Görünüm: 2019 yılı sonlarında Çin’de ortaya çıkan Covid-19 adlı yeni koronavirüs, Şubat ortalarına kadar bu bölgede etkili olduktan sonra Avrupa ve ABD tarafında hızla yayılmaya başladı. Avrupa-ABD’deki hızlanmadan 2-3 hafta sonra ülkemizde tespit edildi. Avrupa, ABD ve ülkemiz için salgında tepe noktasını henüz görmüş değiliz. Hâlen net bir tedavisi olmayan virüsün yayılma hızı ve buna karşı alınabilecek en etkili yöntemin izolasyon (evden çıkmama) olması küresel talep ve tedarik zincirleri üzerinde önemli aşağı yönlü önemli risk oluşturmakta.
Baz Senaryo ve Beklentiler: Baz senaryomuz, salgının Avrupa ve ABD’de Nisan’da, ülkemizde Mayıs’ta tepe noktaya ulaşması; Haziran’da tedbirlerde gevşemenin başlaması. Salgının etkilerini geçici görsek de toparlanmayı kademeli bekliyoruz. Küresel çapta alınan ekonomik tedbirlerin hızlı bir şekilde geri çekilmesi zor. Yeni salgın dalgasına yol açmamak adına tedbirlerdeki gevşemenin (özellikle uluslararası seyahat kısıtları) hızlı olamayacaktır. Koşulların getirdiği psikolojik etkileri de göz ardı etmemek gerekir. Kısa vadede gıda ve sağlık gibi temel ihtiyaçlara yönelik talebin öne çekildiği, online satış/hizmet imkânı olan ve evde kalınan süreçte veri hizmeti sağlanan alanda faaliyet gösterenler olumlu ayrışmaya devam edebilir. Turizm, havacılık, otomotiv, konut gibi negatif etkilenen, görece yüksek harcama gerektiren, temel ihtiyaç kapsamı dışında kalan ürünlere dayalı alanlarda faaliyet gösterenlerin de bir süre daha olumsuz ayrışması olası. Kısa vadede ağırlıklı iç pazara çalışan ve borcu olmayanlar ile online/otomasyon/dijitale yönelik yatırımlara odaklananlar; ihracat-ithalat odaklı çalışanlar ile emek yoğun/net işletme sermayesi yüksek olanlara göre olumlu ayrışabilir. Düşük petrol fiyatlarının bir seferlik olumsuz etkilerine rağmen orta vadede talepteki toparlanma ve görece düşük maliyetler enerji sektörüne olan etkileri sınırlayacaktır. Ekonomik yavaşlama bankacılık sektörünü baskılayabilir.
Ekonomik Tahminler: Baz senaryomuza/varsayımlarımıza göre makro tahminlerimizde yaptığımız değişiklikler Tablo 1’de yer almakta. Özetle, ekonomik büyüme tarafında, yıllık bazda 1Ç20’de güçlü bir artışın ardından, 2Ç20’de sert bir daralma olmasını; 3Ç20’de itibariyle kademeli olarak beklediğimiz dipten dönüşün 4Ç20’de momentum kazanmasını bekliyoruz. Sağlıklı bir öngörü yapabilmenin ve/veya beklenti oluşturabilmenin son derece zor olduğu yüksek belirsizlik/oynaklık ortamında, açıklanacak her türlü veri/haber vs.’nin tahminlerimizde yeni ve önemli ölçüde revize ihtiyacı oluşturabileceğini önemle vurgulayalım. Varsayımlarımıza ilişkin detaylar raporumuzda yer almaktadır.
Tahminlerimizin Dayandığı Baz Senaryo ve Varsayımlara İlişkin Açıklamalar / Çekinceler
• Salgın hastalığın yayılımının nasıl bir hızla devam edeceği ve ne kadar sürede kontrol altına alınabileceği; dolayısıyla olası ekonomik etkilerinin hangi boyutlara ulaşacağı hakkında öngörüde bulunmak oldukça zor.
• 2020/1Ç dönemine ait önemli ekonomik göstergelere ilişkin veri setleri henüz tamamlanmış değil; 2020/2Ç dönemine ilişkin ise son derece kısıtlı veri mevcut. Bu gerekçelerle, ekonomik verilere ilişkin olarak ancak belirli varsayımlara dayalı ve daha çok teknik olarak tanımlanabilecek tahminler yapılabilmekte.
• Açıklanacak her türlü veri, alınacak her türlü haber, yaşanacak her türlü gelişme; bu varsayımların ve dolayısıyla da tahminlerin radikal bir biçimde değişmesine neden olabilir.
Baz Senaryo ve Temel Varsayımlar
Ekonomik Büyüme
• Salgın kaynaklı olumsuz ekonomik etkiler nedeniyle 2020 yılı büyüme tahminimizi +%4,5’ten -%2,7’ye revize ediyoruz. 2021 yılı büyüme tahminimizi ise +%4,5’ten +%6,7’ye yükseltiyoruz.
• Ekonomik büyümenin 1Ç20’de güçlü seyrettiğini (Tahmin: Y/Y +%6,0), salgın hastalık kaynaklı negatif ekonomik etkilerin en güçlü olarak 2Ç20’de gözleneceğini (Tahmin: Y/Y: -%15,0); 3Ç20 itibariyle dipten dönüşün kademeli bir şekilde gözlenmeye başlayıp (Tahmin: Y/Y: -%5,0), toparlanma eğiliminin 4Ç20’de momentum kazanmaya başlayacağını düşünüyoruz (Y/Y: +%3,5). o 1Ç tahminimizde, ▪ İktisadi faaliyette 2019 yılının ikinci yarısı itibariyle başlayan ve salgın öncesinde devam eden toparlanma eğilimi, ▪ 1Ç19 döneminde gözlenen daralmanın oluşturduğu baz etkisi ▪ ve İmalat PMI, Sanayi Üretimi ve Kredi Büyüme verileri (mart sanayi üretimi rakamlarının görülmesi sonrasında tahminimizde değişiklik olabilir) belirleyici olmuştur.
2Ç tahminimizde,
▪ Mart ayının ikinci yarısı itibariyle artan sosyal/mesafe izolasyon tedbirlerinin 2Ç itibariyle oldukça güçlendirilmiş olması ve çeyreğin önemli bir bölümünde sıkı kalmaya devam edeceği beklentisi ile
▪ Raporumuzun hazırlandığı tarih itibariyle en güncel yüksek frekanslı veriler (banka/kredi kartı harcamaları ve elektrik tüketimi) belirleyici olmuştur.
Grafik 10: Elektrik Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Grafik 11: Kart Harcamaları
Türkiye Ekonomisinin 1999-2019 yılları arasında çeyrek dönem bazında ortalama yıllık büyüme performansı +%4,6 seviyesinde. 2019 yılında +%0,9 ile Türkiye Ekonomisi açısından son derece düşük büyümenin ardından, oluşan güçlü baz etkilerine karşın; 2020 yılında görülmesini beklediğimiz daralmanın, aslında rakam bazında görülenden daha yüksek bir daralmayı işaret ettiğini not etmek fayda bulunmakta. Benzer yorum 2Ç20 ve 3Ç20 dönemine yönelik yıllık daralma tahminlerimiz için de geçerli. 1Ç99-4Ç19 arasında aynı çeyrek dönem için 2 yıl arka arkaya daralmanın daha önce hiç kaydedilmediğini vurgulayalım. Özellikle 2Ç20 dönemi için görülmesi muhtemel daralma yorumlanırken, 2Ç19 döneminde görülen %1,6 oranındaki daralmanın üzerine gelecek olmasına ek olarak; 2Ç19 dönemindeki daralmada, (1) Ağustos 2018’deki kur şokunun devam eden olumsuz etkilerinin yanı sıra bu çeyrek özelinde (2) uzayan seçim belirsizliği (yerel seçim ve tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi), (3) yabancı basında TCMB rezervlerine ilişkin yer alan haberlerin tetiklediği Londra TL swap faizleri ile kurda artan oynaklık, (4) Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemi nedeniyle Türkiye-ABD ilişkilerindeki gerginlik ile (5) ABD-Çin ticaret savaşı kaynaklı artan küresel resesyon endişelerinin belirleyici olduğu bir süreçten bahsettiğimizi; dolayısıyla da özellikle bu çeyrek özelinde görülmesi muhtemel daralmanın, aslında, manşetteki rakamdan çok daha güçlü olacağını vurgulayalım. 2009 yılında gözlenen yıllık daralma öncesindeki 5 yıllık ortalama büyümenin +%6,3 ile tarihsel ortalamanın üzerinde; 2020 yıl öncesindeki 5 yıllık ortalama büyümenin ise +%4,1 ile tarihsel ortalamanın altında olduğunu da not etmekte fayda var. Yakın gelecekte benzeri yaşanmamış sürecin getirdiği yüksek belirsizlik ve son derece kısıtlı veriler üzerinden yapılan rakam bazlı tahminlerin radikal değişiklik gösterebilecek olması nedeniyle; rakamdan ziyade senaryonun genel hatlarına odaklanılmasının daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Ancak, çeyrek dönem bazındaki daralma/büyüme rakamlarının yılın tamamına yönelik büyüme tahmini üzerindeki etkilerinin daha iyi gösterilebilmesi adına; 1999-2019 yıllarındaki toplam yıllık GSYH içinde hangi çeyreğin ne kadar payının olduğu ve Ocak Strateji Raporumuzdaki tahminler ile yukarıda detaylarını paylaştığımız güncel tahminlerimize (baz senaryo) ek olarak, teknik tahmin çalışması niteliği taşıyan iyimser/kötümser tahminlerin 2020 yılı büyüme tahminini ne şekilde değiştirdiği Tablo 3’te gösterilmiştir.
: Gedik Yatırım
Hibya Haber Ajansı
Yorumlar
Kalan Karakter: