Başevirgen: “Yenidoğan Bebek Yardımı Gerçek Değeri Yansıtmıyor”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, 2015 yılında "her yenidoğan bebeğin ilk altını devletten" sloganıyla başlatılan doğum yardımı programının bugün ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını savundu. Başevirgen, doğum yardımının alım gücü açısından değerlendirildiğinde bebeklerin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kaldığını dile getirdi.

Başevirgen yaptığı açıklamada, “İktidar, o dönemde yarım altın karşılığı olan 300 TL tutarındaki yardımı bugün 5 bin TL’ye çıkardığını söylüyor. Ancak 2025 yılı itibarıyla yarım altının güncel değeri 13 bin 485 TL. Arada 8 bin 485 liralık bir fark var. Bu tabloya rağmen kamuoyuna ‘yardımı artırdık’ şeklinde sunulan yaklaşım, vatandaşın aklıyla alay etmektir” dedi.

“Dar gelirli aileler krizin en ağır yükünü taşıyor”
Doğum yardımıyla birlikte Türkiye’deki ailelerin bebek bakım masraflarını da gündeme getiren Başevirgen, şu değerlendirmede bulundu:

“Bir kutu bebek maması ortalama 500 TL, bir paket bebek bezi 480 TL’ye kadar yükselmiş durumda. Islak mendil, pişik kremi, ek gıda gibi temel ürünleri de dahil ettiğimizde, bebeklerin aylık masrafı en az 2 bin TL’ye ulaşıyor. Devletin yaptığı tek seferlik 5 bin TL’lik yardım ise sadece iki buçuk aylık harcamaya denk geliyor.”

“Toplumsal eşitsizlikleri derinleştiriyor”
CHP’li vekil, Avrupa ülkelerinde çocuk yardımlarının aylık olarak düzenli verildiğini vurguladı. OECD verilerine atıfta bulunan Başevirgen, Almanya’da çocuk başına 255 Euro, Polonya’da 189 Euro, İspanya’da 115 Euro yardım sağlandığını hatırlattı. Türkiye’de ise bu tutarın tek seferlik ve yaklaşık 114 Euro olduğunu belirtti.

“Bu yalnızca ekonomik kapasiteyle ilgili bir fark değil; iktidarın sosyal politikadaki önceliklerinin bir sonucudur. Her fırsatta ‘Aile Yılı’ ilan eden yönetim, yardımın niteliği ve sürekliği konusunda gerekli adımları atmıyor. Bu durum, toplumsal eşitsizliklerin kalıcı hale gelmesine neden oluyor” dedi.

“Aileler yardım değil, adalet istiyor”
Başevirgen, ekonomik kriz karşısında vatandaşların yalnız bırakıldığını ve yardım politikalarının yetersiz kaldığını savunarak açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Her geçen gün artan bebek ürünü fiyatları karşısında aileler çaresiz. Devletin sosyal yardım politikaları, halkın gerçek ihtiyaçlarını karşılamıyor. Aileler artık yardım değil, adil bir yaşam istiyor.”