AKRAN ZORBALIĞI : Toplumumuzun Göz Ardı Ettiği Tehlike
Son yıllarda, okullarda ve çevrimiçi platformlarda artan bir eğilim olarak, akran zorbalığı giderek daha fazla endişe kaynağı olmaktadır . Okullarımız , çocuklarımız için güvenli ve destekleyici ortamlar olması gereken yerlerdir . Ancak birçok öğrenci hala zorbalığın acımasız gerçekleriyle karşı karşıyadır . Akran zorbalığı genellikle okul çağında ortaya çıkan ,aynı yaş grubunda olan ergen ve çocukların birbirlerine karşı sözlü ,fiziksel , duygusal vb. yollarla zararlı davranışlar sergilemesi sonucu ortaya çıkmaktadır . Zorbalık genellikle bir kişi veya daha fazla kişinin bir başka kişi üzerinde baskı, tehdit ve saldırgan davranışlar ile hakimiyet kurması sonucu meydana gelmektedir .
Akran zorbalığı , gençlerin fiziksel ve psikolojik sağlığı üzerinde derin etkiler bırakabilir ve çocuğun duygusal ve psikolojik iyilik haline ciddi zararlar verebilmektedir . Mağdur durumda olan çocuk ilerleyen süreçlerde , öz güven problemi , kendini değersiz görme , madde kullanımı , şiddet eğilimi gösterme , düşük benlik algısı , depresyon , intihar eğilimi ,iletişim problemi gibi sorunlar ile mücadele edebilir . Akran zorbalığı, sadece mağdur olan kişiye zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda okul ve topluluk ortamında genel bir gerginlik yaratır. Maalesef bu tür davranışlar sessizce veya gizlice gerçekleşir ve bu da mağdurların yardım istemekte çekingen olmasına neden olabilir .
Zorbalık yapan kişi ise saldırgan davranışlar sonucu kendini güçlü hissetmektedir . Güçlü olmanın hazzını almaya başladıkça ve yaşları ilerledikçe bu tarz zararlı davranışlar kişide iletişim kurma becerilerinin temelini oluşturacaktır .İlerleyen süreçlerde ise davranış biçimi olarak kalıplaşacaktır. Bu tür durumlarla başa çıkmak için, eğitimciler, aileler ve toplum liderleri olarak sorumluluklarımızı üstlenmeliyiz. Okullarda ve evlerde, empati ve saygı temelli eğitim programlarına öncelik verilmelidir. Aynı zamanda, çocuklara duygusal zeka ve çatışma çözme becerileri kazandırılmalıdır. Zorbalıkla mücadele, sadece cezalandırmak değil, aynı zamanda önlemek ve farkındalık oluşturmakla da mümkündür. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmelerine destek olmak hepimizin sorumluluğudur.