Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa İl Başkanlığı tarafından Müftülerin Nikâh kıyma yetkisine yönelik hazırlanan kanun tasarısı için bir basın toplantısı düzenlendi. İl Başkanlığı Binasında yapılan toplantıya, CHP İl Başkanı Halil Tokul, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Zühre Karabulut, CHP Yunusemre Kadın Kolları Başkanı Serpil Cebeci, ve diğer CHP’li yetkililer katıldı.
“TÜRKİYE’DE DAHA ACİL SORUNLAR VAR”
Türkiye’nin gündeminde çok acil çözümlenmesi gereken sorunların olduğunu ifade eden Zerrin Karabulut, “ İç ve dış borçların trilyon dolara yaklaştığı, işsizliğin had safhaya ulaştığı, her dört gençten birinin işsiz olduğu, terörün her gün yüreklerimizi kasıp kavurduğu bu süreçte yapılacak hiçbir iş kalamamış gibi iktidar yine nikâhı kimin yapacağı ile uğraşmaya başladı.”dedi. Karabulut, İktidarın Müftülere resmi nikah kıyma yetkisini tekrar tektar gündeme getirmesinin ardında yatan sebebin çöküş olduğunu ileri sürdü.
“TEK SORUNUMUZ BU MU?”
Biz kadınlara sormak istiyoruz diyen Karabulut, “ kadınlar her gün öldürülüyorken, her gün tacize, tecavüze, şiddete uğruyorken, yoksulluk içindeyken, çalışma hakları ellerinden alınıyorken, özgürlükleri gasp ediliyorken, tek sorunumuz, evlenme akdinin müftü aracılığıyla çözüme kavuşturulması mıdır?” diye konuştu.
“NEDEN RAHATSIZSINIZ?”
Medeni kanunun kadınlara verdiği haklardan neden rahatsız oluyorsunuz diye konuşan Karabulut, “ mevcut şartlarda, Türkiye’de evlendirme memuru sayısında bir sorun yoktur. Buna rağmen müftülere de bu yetkinin verilmesi sosyal hayata dini tahakkümün dayatılması içindir. Türkiye’de çocuk istismarının ve tecavüzlerin büyük çoğunluğunun dini nikah kisvesi adı altında yapıldığı düşünüldüğünde bu tasarının bir gaflet olduğu daha rahat görülecektir. 12 yaşında imam nikahına, 6 yıl sonra imamin kıydığı resmi nikaha, çocuk gelinlere izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“AİLE YAPISINA DİNİ BİR DAYATMADIR”
Müftülük kurumumun İslam ile özdeş olduğunun altını çizen Karabulut, “Resmi nikahın müftülerce kıyılabilmesinin önünün açılması Türkiye’de aile yapısına dini bir dayatmadır. Bu topraklar dinine sahip çıkan, geleneklerine ve göreneklerine bağlı olan insanların evidir. Bu insanların yüzde 90’dan fazlası zaten müslümandır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.Hukuk Devleti olmakla, kadınlar evlenirken Medeni Kanunla hakları güvence altına alınmıştır. Evlilik akdinin müftülerce yapılmasının önünün açılması din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmasıdır. Buda laiklik ilkesine aykırıdır. Ancak görüyoruz ki iktidar bu ve bunun gibi uygulamalarla laik düzeni yavaş yavaş ve sinice yok etmeye çalışmaktadır. Bir arada yaşamamızı sağlayan laikliğe açılan her gedik, toplumsal gedikleşmeyi derinlkeştirecektir. Bugün daha ney görüyoruz ki siyasi iktidarın son yıllarda ‘dava’ dediği şey Laik düzenin yıkılması davasından başka bir şey değildir.” şeklinde konuştu.
“MÜCADELE EDEN KADINDAN KORKUYORLAR”
Düzenlemeyi getirenlerin en büyük korkusunun direnen, mücadele eden kadınların olduğunu ifade eden Karabulut, Türkiye’de kadınların sosyal Statüsünün 1926 medeni kanunu ile resmen tanımlandığını kaydetti. Karabulut, “ Biz Atatürk Devrimlerinin uygulayıcısı kadınlar olarak kadını toplumdan dışlayan her tür uygulamanın karşısında olduğumuzu ve mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: