AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, tüm yaşananlara rağmen hala “Türkiye´nin Suriye´de ne işi var?” diye soranlara bu haftaki yazısında okkalı bir cevap verdi. Özdağ; ABD, Rusya, Almanya ve Fransa başta olmak üzere küresel güçlerin Ortadoğu coğrafyasını yeniden şekillendirmek için karşı kutupta olmalarına rağmen aynı coğrafyada buluştuğuna dikkat çekerek, “Bölgedeki parçalanmışlık Türkiye´yi de içine alır, bu yüzden bile olsa Türkiye Ortadoğu´da yaşananlara kayıtsız kalamaz” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Vahdet gazetesinde yayınlanan bu haftaki köşe yazısında Ortadoğu´da yaşanan son gelişmeleri, gerilen Türkiye Rusya ilişkilerini ve Türkiye´nin Suriye politikasına yönelik eleştirileri konu edindi.
“Düne kadar karşı kutuplarda olanların aynı coğrafyada buluşması boşuna değil” hatırlatmasında bulunan Özdağ, yazısında “İslam coğrafyası etnik ve mezhep temelinde parçalanıyor. Herkes bu zengin topraklardan pay almaya çalışıyor. Demokrasi, insan Hakları, DEAŞ işin perdesi. Esas hedef, İslam coğrafyasını parçalara bölüp paylaşmak” ifadelerine yer verdi ve “Türkiye´nin orada ne işi var?” diye soranlara şu karşılığı verdi:
“Osmanlı´nın yıkıldığı Türkiye´nin yarısının çiğnendiği dönemlerde bile Ankara´daki meclis Türkiye´nin güneyden müdafaası Musul´dan, Kerkük´ten başlar diye haykırıyordu. Bugün ise tam tersi bir vaziyetteyiz. Nereye el atsak muhalefet olsun diye itiraz eden, eleştiren, hatta Türkiye karşıtı safta yer almaktan çekinmeyen bir güruh var. Türkiye bir taraftan Ortadoğu´da milli menfaatlerini korumaya çalışırken öbür tarafta milli duyguları aşınmış, ülke-millet şuuru örselenmiş bu kitleye karşı mücadele veriyor. Ortadoğu etnik ve mezhep haritasının küçük bir benzeri Türkiye... Sosyal, etnik ve mezhep eksenli akrabalıklar bölgede olup bitenleri kısa zamanda bir iç sorun haline getiriyor. Bölgedeki parçalanmışlık aynı şekilde Türkiye´ye sirayet ediyor. Bırakınız başka sebepleri sırf bu yüzden bile olsa Türkiye Ortadoğu´da olanlara kayıtsız kalamaz.”
Türkiye´nin asıl gayesinin bölgesinde barış ve huzurun tesisi olduğunu kaydeden Özdağ, bölgeye doluşan güçlerin böyle bir amaç ve düşünceleri olmadığını hatırlatarak “Egemen güçler, Irak´a hangi insan haklarını, hangi demokrasiyi getirdi?” diye sordu.
Arap Baharı adı altında bölge istikrarının baltalandığının altını çizen Özdağ, Irak ve Suriye´nin eski günlerini mumla aradığını, demokrasi diye yola çıkan milyonlarca insanın sağa sola savrulduğunu ve en büyük yük ve maliyetin de Türkiye´ye düştüğünü ifade etti.
Özdağ, yazısının devamında Türkiye´nin bundan sonra izleyeceği politikayı da şöyle özetledi: Ama Türkiye ve Türk hükümeti bölgede Türkiye´nin menfaatlerini sonuna kadar koruyacaktır. Bedel ödemeyi göze alamayanlar gün gelir her şeylerini kaybetmek durumunda kalırlar. Siyaset biraz da risk alma işidir. Geri çekilerek yapılan siyaset eldekini avuçtakini düşmana kaptırır. Bugün Türkiye Ortadoğu´ya yığılan, üşüşen ülkelerden daha çok o bölgede bulunma hakkına sahiptir. Dindaşlarımız var, soydaşlarımız var, imparatorluk bakiyesi akrabalarımız, kader ortağımız toplumlar var. Asırlardır bir arada yaşayan biziz. Elbette Suriye´ye kayıtsız kalmayacağız, Ancak bu kayıt her zaman ülke ve milletimizin menfaatleri ile sınırlı olacaktır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: