İnsana verilmiş en değerli nimetlerden biri hiç şüphesiz zamandır. Rabbimiz bunu İnşirah Suresi’nde (7.ve 8. ayet) bizlere hatırlatır: “Bir işi bitirdiğinde hemen bir yenisine koyul.” Bu ayet, hayatın boşluk kabul etmediğini gösterir. İnsanı diri tutan, hedeflerine bağlayan şey; zamanı en verimli şekilde değerlendirmek, her anı anlamlı kılmaktır. Pişmanlık vermeyen bir hayat belki de budur: Yapmak isteyip de ertelediğin şeyleri arkada bırakmamak, her günü dolu dolu yaşamak… Çünkü verilen zamanın bir gün mutlaka biteceği bilinci, insana yapmaması gerekenleri de daha kolay ayırt etme feraseti kazandırır.
Elbette bu kolay değildir. Zamanı ferasetle kullanan, onu faydalı ve güzel işlerle doldurabilen bir insan, zaten lüzumsuz şeylere tevessül etmeyecektir. Asıl mesele, boşluğu boşluk olarak bırakmamaktır. Boş denilen anlarda bile hayatın anlamını inşa edebilmek gerekir. Zira zamanı doğru değerlendirmek hem ruhsal huzuru (daha az pişmanlık) hem de toplumsal faydayı beraberinde getirir.
Bu noktada çağdaş insanın zamanla kurduğu ilişkiyi düşünmek gerekir. Erich Fromm, günümüz insanını şöyle tarif eder: “Çağdaş insan için disiplin öğrenmekten kolay bir şey yok gibi görünebilir. Günde sekiz saatini rutin bir işe büyük bir disiplinle harcar. Ancak iş alanının dışında, öz-disiplinini kaybeder; tembelliğe, oyalanmaya ya da hoş bir ifadeyle ‘dinlenmeye’ yönelir.” Gerçekten de modern insan, işte düzenli görünse de boş zamanında çoğu kez iradesizdir. Oysa disiplin sadece iş hayatına değil, hayatın tüm alanlarına yayıldığında insanın “pişmanlık duymayacağı” bir hayat sürmesi mümkün olabilir.
En ilginci ise şudur: “Çağdaş insan, işleri hızlıca halledemediğinde zaman kaybettiğini düşünür; ama kazandığı zamanı nasıl değerlendireceğini bilmez. Zamanı öldürür, fakat zamanı yaşatamaz. Zamanı doldurmak ise hayatın anlamını kurmaktır.” Kur’an’ın önerdiği “boşluk bırakmama” tavsiyesi, Fromm’un tarif ettiği “boş zamanla ne yapacağını bilememe” problemine ilaç gibi gözüküyor. İnsanın boşlukta kalmaması gerektiği, sürekli üretkenlik ve faydalı uğraşlarla meşgul olması Fromm’un da dikkat çektiği zaafın panzehiridir.
Sonunda insan şunu idrak eder: Zaman, hayatın gerçek sermayesidir. Onu nasıl harcadığımız, aslında kim olduğumuzu belirler.
Yorumlar
Kalan Karakter: