Makro Ekonomi
KKO & RKGE, Şubat 2021 - İndikatörler Şubat ayı için ciddi bir değişime işaret etmiyor, yatay TCMB tarafından açıklanan Şubat ayı kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksleri yıl başlangıcına kıyasla ciddi ölçekte bir değişime işaret etmedi. Arındırılmış seride kapasite kullanım oranı veri dönemi için -0.1 puan ile %75.5 olurken, reel kesim güven endeksi ise -0.3 puan ile 108.7 seviyesini işaret etti. Öte yandan verilerin 3 ay ortalamaları ise (trend) toparlanmanın devamı şeklinde gerçekleşti. Kapasite kullanım oranının alt kalemleri incelendiğinde, aylık değişimde, tüketim malları +0.5 puan %71.6 olurken, dayanıklı tüketim malları grubu ise +3 puan ile %76.8 düzeyine ulaştı, bir adım öne çıktı. Ayrıca, ara mallar +0.3 puanlık performans ile %78.1 oldu. Yatırım malları %74.6 ile yatay seyrederken, benzer şekilde dayanıksız tüketim malları da %70.6 ile takip edildi.
Piyasa Gelişmeleri
CFTC Verileri, 16 Şubat - Son 1 ay içerisindeki ‘uzun yönlü Amerikan doları pozisyonlanması’ +5.8 milyar dolar düzeyine ulaştı; ivme kaybı var
CFTC tarafından açıklanan data setine göre spekülatörlerin 16 Şubat haftası işlemlerinde (gecikmeli eğilim) Amerikan dolarına yönelik açılan pozisyonların ivme kaybetmekle birlikte uzun yönde eğilimini koruduğu görüldü. Haftalık bazda hesaplamalarımıza göre 0.3 milyar dolar artış yaşanırken, reel faizlerdeki yükselişin geniş çapta Amerikan doları talebi yaratmadığı, çaprazlar arasında ayrışma eğiliminin devam ettiği söylenebilir. Dolar endeksini temsil eden kontrat -412 değişim sergilerken, EUR -216 ile sınırlı düzeyde azalış gösterdi. Öte yandan GBP ve JPY çaprazlarındaki spot fiyat değişimlerinin CFTC verileri ile teyit edildiği durum söz konusu; sırasıyla +1049 ve +2564. Emtia cephesindeki değişimler azaltım yönlü olurken, Brent -7223, ons altın ise -16438 ile takip edildi. ABD tahvil faizleri tarafında kısa ve uzun vadelilere giriş yaşanırken, SPX ise -8358 ile negatif oluşum gösterdi.
Düşüncemiz: Verilerin işaret ettiğine göre, son 1 ay içerisinde Amerikan dolarına yönelik açılan uzun yönlü pozisyonlar nette 6 milyar dolar sınırına yakınsamış durumda. Öte yandan reel faizlerdeki yükseliş henüz geniş çapta Amerikan doları talebi yaratmadığı görülmekle birlikte genel zayıflığı da sınırladığı farklı bir durum söz konusu. GBP’nin aşılamadaki başarı ve azalan Brexit belirsizliklerinden destek bulması çapraz açısından pozitif gelişmelerin devamını mümkün kılarken, henüz EUR’nun öne çıkamaması ve JPY’nin değer kaybı sürecini ‘şimdilik’ sonlandırması da not edilmesi gereken faktörler olarak belirmekte. Tüm bu gelişmeler ışığında reel faizlerdeki seyir kritik önemde olmaya devam edecek. EUR’nun ilk çeyrek sonlarına doğru yeniden ivmelenmesini ve ekonomide açılış senaryosunu fiyatlamasını bekliyoruz. ABD-AB makro veri ayrışması ise bir süre daha baskı unsuru olarak belirebilir.
Ons Altın & Gümüş ETF İşlemleri - Reel faizlerin genele yayılır yükselişi değerli metalleri baskılıyor: Ons altın-gümüş ayrışmasında değişiklik yok
Genel değerlendirme/uzun vadeli yorum: 2020 yılı içerisinde risk iştahını belirleyen iki temel unsur değerlendirmelerimize göre EUR ve ons altına yönelik alınan uzun yönlü pozisyonlar üzerinden gerçekleşmişti. Bu yönde oluşan düşüncelerimizi bir süredir özellikle de Haziran ayının ikinci yarısından bu yana sizlerle paylaşmaya gayret gösteriyoruz. Fed Başkanı Powell’ın JH Sempozyumu’nda Fed’in yeni dönem yol haritasına yönelik paylaştığı detayları orta-uzun vade gelişim açısından önemli ve kayda değer olarak görmeye devam ediyoruz. Bu eksende şekillenen düşüncelerimizde henüz değişiklik yok. ETF’ler nezdinde gerçekleşen satışların kısa vadeli görünüm açısından “sürpriz” olmadığını ve fakat orta-uzun vadeli yaklaşımda henüz ciddi bir sorun teşkil etmediği kanaatindeyiz. Bu kapsamda, orta-uzun vadeli düşüncelerimiz olan “zayıf Amerikan doları” teması ve “emtia destekli görünüm” yaklaşımlarımızda güncelleme yapma gereği duymadığımızın altını çizmek isteriz. Ve fakat Devam eden aşılama çalışmalarının kapsamı ve hızı iCiddi primlenmelerin ardından başta hisse senetleri olmak üzere diğer varlık gruplarındaki kar realizasyonu ihtimalinin gündeme gelmesi gibi 2 kritik aşamayı da kısa vade gelişmeler açısından yakından takip edeceğimizi belirtmek gerekiyor. Haftalık değişim/yorum: Küresel çapta reel faizlerin yükseliş eğilimini momentumunu artırır şekilde sürdürmesi ve ETF’lerin yeni girişlerin aksine çıkışlar ile destekli ortamı koruması değerli metaller açısından elverişsiz ortamın devamına neden oluyor. Öte yandan Ocak-Şubat dönemi geçişinde beliren manipülatif bireysel yatırımcı pozisyonlanmasının yarattığı ‘gümüş ilgisi’ kaynaklı altın-gümüş ayrışması da dikkat çekici boyutlara ulaşmış durumda. Geride kalan hafta içerisinde ETF’lerin altın işlemleri her iş gününde çıkış şeklinde oluşurken, toplam rakam ise hesaplamalarımıza göre -1.2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylece 2021 yılı ETF performansı da toplamda -2.1 milyar dolar seviyesine ulaşmış oldu. Gümüş işlemlerinde ise altına kıyasla iyimserlik korunmakla birlikte nette ciddi bir giriş eğilimi olmadığını belirtmek gerekiyor. ETF’ler hafta özelinde -0.1 milyar dolar performans sergilerken, 2021 yılı eğilimleri ise +2.3 milyar dolar ile ciddi ölçekte ayrışmakta. Altın/gümüş rasyosu Cuma kapanış itibarıyla 65.4x seviyesine gerilerken, 55 ve 200 günlük ortalamalarından (71.3x ve 80.2x) uzaklaştığını eklemek gerekiyor. Uzun vade yatırımcılar açısından altın ve gümüş önderliğinde emtia piyasası pozitif düşüncelerimizi muhafaza ediyoruz. Özellikle ons altın için orta-uzun vade düşünen yatırımcıların $1770-1700 aralığına doğru geri çekilmelerde maliyetlenmelerinin yanlış olmadığı kanaatindeyiz. Bu noktada kısa vadeli seyir açısından $1770-1765 desteklerini aşağı yönde, $1841-1880 dirençlerini ise yukarı yönlü gelişmelerde yakından izlediğimizi belirtmek isteriz. Bilhassa $1880 seviyesi üzerinde ons altın fiyatlamalarının ivme kazanmasını bekleriz. Ons altın açısından gelecek dönem beklentilerinin temelde 5 ana başlık etrafında şekilleneceğini düşünüyoruz: Başta ABD olmak üzere global getiri eğrilerindeki dikleşmenin reel faizler üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmadıkça ciddi sorun teşkil etmeyeceğini düşünmeye devam ediyor. Demokrat Parti yönetiminin Kongre’de üstünlük sağlamasının ardından ABD cephesindeki mali teşviklerin güçlü olacağı varsayımıyla emtia cephesinin de olumlu etkileneceğini değerlendiriyoruz. Bu noktada özellikle yılın ilk yarısını daha şanslı gördüğümüzü belirtmek isteriz. (Güncelleme ile eklenen beklentimiz, 15 Şubat 2021) Devam eden pandemi sürecine rağmen global aşılamanın ivme kazanma işaretleri vermesi ve dolaşım hızını artırma potansiyeli taşıması değerli metaller üzerindeki aşağı yönlü baskıyı koruyabilir. Öte yandan tüketim tarafındaki toparlanma ve risk iştahının canlı kalmaya devam etmesi süreci dengeleyecektir. (Güncelleme ile eklenen beklentimiz, 15 Şubat 2021) Manşette “zayıf Amerikan doları” teması, temelde ise “değerli EUR, risk iştahı pozitif” durumun kısa vade sürdürülebilirliği ABD-AB arasındaki makro veri performanslarının ayrışması nedeniyle tartışmalı bir hal alabilir. İlk çeyrek sonrasında AB cephesindeki verilerin de toparlanma emareleri vermesi beklentisiyle EUR, risk iştahı ve ons altın korelasyonunun yeniden artmasını bekliyoruz. (Güncelleme ile eklenen beklentimiz, 15 Şubat 2021) Fed Başkanı Powell’ın JH Sempozyumu’nda Stratejik Gözden Geçime (SGG) sürecinin güncellenen sonuçlarını açıklaması ve en erken 2023 yılına dek düşük faiz & bol likidite ortamının devam edeceği şeklinde düşüncemizin güçlenmesi. Peş peşe açıklanan COVID-19 aşı çalışmalarının ardından pandemi sürecinin en geç 2021 yıl sonunda kontrol altına alınacağı beklentisinin artması kısa vadede fiyatlamalar üzerinde satış baskısına neden olsa da kalıcı hasar bırakmayı başaramadı. Aşılamanın kapsamı, hızı ve başarıya ulaşması yakından izlenecek. Ortauzun vadeli düşüncelerimizde ise “zayıf Amerikan doları” temasının korunacağını düşündüğümüzden dengeleyici unsur olarak öne çıkabileceğine inanıyoruz. (4 Ocak 2021) 2021 yılı beklentimiz ons altında fiyatların ortalamada $2050 seviyesinde oluşması. Değerli metallere yönelik 2021’in önemli bir kesimi için, bilhassa da yılın ilk yarısı için pozitif yaklaşıma sahibiz. Uzun vadeli düşünceye sahip yatırımcılara portföylerde kendi risk algılamalarına göre değişen oranlarda altın bulundurmalarının gelecek 1-2 yıl vadede global politika faizi evreninin düşük kalmaya devam edeceği fikrine paralel fayda sağlayacağına inanıyoruz. 2022 ve sonrasında ise global ekonominin seyri, fonlama koşullarındaki sıkılaşma ihtimali ve normalle dönüş küresel enflasyonda ciddi ölçekte yukarı yönlü baskı oluşturmadıkça değerli metaller grubu üzerinde riskleri aşağı yönde tetikleyebilir. (4 Ocak 2021) Orkun Gödek / Deniz Yaıtım
Hibya Haber Ajansı
Yorumlar
Kalan Karakter: