Türkiye İstatistik Kurumu tarafından paylaşılan 2024 yılı İşgücü Maliyeti İstatistikleri, ülkemizdeki çalışma hayatının ekonomik boyutlarını tüm şeffaflığıyla ortaya koydu. Açıklanan verilere göre, Türkiye genelinde bir çalışanın işverene olan aylık ortalama işgücü maliyeti 45 bin 777 TL seviyesine ulaştı. Bu rakam, sadece çalışanın eline geçen net ücreti değil; brüt kazancı, sosyal güvenlik ödemelerini ve diğer yan giderleri kapsayan bütüncül bir maliyeti ifade ediyor. Ekonomik dalgalanmaların ve sektörel dinamiklerin etkisiyle şekillenen bu veriler, istihdam piyasasının mevcut durumunu analiz etmek isteyen uzmanlar için rehber niteliği taşıyor.

Sektörel bazda yapılan incelemeler, maliyetlerin faaliyet alanına göre ne denli büyük uçurumlar içerdiğini kanıtladı. 2024 yılında aylık ortalama işgücü maliyetinin en yüksek olduğu alan, 119 bin 868 TL ile finans ve sigorta faaliyetleri sektörü oldu. Yüksek uzmanlık gereksinimi ve dijital dönüşümün hızıyla öne çıkan bu sektörü, 94 bin 96 TL ile bilgi ve iletişim sektörü takip etti. Eğitim sektörü ise 67 bin 397 TL ile en yüksek maliyetli üçüncü sektör olarak kayıtlara geçti. Listenin diğer ucunda ise inşaat sektörü yer aldı. İnşaat sektörü, 26 bin 47 TL ile maliyetin en düşük olduğu alan olurken, onu 29 bin 460 TL ile konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri ve 30 bin 929 TL ile gayrimenkul faaliyetleri sektörleri izledi.

İşgücü maliyetinin yapısına dair bileşenler, kaynakların nasıl dağıldığını da gösteriyor. Toplam maliyetin yüzde 85,7’sini oluşturan brüt kazanç, işverenlerin en büyük harcama kalemini temsil ediyor. Sosyal güvenlik ödemeleri yüzde 13,9’luk pay ile ikinci sırada yer alırken, diğer işgücü maliyeti ödemelerinin payı yüzde 0,4 seviyesinde kaldı. Brüt kazanç kalemleri kendi içinde detaylandırıldığında ise düzenli ödemelerin yüzde 78,4 ile baskın olduğu görüldü. İkramiye, prim ve teşvik gibi düzensiz ödemeler yüzde 9,9 pay alırken, çalışılmayan süreler için yapılan ödemelerin oranı yüzde 8,6 oldu. Ayrıca ayni ödemelerin kazanç içindeki payı yüzde 2,7, tasarruf sandıklarına yapılan ödemelerin payı ise yüzde 0,4 olarak hesaplandı.

Sosyal güvenlik ödemeleri tarafında ise zorunlu ödemelerin ağırlığı dikkat çekiyor. Toplam sosyal güvenlik giderleri içinde zorunlu ödemelerin payı yüzde 84,3 olurken, gönüllü ödemeler yüzde 0,7 gibi sembolik bir düzeyde kaldı. Kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin bu kategori içindeki payı ise yüzde 15,0 olarak açıklandı. Bu veriler, iş dünyasındaki maliyet baskısını ve çalışanların gelir yapısını anlamak adına kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır.


Yorumlar
Kalan Karakter: