Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Manisa İl Başkanı Erkan
Öztürk yaptığı açıklamada, Dünya’nın çoğu bölgelerinde Müslüman toplumlara
karşı farklı milletler tarafından çeşitli baskı ve şiddetin uygulandığını aktardı.
Bu baskı ve şiddetler arasında en güncel olanının İsrail tarafından Mescid-i
Aksa’da tatbik edilmeye çalışılan insanlık dışı uygulamanın olduğunu ifade eden
Öztürk, Uygur Türklerinin de maruz kaldığı güncel şiddet ve zulümlere yeteri
kadar dikkat edilmediğini vurguladı.
“İTİRAZ ETKİN BİR ŞEKİLDE ORTAYA KONULMALI”
İsrail devleti tarafından gerçekleştirilen eylemlerin kabul edilemez olduğuna dikkati çeken Öztürk, “ Bu noktada Türk Devleti ve yetkilileri tarafından uluslararası platformlarda itiraz ve eleştirilerin etkin bir şekilde ortaya konulması gerektiğini kaydetti. Öztürk, “Sınırlı bir şekilde medyaya yansıyan ve bizzat olaylara tanıklık eden Uygur Türklerinden edinilen bilgiler ışığında, 2017’nin Temmuz ayı içerisinde pek çok Uygur Türkü, Mısır güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmış ve akabinde tutuklanmıştır. Tutuklanan Uygur Türklerinin, çoğunlukla üniversitelerde eğitim almak amacıyla Mısır’a gidenler olduğu görülmektedir.Uygur Türkleri, Türk ırkının Oğuz/Karluk grubu içerisinde yer almakta olup Oğuz boyu içinde yer alan Türkiye Türkleri ile tarihi, dilsel ve sosyolojik olarak ciddi bir bağlantıya sahiptirler.” diye konuştu.
“ÇİN’İN HER ZAMAN ZULMÜNE UĞRAMIŞLARDIR”
Tarihin hemen hemen her safhasında Uygur Türkleri ve Türkiye Türklerinin birbirlerine destek olduğunu kaydeden Öztürk, “Aynı dertler ile kederlenmişler, aynı mutluluklara birlikte sevinmişlerdir. Türkiye Türkleri orta Asya’dan ayrıldıktan sonra farklı kavim ve milletler ile mücadele ve etkileşim içerisine girer iken Uygur Türkleri, kendi coğrafyalarında bulunan Çin devletlerinin her daim zulmüne uğramışlardır. Ancak Çin devletleri tarafından uygulanan baskı ve zulüm, Uygur Türklerinin milli ve dini şuurlarını daha da pekiştirmiş; sarsılmaz bir irade ve mukavemet gücünün oluşmasına neden olmuştur.” şeklinde konuştu.
“MISIR’IN ORTAK OLMASI AKIL ALIR GİBİ DEĞİL”
Yüzyıllardır Çin devletleri tarafından uygulanan zulüm ve baskıya, Mısır devletinin ortak olmasını akıl ve mantığın almadığını söyleyen Öztürk, “ Doğu Türkistan’da eğitim hakları kısıtlanan Uygur Türkleri, ilim öğrenmek için diğer Müslüman ülkelerine gitmekteler ve bağımsızlık davalarını güçlendirmek adına fikri ve ilmi meziyetlerini artırmak istemektedirler. Keza Çin devleti tarafından tatbik edilen ve İslam dininin eğitimini hedef alan menfur uygulamalar ortadadır. Çin devleti, yalnızca Doğu Türkistan’da bulunan Uygur Türklerine değil, ayrıca ilim ve din öğrenmek için diğer ülkelere giden Uygur Türklerini de hedef almaktadır. Bu doğrultuda Çin devleti, pek çok yöntem kullanarak diğer ülkelerde bulunan Uygur Türklerinin kendisine teslim edilmesini istemektedir. Tayland örneğinde olduğu gibi daha önce Çin devleti tarafından Uygur Türklerinin diğer ülkelerde tutuklatıldığı ve kendisine teslim edilmelerinin sağlandığı görülmektedir. Söz konusu Uygur Türklerinin başına gelenlerin ise idam, işkence ve başkaca insanlık dışı uygulamalar olduğunu görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
“ZÜLME SEYİRCİ KALMAMALIYIZ”
Mısır devleti tarafından gerçekleştirilen tutuklama eylemlerinin, buradaki Uygur Terkleri’nin Çin devletine teslim edilme amacı taşıdığı aşikârdır diyen Öztürk şöyle konuştu:“Tüm bu ahval ve şerait ortada iken, Müslüman kimliğini haiz Mısır devleti tarafından Uygur Türklerine tatbik edilen tutuklamalar, Müslümanlığa ve insanlığa yakışmamaktadır. Ancak ne yazık ki basınımız ve sivil toplum kuruluşlarımız, küçük istisnalar haricinde bu durumlara kör ve sağır kalmaktadır. Türk Devleti ve milleti olarak soydaş ve dindaşlarımızın maruz kaldıkları bu şiddete, uluslararası platformlarda şiddetle karşı çıkmak ve dünya kamuoyunda farkındalığı artırmak zorundayız. Ayrıca bin bir güçlükle kendilerini Türkiye sınırlarına atabilen Uygur Türklerine sağlamakta olduğumuz maddi ve manevi desteği daha etkin ve güçlü bir şekilde vermeliyiz.”
Yorumlar
Kalan Karakter: