi işaretle taçlandırdı. Ben bu coğrafi işaretin gelişimi için üreticilerimize de büyük görev düştüğüne inanıyorum. Bu anlamda üreticilerimizin coğrafi işaretlere sahip, coğrafi işarete sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Ve tabii ki eğer bizim tağşişle mücadele edebilmemiz için bir sebep coğrafi işarete sıkı sıkıya sarılması lazım Ayvalık üreticisinin. Çünkü biz de belediye olarak da, hukukçumuz, bizim belediyenin avukatları sağ olsun bu konuda çalışıyor Ticaret Odasıyla birlikte. Yani Ayvalık zeytinyağı diye ortalıkta, "Şu ürün Ayvalık zeytinyağı" diye çıkıyor, hâlbuki Ayvalık'la bir alakası yok. Sahte bir adres veriyor. O adrese bakıyorsunuz Ayvalık'la bir alakası yok. Biz çok sayıda firmayla, firmayı belediye olarak da davalı kıldık, davalık olduk. Tabii bununla başarabilmek için de Ayvalık zeytinyağı hani o kadar kıymetli ki artık Ayvalık ismi de tüm Türkiye'de satılıyor. Onun için Ayvalık ismine sahip çıkmamız lazım geliyor diye düşünüyorum. Bu da bütün üreticilere, bütün bu işin içinde olan tüm üretici firmaların coğrafi işaretle bence tağşişle baş edebileceğimizi, baş edebileceğimize inanıyorum" diye konuştu.
Gastronomi ve zeytinyağının biraz daha farklı noktalara taşımanın, Ayvalık mutfağı ile birleştirip bunu daha farklı noktalara gidebileceğine değinen Başkan Ergin, "Bir sonraki aşama işte Ayvalık mutfağının bir atölyesinin oluşturulması şeklinde belediye olarak böyle bir niyetimiz var. Hem Ayvalık'ın mutfağının, dediğimiz o mübadeleyle gelen ve işte Balkanlardan, Girit'ten gelen büyüklerimizin o kültürünü artık kayıtlı hale getirmemiz. Ki bunun geçmişte yapanların olduğu, bunları da araştırıp edip öyle bir atölye kurmak istiyoruz" diye konuştu
Yorumlar
Kalan Karakter: