SAĞLIKLI İLİŞKİNİN SIRRI

Flört dönemi birçok çift için birbirlerini tanımaya çalıştıkları mutlu ve heyecanlı bir süreçtir. Birbirlerini her yönleriyle keşfetmeye çalıştıkları bu süreç içerisinde zaman zaman anlaşmazlıklar ya da uyuşmazlıklar yaşanabilir. Yer yer olumlu veya olumsuz bir şekilde bu süreci karşılıklı olarak iyi bir şekilde tamamladıklarını düşünen çiftler de ise evlenme kararı alabilirler. Birlikteliklerini evlilik ile taçlandırmaya karar verdiklerinde ise özellikle de nişanlılık sürecinde çiftler için durum biraz değişmeye başlayabilir. Sürece ailelerinde dahil olmasıyla birlikte heyecana ek olarak stres, telaş veya korku gibi duygular da ilişkilerine eşlik etmeye başlayabilir. Yeni bir yuva kurma yolunda partnerler arasında fikir ayrılıkları yaşanabilir. Bu normal bir durum olmakla birlikte bu durumda bireylerin tavır ve tutumları önemlidir. Bireyler anlaşmazlık noktasında diretmek ya da kendi düşüncelerini sürekli karşı tarafa empoze etmek gibi bir tutum takınırlarsa ilişkinin dinamiklerinde bozulma meydana gelebilir.
Bizim toplumumuzda maddi ve manevi olmak üzere aileler de gereğinden fazla evlilik sürecine dahil olmaktadırlar. Hatta bunu destekleyen bir söz de vardır” evlendiğin zaman sadece eşinle değil aynı zamanda onun ailesi ile de evlenmiş olursun” diye. Burada kök aileler kendi bildikleri aile kavramını dayatmaya çalışmaktan ziyade çocuklarının kendi aile dinamiklerini oluşturmalarına alan tanımalı ve saygı göstermelidirler. Aksi takdirde kök ailelerle yaşanan fikir uyuşmazlıkları maalesef ki çekirdek ailelerin yıkımıyla sonuçlanabilmektedir. 
Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak için nişanlıyken neler yapılabilir sorusuna temel olarak çiftlere tavsiye ettiğimiz şey ise öncelikle birbirlerini anlamaya çalışmaları, etkili bir şekilde iletişim kurmaları ve karşılıklı olarak bunu devam ettirme çabası içinde olmalarıdır. Burada sihirli değnek aslında etkili iletişim. Etkili iletişim kurmak için partnerler birbirlerine karşı istek ve arzularını yargılanma endişesi olmadan açık ve net bir şekilde ifade edebilmelidirler. Karşılıklı olarak kişisel sınırlar açık ve net bir şekilde çizilmeli, algılanmalı ve bu sınırlara saygı duyulmalıdır. Bu durumlar ilişkinin başından itibaren sağlandığı taktirde ilişki daha sağlam temeller üzerine oturacaktır, evlilik sürecinde yaşanabilecek çatışma veya problemlerin çözümünü kolaylaştıracaktır. Elbette ki ilişkilerde tartışmalar, anlaşmazlıklar veya birtakım problemler yaşanabilir. Sağlıklı ilişkiden beklentimiz hiçbir problemin yaşanmaması değildir. Problem yaşandığında problemin çiftler tarafından nasıl algılandığı, çiftlerin birbirlerini anlama ve dinleme kapasiteleri, birbirlerine karşı sergiledikleri tavır ve tutumlar, problemin çözülüş şekli ilişkinin dinamiğini belirleyen etmenlerdir. Kurduğumuz ilişkilerde bu hususlara dikkat ettiğimiz müddetçe anlaşıldığımızı ve değerli olduğumuzu hissettiğimiz ve karşı tarafa da bunu hissettirdiğimiz daha sağlıklı ilişkiler kurabiliriz.