KÖLELİKLİM
Mehmet Şimşek, karbon ayak izinin vergilendirilmesi gerektiğini açıkladı.
Karbon ayak izini belirleyen faktörler kişisel enerji ve yakıt tüketimi, seyahat, atık üretimi, et ve su tüketimi, her türlü endüstriyel/tekstil ürün alışverişi gibi hayatımızda temel özgürlüklerimizi içeren faaliyetleri kapsıyor. Tüm bu özgürlüklerimizin sınırlandırılmasını ve kontrolünü devretmenin yolu karbon vergisinden geçmekte.
"Biz sürekli zamlara alışkın bir milletiz. Yıllarca elektrik faturalarında TRT'ye dahi katkı payı ödedik. Onu da ödesek ne olacak ki?!"
Karbon ayak izi vergisi, faturalarımıza yeni bir vergi eklenmesinin ötesinde bir durum. Amaç devletlerin kasasına daha fazla gelir sağlanması değil. Bunun için iklim kanunları girişimlerine, karbon ayak izi hesaplamalarına gerek yok. Burada söz konusu olan yaptığınız faaliyetlerin denetim altına alınması ve şimdilik sadece vergiler ile sınırlandırılması. Doğal et tüketimi yüksek vergiler ile azaltılmaya başlandığında hayvancılık bitirilebilir. Bunun sonunda Gates'in yapay etlerini tüketmeye başlayacağız.
Hayvancılıkta, çiftçilikte, sanayide karbon vergileri çevreyi mi koruyacak yoksa üretimin azaltılmasını mı teşvik edecek? Araziniz olsa bile sadece izin verilen mahsul, izin verilen miktarda üretilebilecek. "Kendi bahçemde ekip biçtiğime kim ne karışır" mı diyorsunuz? Size plandemide aşı olmadığınız için uçaklara, otobüslere, alışveriş merkezlerine, kamu binalarına, bankalara alınmadığınız veya alınmamakla korkutulduğunuz zamanları hatırlatırım. “Plandemi”de bir cep telefonu uygulaması ile aşı durumunuz sorgulanabiliyor iken, “köleliklim”de üretim izni için dijital sertifika almanız istenecek ve dijital takip sistemleri yeni uygulamalar için hayatımızın bir parçası olacaktır.
Araçların kullanımı karbon emisyonu kılıfı ile azaltılacak iken şehir dışı seyahatlerin kısıtlanmasıyla açık hapishanelere dönecek olan şehirler için "Üst Akıl"'ın uygun gördüğü terim "Akıllı Şehir!" Arabaların egzoz çıkışlarına karbon ayrıştırma filtreleri/teknolojileri yerleştirmek karbon emisyonu azaltımına bir çözüm olabilecek iken amaçlarının karbon veya çevre olmadığı aşikar olan küreselciler bizlere seyahat kısıtlaması getirerek gezegeni kurtaracağını iddia ediyor. Plandemi yasakları gibi iklim kapanmaları olacak, ki öncelikle şehirler arası seyahat kısıtlamaları ile başlayacak. Akıllı bir şehire sahipsiniz ve artık başka şehirlere izinsiz gitmenize de gerek yok! “Sürdürülebilir, akıllı, yeşil” sıfatları ile süslenen düzende, seyahat ve tüketim kısıtlamalarına ve özgürlüklerimizden gitgide daha fazla talep etmelerine giden yolun çıkış noktası karbon vergisi olacaktır. Vergi ile başlayan geçiş süreci boyunca, iklimin ve gezegenin iyiliği için hep daha fazla sözde fedakarlık isteyecekler. Ta ki sonunda küresel bir kölelik düzeni kurulana kadar. Ve bütün bunlar çok uzakta değil. 2030 yılının yeni dünya düzeninin başlayacağı yıl olması bekleniyor. "Daha ne kadar özgürlüklerimizi alabilirler?" demeyiniz. Dünya Ekonomi Forumu internet sitesinde 2030 yılı itibariyle "Hiçbir şeyiniz olmayacak ama mutlu olacaksınız" videosu yayınlandı ve bir süre sonra tepkiler nedeniyle kaldırıldı.
Hiçbir şeyimiz kalmayana kadar!
Araba, ev, bağ, bahçe, vb. tapulu/ruhsatlı her şeye göz diktiler. "Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya" gibi şirin reklamlar ile sahip olduklarımız elimizden alındığında, bugün komplo teorisyeni diye isimlendirilen insanların mücadelesine katılmayanlar, Dünya Sağlık Örgütü'nün politikalarına karşı çıkanlar ile bir olmadıklarının pişmanlığını bu kez iklim uygulamalarına karşı yaşayacaklar.
Plandemi dönemi sonunda acı ile sonuçlarını tecrübe ettiğimiz uluslararası anlaşmalara karşı çıkmak için önümüzde artık az bir zaman var. Amaç temiz iklim değil, köleliklim!