Irak'ta Normalleşme Resti: Başbakan Sudani'den Sert Yanıt

Irak'ın başkenti Bağdat'ta düzenlenen ve barış mesajları verilmesi beklenen Noel etkinliği, diplomatik ve siyasi bir krizin odağı haline geldi. Keldani Kilisesi Patriği Luis Rafael Sako'nun, devletin en üst düzey isimlerinin katıldığı törende yaptığı konuşma, bir anda tüm ülkenin gündemine oturdu. Patrik Sako’nun, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi gerektiği ve bu sürecin Irak’tan başlatılmasının bölge huzuru için önemli olduğu yönündeki ifadeleri, salonda soğuk rüzgarlar estirdi. Ülkenin hassas siyasi dengeleri içinde böyle bir talebin en yetkili makamların önünde dile getirilmesi, Irak hükümetinin ve siyasi liderlerin anında tepki vermesine neden oldu.

Patriğin sözlerinin ardından kürsüye çıkan Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, diplomatik nezaketi elden bırakmadan ancak oldukça kararlı bir tonla Sako'ya yanıt verdi. Başbakan Sudani, Irak'ın İsrail konusundaki kırmızı çizgilerini bir kez daha hatırlatarak, "Bizim lügatımızda normalleşme diye bir kelime yoktur." restini çekti. Sudani, bu kavramın Siyonist rejimle özdeşleştiğini ve Irak halkının vicdanında hiçbir karşılığı olmadığını vurguladı. Başbakanın bu net duruşu, salondaki gerginliği artırırken, hükümetin dış politikadaki sarsılmaz tavrını da bir kez daha teyit etmiş oldu.

Kriz sadece tören salonuyla sınırlı kalmadı; ülkenin en etkili isimlerinden biri olan Şii Ulusal Akımı lideri Mukteda es-Sadr da tartışmaya sert bir dille dahil oldu. Sadr, normalleşme çağrısı yapmanın Irak yasalarına göre açıkça suç teşkil ettiğini hatırlatarak, "Kim olursa olsun, işgal rejimiyle ilişkileri savunmak yasal yaptırımlara tabidir." açıklamasında bulundu. Sadr'ın bu çıkışı, konunun sadece siyasi bir tartışma değil, aynı zamanda hukuki bir boyuta taşınacağının sinyallerini verdi.

Gerilimin tırmanmasıyla birlikte Irak Parlamentosu'ndan da somut adımlar geldi. Milletvekili Mustafa Sened, Patrik Sako'nun açıklamalarının anayasal düzene ve ulusal çıkarlara aykırı olduğunu belirterek konuyu yargıya taşıyacağını duyurdu. Bağdat’ta bir din adamının başlattığı bu tartışma, ülkedeki tüm siyasi blokları ortak bir paydada buluştururken, Irak’ın bölgesel politikalarındaki tavizsiz tutumu bir kez daha dünya kamuoyuna ilan edilmiş oldu.