Ege’nin kalbinde yer alan Manisa, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kültür hazinesidir. Lidyalılardan Osmanlı’ya kadar uzanan zengin geçmişi, şehrin her köşesinde izlerini hissettirir.
Şehrin en dikkat çeken tarihi noktalarından biri Sardes Antik Kenti’dir. Bir zamanlar Lidya Krallığı’nın başkenti olan Sardes, dünyanın ilk parasının basıldığı yerdir. Tapınaklar, sütunlar ve anıtsal yapılar, antik dönemin ihtişamını gözler önüne serer.
Manisa Kalesi, Spil Dağı eteklerinde kente hâkim bir konumda yer alır. Şehrin panoramik manzarasını izlemek isteyenler için ideal bir nokta olan kale, Bizans döneminden Osmanlı’ya uzanan tarihiyle geçmişin tanığıdır.
Şehirdeki en ilgi çekici efsanelerden biri Ağlayan Kaya (Niobe)’dir. Mitolojiye göre, çocuklarını kaybeden Niobe’nin gözyaşları hiç dinmemiştir. Bu nedenle kaya hâlâ “ağlıyor” gibi görünür. Bu hikâye, hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çeker.
Muradiye Camii ise Osmanlı mimarisinin zarif örneklerinden biridir. Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Mehmet Ağa tarafından yapılan cami, kubbe süslemeleriyle göz kamaştırır.
Manisa’nın tarihi sadece taşlarda değil, yaşayan geleneklerinde de saklıdır. Mesir Macunu Festivali, yüzyıllardır süregelen bir şifa ve birlik geleneğidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: