Bunları size kimse konuşmaz...
Elbette olur aziz kardeşim.
Neden olur peki,
Fikrin var mı bu konuda ?
*****
Tarih 13 Mayıs 2006
Askerden henüz yeni gelmişim 1 ay olmuş.
Yarın
14 Mayıs 2006 tarihinde,
Maden-İş Sendikası, Karanlıkdere ocağının özelleşmesini engellemek adına miting tertip ediyor. Yazının devamına geçmeden tarihe dikkat edin lütfen.
*****
Tarih 10 Mayıs 2006
Üçyüz evler üçüncü blokta kalıyoruz.
Sloganların sesine balkona çıkıyorum.
Balkonumuz çaltılık girişine ve ana caddeye bakıyor.
Slogan atan yüzlerce işçi başlarında baretler, üstlerinde iş elbiseleri düzenli tıpkı askeri kışladaki tek tip ve düzenli bir sırayla slogan atıyorlar. Başlarında ilk slogan atarak komut veren daha slogan attırmasını bilmemesine rağmen hep ilk ses ondan çıkıyor.
Kitle, İstasyondan yukarı doğru slogan atarak çıkıyor. Balkondan yaklaşmalarını seyrediyorum. Büyük bir hevesle ellerindeki pankartı okumak için sabırsızlanıyorum. Hani bir umut heyecan işçiler sınıf mücadelesinin farkına varmışlar umuduyla çaltılığa doğru giriş yaparak dönüş yaptıklarında attıkları bir slogan ellerindeki bir pankart tüm heyecanımı aldı götürdü. Sizi kullanıyorlar yalan söylüyorlar diye haykırdım balkondan bir kaç kez duymadılar, dinlemediler. Pankart "saha istiyoruz" attıkları slogan ise "işçinin babası tanrıverdi."
İşte o zaman herşeyin ne olacağı ortaya çıkmıştı.
Soma A.Ş ise işçilerine "bize saha vermeyecekler, hepiniz işsiz kalacaksınız ocağımız kapanacak" diye sokaklarda eylem yaptırmaya devam ettirdiler.
Amaç özelleşmenin önünü bu şekilde açtırmak tabi, Maden-İş Sendikasının o dönemki gücünü de anca bu şekilde kırılabilir olduğunu çözmüşlerdi.
*****
14 Mayıs 2006 tarihinde,
Soma'da yapılan en büyük mitinglerden birine şahit olmuştum. Hemen, hemen tüm sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, sendikalar çoluk, çocuk eş katılım gösterilmişti.
Bu kitlesel yürüyüş ve mitinge rahmetli babamla katılmıştım. Omuz, omuza tüm halk Soma caddelerindeydi. Hep beraber sloganlar atılıyor.
İş, ekmek yoksa barışta yok, herkes hep bir ağızdan işçilerin birliği sermayeyi yenecek diyordu.
Soma A.Ş ve Akepe’li Tanrıverdi'nin bu kitlesel eylem karşısındaki hamlesi tutmadı. Çünkü en iştah kabartan sahaydı Karanlıkdere ocağı. Yani Eynez Karanlıkdere "13 Mayıs 2014" tarihinde yaşadığımız katliamın izleri olan saha..
*****
Peki ne mi oldu sonrasında ?
8 Haziran 2006 tarihinde ihalesi gerçekleşti.
Ve 27 Temmuz 2006 tarihinde ise ihaleyi alan Park Teknik A.Ş ile sözleşme imzalandı.
Üstünden çok geçmedi. 2 yıl sonra,
24 Aralık 2008 tarihinde Maden-İş Soma Şube başkanı o akıldane zat seçildi.
Her şey bundan sonra başlıyordu.
*****
Daha fazla detaya tarihlere girerek boğmak istemiyorum sizi....
24 Aralık 2008 tarihinden sonra Maden-İş Soma Şubesi başkanı seçilen o meşhur zat. İlk döneminde yönetim kurulunun kamu emekçilerinden olması nedeniyle rahat bir şekilde sisteme ayak uyduramıyordu. Daha doğrusu işlere acemiydi. İkinci dönemine 7 Ağustos 2010 da başlıyordu; sonrasında ise 14 Mayıs 2011 tarihinde genel merkez denetim kuruluna daha 10 Mayıs 2014 tarihinde ise yani 13 Mayıs 2014 tarihinden tam üç gün sonra Soma şubesine tekrar üçüncü kez başkan seçilirken öncesinde o müthiş planlı operasyon devreye giriyordu.
*****
Sermaye patronlarıyla sıkı ilişkiler maden patronlarına biat, sonrasında Akepe sistemine koşa, koşa giden zat, üçüncü dönem yerini daha da sağlama alıyor çalışmalarını sistemin tüm çarklarıyla beraber ortak hareket ederek yapıyordu. Maden patronları, Akepe bürokratları, politikacılar ona üçüncü dönemin garantisini çoktan vermişlerdi. Tabi tek şartla !..
*****
Genel merkezde ve Soma şubesinde beraber çalıştığı tüm arkadaşlarını satacak Soma Kömürleri ve İmbat A.Ş den yönetim listesine ikişer kişi alacaktı. Üçüncü dönemin garantisi ancak böyle olurdu. Öyle de yaptı. Hedefleri kendine göre büyüktü. Sendikayı çoktan sarılaştırmış, sermayenin emir eri gibi çalışıyordu. 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma Kömürleri A.Ş Eynez Karanlıkdere işletmesinde katliam oluyor. Tüm dünya oklarını Soma'ya çevirince şaşırıyor, basının karşısına ne zaman çıksa konuşamıyordu. İstifa ettirilmek zorunda bırakılıyor. Ardından ödül olarakta genel merkezde yeni bir görevlendirme veriliyor bu sefer de aynı görevde üçüncü kez yer işgal ediyordu...
*****
Öyle ya üçüncü döneminde seçilip göreve başlayalı daha üç gün olmuştu. Nereden bilecekti böyle bir ateş çukurunun içinde kalacağını... Oysa tüm her şey onun şube başkanlığı döneminde yaşanıyordu. Üç dönem başkanlık yaptığı süreç içinde Soma'da hangi sahalar satılmadı ki önceden bildiği her satış, her ihale için sahteden ortaya çıktı. Her yaşanan sonrası açıklamaları tipik bürokrat ağzıyla yapıyordu.
*****
Şube başkanlığı başladığı günden bugüne Soma'da satılmadık maden sahası kalmadı. Bugün Ege Linyitleri işletmesi bölge müdürlüğünden, işletmeye, yarından sonrada sıradan bir kontrol şubeye düşmesinin tek müsebbibidir alternatif sendikacılara madenin "m"-sini bilmezler deyip kendi genel başkanını kaf dağında gören zat.!
*****
Kömürün vatanında, Kömürün tonunu bugün dört bin liraya satılmasının, yarın ise Eynez açık ocaklarının özelleşmesinden sonra tonunu altı yedi bin liraya alınmasının müsebbibi de kendisi olacaktır.
Aynı şekilde yüzlerce taşeron işçinin ise işine son verilmesinin müsebbibi kendisi olacaktır. Yine Maden-İş Kamu Sendika şubesinin kapanmasının müsebbibi kendisi olacaktır.
*****
Soma'ya kötülük yapanları unutmayın. Lafa gelince alternatif olarak ortaya çıkan sendikalara terörist yaftalaması, madenci değiller, Soma'yı karıştırıyorlar yaftalamalarını defalarca basın önünde ifade eden zat...
*****
Aslında Soma'yı nasıl karıştırdığının farkında bile değil diyeceğim ama geçmişe dönüp bakacak yüzü yok hala genel merkezde görev yapıyor. Hiç astarı yok çıkıp o açık ocak işletmesinde işçilerin yanında sahayı savunacağız diyor. Eyleme katılıyor. Tüm bunların müsebbibi sen değil misin ki.?
*****
Yaşananların hepsinde senin sermaye ve siyasetle beraber kirli ellerin var. Birini tut Soma'yı parsel, parsel sat deseler senin kadar başarılı olabilirler mi?
Şimdi tek derdin genel merkeze başkan olmak için zaten satılacağını bildiğin yeri belki bir ihtimal çaktırmadan sırt verirsem satılmaz sinemasını yaparak kamu şubesinin kapanmasının önünü kapatmaya yönelik stratejik adımlar.
*****
İşçilerin bir tanesi de kardeşim senin burada ne işin var demiyor. Aslında üç dönemlik geçmişine baksalar herşeyi görecekler. Senin orada olman zaten tezgahın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. İşin aslı her şey bitmiş film çeviriyorsunuz.
*****
Tüm bunları alt alta koyun sevgili Soma halkı şimdi anladınız mı kömürün neden dört bin lira ama sadece şimdilik tabi, kışa doğru en az tonu altı bin lira olacak, siz özelleştirmelere karşısınız belki ama güvenmediğiniz kişiler o sahada eylem yapıyor. Oradaki işçi arkadaşlarınızı da aldatıyorsunuz.
Kamu işçileri Tamer'e baksın büyük oyunu görsün.!
Kısacası; Soma'ya kim ben daha çok Soma'lıyım, Soma'nın çoçuğuyum dediyse ilk kazığı o attı. Cebini doldurdu. Soma'yı kaderiyle yüz yüze bıraktı. Kömür dört bin lira olmasında ne olsun. Kimin sayesinde yetkisizlerin, yetkili görevlerde yer alması sayesinde.
Soma'yı derin bir kabusla aldatıyorlar. Aldatırlarken kömürün fiyatı ise kışa doğru altı bin lirayı bulacak.
Yazık...
Yazacak başka bir şey bulamıyorum.
Açıkcası bu utanıyorum bu sahtekarlıktan...