Biz basit yaşardık o zamanlar,
Pazar günleri annemizin ev temizliği yaparken söylediği türkülere karışırdı, tek kanallı siyah beyaz televizyonumuzdaki pazar konseri.
Ve arkasından başlayan kovboy sinemasına bakabilmek için katlanırdık, merdaneli çamaşır makinasının sesine.
Ve bütün evlerin pencerelerinden polis radyosunda çalan istek şarkılar duyulurdu. Neşe Karaböcek "intizar" derken gözler dolar, Sezen Aksu "Sarışınım" derken omuzlar yerinde durmazdı.
Ve öylesine bereketliydi ki yapılan o gözlemeler, o börekler, bütün mahalleye yeterdi sanki.
Sokakta hiçbir çocuk aç kalmazdı. Biri yiyip birisi bakmazdı. İkram edilmeyen yemeğin sanki hiç tadı olmazdı. Samimiyet kokardı evler, yüzler ve insanlar. Zorda olana koşulur, düşen yerde kalmazdı.
Dedim ya basit yaşardık o zamanlar, hayat çok zordu, pahalıydı ama insanlar ve insanlık bu kadar ucuz değildi.
Paylaşmanın da, yaşamanın da tadı bir başkaydı.
Eski günleri, çocukluğumu, kapımızın önünde beş taş, sek sek, saklambaç, körebe, elim sende, uzun eşek, yakan top, voleybol, ip atladığımız ve daha neler neler........Ben çok özledim..
Ya siz ?
Sibel Varol Gökçen
SVG