Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli yaptığı açıklamada, "Bugün burada, “muallim” unvanının haşmetini, “terbiye-i insaniye” vazifesinin kutsiyetini idrak etmek için toplandık. Bugün, yüce bir mesleğin, insanlık tarihindeki en kadim yolculuğun kahramanlarını anmak üzere bir aradayız.
Milletin kaderine istikamet veren, maziden atiye köprüler kuran öğretmenlerimizin günü bugün.
Büyük ve güçlü Türkiye ideali ile; Yolu bilinmez, haritada gösterilmez, hayal dahi edemediği mekânlarda, tahayyül sınırlarını alt üst eden bir şevkle, aşkla çalışan ve sadece öğrencilerini düşünen, tarifi kâbil olmayan pâyeye haiz öğretmenlerimize şükranlarımızı sunmak için bir aradayız.Değerli öğretmenlerim,
Öğretmenlik, sadece bilgi aktarmak değildir; bir gönül mimarlığıdır. Bir çocuğun kalbinde umut, zihninde ise hakikat inşa etmektir. Sizler, kaleminizle cehalete meydan okuyan, sabrınızla fidanları koca birer çınara dönüştüren münevverlersiniz. Ziya Gökalp’in dediği gibi:
“Kimsesiz köyleri şenlendiren,
Yalnız ruhları tenvir eyleyen sensin, muallim!Alelade bir meslek değildir Öğretmenlik; o, bir hilkat sanatı, bir “gönül mühendisliği”dir. Sınıf dediğiniz mekân, aslında bir diriliş ocağıdır. Ve ocağın ateşi, öğretmenin yüreğindeki hardır. Her bir çocuğun gözünde, bu milletin yeniden doğuşunun müjdesi saklıdır. Yorulacağız belki, belki yılgınlık hissedeceğiz, ama unutmayın ki her çabamız, bu milletin alnına altın harflerle kazınan bir zafer nişanesidir.
Unutmayalım ki bir milletin asıl zaferi, yalnızca savaş meydanlarda değil, zihinlerde kazanılandır. Bizleri bu topraklarda güçlü ve hür kılan, sadece askerlerimizin cesareti değil, öğretmenlerimizin sabrı ve dirayetidir. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk,
“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” derken
“fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesilleri inşa etmek için öğretmeni merkeze almıştır.
Değerli meslektaşlarım,
Bugün bizlere düşen, “Türkiye Yüzyılı”nı inşa ederken, nesillerimizi sadece bilgiyle donatmak değil, aynı zamanda kalp ve vicdan iklimine de yön vermektir. Maarif modelimiz, evlatlarımızı ilimde rehber, ahlakta sarsılmaz, adalette şaşmaz kılmayı hedeflemektedir. Her birimiz, bu kutsal davanın birer sancaktarıyız. Zaman bendedir ve mekân bana emanettir, Kim var diye seslenilince, sagina, soluna bakmadan; ben varim' diyen bir gençlik tahayyülüdür hedefimiz.
Yalnızca kalemle yazılmaz Öğretmenlik, bazen bir fedakârlık destanıdır, kan ile yazılır... Şehit öğretmenlerimizi, Aybüke’lerimizi, Necmettin’lerimizi rahmetle anarken, onların adını yaşatacak nesilleri yetiştirmek bizlere düşen kutlu bir görevdir. Onların izinde, tıpkı şu an bu salondaki öğretmenlerim gibi, bu millete sadakatle hizmet eden her bir öğretmenimiz, tarihin en şanlı defterine nakşedilmiş birer kahramandır.
Şair Eşref Edip’in de dediği gibi:
“Kıyamet vakti dahi varırsa bu davet,
Muallimin elinde dirilir elbet, elbet bir millet.”
Çok Kıymetli Valim ve değerli misafirlerimiz, bu müstesna günde bizleri yalnız bırakmadığınız için tüm öğretmenlerim adına şükranlarımı sunuyorum.
Ve son söz olarak:
Kıymetli Öğretmenlerim,
Sevgili Peygamberimizin “Şüphesiz ki ben güzel ahlakı tamamlamak için bir muallim olarak gönderildim” hadisindeki sırra benzetilmiş olmanın mutluluğu ile
Kaleminiz daim olsun, yüreğinizdeki irfan ateşi hiç sönmesin!
Öğretmenler Günümüz Kutlu olsun" dedi.
Milletin kaderine istikamet veren, maziden atiye köprüler kuran öğretmenlerimizin günü bugün.
Büyük ve güçlü Türkiye ideali ile; Yolu bilinmez, haritada gösterilmez, hayal dahi edemediği mekânlarda, tahayyül sınırlarını alt üst eden bir şevkle, aşkla çalışan ve sadece öğrencilerini düşünen, tarifi kâbil olmayan pâyeye haiz öğretmenlerimize şükranlarımızı sunmak için bir aradayız.Değerli öğretmenlerim,
Öğretmenlik, sadece bilgi aktarmak değildir; bir gönül mimarlığıdır. Bir çocuğun kalbinde umut, zihninde ise hakikat inşa etmektir. Sizler, kaleminizle cehalete meydan okuyan, sabrınızla fidanları koca birer çınara dönüştüren münevverlersiniz. Ziya Gökalp’in dediği gibi:
“Kimsesiz köyleri şenlendiren,
Yalnız ruhları tenvir eyleyen sensin, muallim!Alelade bir meslek değildir Öğretmenlik; o, bir hilkat sanatı, bir “gönül mühendisliği”dir. Sınıf dediğiniz mekân, aslında bir diriliş ocağıdır. Ve ocağın ateşi, öğretmenin yüreğindeki hardır. Her bir çocuğun gözünde, bu milletin yeniden doğuşunun müjdesi saklıdır. Yorulacağız belki, belki yılgınlık hissedeceğiz, ama unutmayın ki her çabamız, bu milletin alnına altın harflerle kazınan bir zafer nişanesidir.
Unutmayalım ki bir milletin asıl zaferi, yalnızca savaş meydanlarda değil, zihinlerde kazanılandır. Bizleri bu topraklarda güçlü ve hür kılan, sadece askerlerimizin cesareti değil, öğretmenlerimizin sabrı ve dirayetidir. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk,
“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” derken
“fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesilleri inşa etmek için öğretmeni merkeze almıştır.
Değerli meslektaşlarım,
Bugün bizlere düşen, “Türkiye Yüzyılı”nı inşa ederken, nesillerimizi sadece bilgiyle donatmak değil, aynı zamanda kalp ve vicdan iklimine de yön vermektir. Maarif modelimiz, evlatlarımızı ilimde rehber, ahlakta sarsılmaz, adalette şaşmaz kılmayı hedeflemektedir. Her birimiz, bu kutsal davanın birer sancaktarıyız. Zaman bendedir ve mekân bana emanettir, Kim var diye seslenilince, sagina, soluna bakmadan; ben varim' diyen bir gençlik tahayyülüdür hedefimiz.
Yalnızca kalemle yazılmaz Öğretmenlik, bazen bir fedakârlık destanıdır, kan ile yazılır... Şehit öğretmenlerimizi, Aybüke’lerimizi, Necmettin’lerimizi rahmetle anarken, onların adını yaşatacak nesilleri yetiştirmek bizlere düşen kutlu bir görevdir. Onların izinde, tıpkı şu an bu salondaki öğretmenlerim gibi, bu millete sadakatle hizmet eden her bir öğretmenimiz, tarihin en şanlı defterine nakşedilmiş birer kahramandır.
Şair Eşref Edip’in de dediği gibi:
“Kıyamet vakti dahi varırsa bu davet,
Muallimin elinde dirilir elbet, elbet bir millet.”
Çok Kıymetli Valim ve değerli misafirlerimiz, bu müstesna günde bizleri yalnız bırakmadığınız için tüm öğretmenlerim adına şükranlarımı sunuyorum.
Ve son söz olarak:
Kıymetli Öğretmenlerim,
Sevgili Peygamberimizin “Şüphesiz ki ben güzel ahlakı tamamlamak için bir muallim olarak gönderildim” hadisindeki sırra benzetilmiş olmanın mutluluğu ile
Kaleminiz daim olsun, yüreğinizdeki irfan ateşi hiç sönmesin!
Öğretmenler Günümüz Kutlu olsun" dedi.