´Diktatör bozuntusu Recep Tayyip Erdoğan´ ifadesini kullandı. Buradaki bu ifade çok ağrıma gitti. Bu, eleştiri sınırları içerisinde değerlendirilecek bir ifade değildi. Farklı fikirler içerisinde değerlendirilecek bir ifade de değildi. Bu hakaretti, bu iftiraydı. Eğer Recep Tayyip Erdoğan diktatör olsaydı böyle bir kongre yapabilirler miydi? Recep Tayyip Erdoğan diktatör olsaydı, böyle bir konuşmayı diktatöre karşı yapabilir miydi?” dedi.
Ankara Spor Salonu´nda yapılan CHP 35. Olağan Kurultayı´na AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ başkanlığında katılan AK Parti heyeti, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu´nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan´a yönelik ifadeleri nedeniyle kurultay salonu terk etti. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Özdağ, Kılıçdaroğlu´nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´a ilişkin sözlerini kınadığını belirterek, "Kılıçdaroğlu´nun konuşması sırasında biraz durakladım ama baktım ki eleştiri dozunu kaçırıyor, benim bunu kabul etmem mümkün değildi ve salonu terk ettim" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´a ilişkin sözlerini kınadığını belirterek, "Kılıçdaroğlu´nun konuşması sırasında biraz durakladım ama baktım ki eleştiri dozunu kaçırıyor, benim bunu kabul etmem mümkün değildi ve salonu terk ettim" dedi.
DEMOKRASİ FARKLI FİKİRLERE TAHAMMÜL SANATIDIR
Yaklaşık 30 dakika CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu´nun konuşmasını dinlediklerini anlatan Özdağ, demokrasinin farklı fikirlere tahammül anlamı taşıdığını ve bu doğrultuda Kılıçdaroğlu´nun eleştirilerine tahammül ettiklerini belirtti. Ancak Kılıçdaroğlu´nun konuşmasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan´a yönelik ağır ithamlar içerdiğini söyleyen Özdağ, şöyle konuştu: “Demokrasilerde demokrasiyi yıkma özgürlüğü yoktur. Terör yardakçılığı yoktur. Yazarak, çizerek terör örgütüne kalkan olmak yoktur. Kılıçdaroğlu´nun konuşmasının bir yerinde çok ağır ifadeler vardı. ´Diktatör bozuntusu Recep Tayyip Erdoğan´ ifadesini kullandı. Buradaki bu ifade çok ağrıma gitti. Bu, eleştiri sınırları içerisinde değerlendirilecek bir ifade değildi. Farklı fikirler içerisinde değerlendirilecek bir ifade de değildi. Bu hakaretti, bu iftiraydı. Eğer Recep Tayyip Erdoğan diktatör olsaydı böyle bir kongre yapabilirler miydi? Recep Tayyip Erdoğan diktatör olsaydı, böyle bir konuşmayı diktatöre karşı yapabilir miydi?”
SAYIN ERDOĞAN´A “DİKTATÖR” DEMEK DEMOKRASİYE İHANETTİR
Kullanılan ifadelerin doğru olmadığını, Kılıçdaroğlu´nun daha dikkatli konuşması gerektiğini belirten Özdağ, şunları kaydetti: “Kılıçdaroğlu´nun konuşması sırasında biraz durakladım ama baktım ki eleştiri dozunu kaçırıyor ve ´diktatör bozuntusu´nu kullanıyor, benim bunu kabul etmem mümkün değildi ve salonu terk ettim. Kendilerini daha nezaketli, daha dikkatli uslup kullanmaya davet ediyorum, temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum. Yüzde 52 oyla seçilmiş olan bir Cumhurbaşkanı´na siz nasıl diktatör dersiniz? Bakınız ´diktatör´ ağır bir suçlama, ´diktatör bozuntusu´ çok çok daha ağır bir suçlama. Bu, ülkemize ihanet, demokrasimize ihanet."
KILIÇDAROĞLU´NU AKLI SELİM OLMAYA DAVET EDİYORUM
Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın yüzde 52 oyla millet tarafından görevlendirildiğini ve hukuk çerçevesinde görevini yaptığını aktaran Özdağ, Erdoğan´ın her şeyin sorumlusu olarak gösterilmesinin de doğru olmadığını vurguladı. Kılıçdaroğlu´nun yaptığı açıklamaları sokaktaki bir çocuğun bile söylemeyeceğini dile getiren Özdağ, "Affedersiniz aklı başında olan bir adam bu sözleri söylemez, bunu aklı sakim adamlar söyler, aklı selim insanlar söylemezler. O nedenle ben Kılıçdaroğlu´nu kınıyorum, kınadığımı belli etmek için de bir tepki koymam lazımdı ve protesto ediyorum. Yani seçilmiş bir Cumhurbaşkanı´na hakaret edemezsiniz" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: