Özellikle ABD Başkanı Trump’ın sağlığına ilişkin haber akışının pozitife dönmesi ve hastaneden taburcu edilmesi risk iştahının toparlanmasını sağlıyor. Bu durum aynı zamanda seçime gidilirken oluşabilecek ve piyasalarda rahatsızlık yaratabilecek birçok belirsizliğin önüne geçilmesi adına da önem taşıyor. Günün en önemli konu başlığını ise Fed Başkanı Powell’ın bugün katılacağı bir konferansta yapacağı konuşma oluşturuyor. Ekonomik görünüm başlıklı konferansta Fed Başkanı TSİ 17.40’ta konuşacak. Fed’in organize etmediği bir konferansta Powell’ın yeni mesajlar vermesini beklememek gerekir ancak yine de dikkat çekeceği konu başlıklarının risk iştahına etki edebileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Konuşmanın saati ise TL varlıklar üzerindeki olası etkinin çok daha sınırlı kalabileceğine işaret ediyor.
BEKLENTİLERİMİZ
Borsa İstanbul yukarı yönlü hareket etme eğilimini koruyor. Geçtiğimiz hafta yurtdışı piyasalardaki zayıflığa karşı direnç göstermeyi başaran ve haftayı da %2’ye yakın değer kazanımı ile kapatan BIST-100 endeksi yeni haftaya da iyimser bir eğilimle başladı. Geri çekilmeleri 1140 seviyesinin üzerinde kapatan endeksin mevcut teknik görünümü yukarı yönlü hareket alanının korunduğuna işaret ediyor. Bu kapsamda 1180 puanı ilk hedef noktası olarak görmeye devam ediyoruz. Trump’ın sağlığına ilişkin endişelerin hafiflemesinin yanında teşvik paketi beklentilerinin korunması da küresel risk iştahını iyileştirerek dolaylı yoldan yurtiçi piyasalara destek veriyor.
Teknik Analizde Öne Çıkanlar | ||||
Hisse | RSI | Momentum | MACD | PSAR |
EKGYO | AL | AL | AL | AL |
KOZAL | AL | AL | AL | AL |
OTKAR | AL | AL | AL | AL |
TTRAK | AL | AL | AL | AL |
EUR/USD güç topluyor. Risk iştahındaki toparlanma ile dolardaki değer kazanımının tersine dönmesi EUR/USD’nin 1,17’nin üzerinde daha güçlü bir zeminde hareket etmesini sağlıyor. Teknik açıdan bakıldığında 1,1810 ara direnç olmak üzere 1,1870 seviyesine kadar anlamlı bir dirençten söz etmek güç. Dolayısıyla kısa vadede bu seviyelere doğru hareket etme eğilimi görmemizin şaşırtıcı olmayacağını düşünüyoruz. Ancak gerek ECB’nin değerli EUR’ya karşı bir tutum sergilemesi gerekse tahvil faizleri arasındaki farkın dolar lehine kalmaya devam etmesi paritede son dönem zirvesi olan 1,20’nin üzerinde bir rakam görmemizin kolay olmayacağına işaret ediyor.
USD/TL sakin seyrediyor. Gelişmekte olan ülke para birimleri dün dolar karşısında ağırlıklı olarak iyimser bir performans sergilese de ortalama olarak baktığımızda anlamlı bir toparlanmadan söz etmek güç. Bu görünüme paralel olarak USD/TL’nin de belirgin bir değişime imza atmadığını gördük. Teknik açıdan TL lehine hareket alanının genişlemesi için öncelikle 7,68’in altında bir kapanış görülmesi gerektiğini düşünmeye devam ediyoruz. Ancak bu seviyeden giderek uzaklaşmamız TL açısından şartları zorlaştırıyor.
Makroekonomik veri tarafında ise dün Eylül ayı enflasyon rakamları %1,4’lük piyasa beklentisinin altında %0,97 oranında artış gösterdi. Böylece 12 aylık enflasyon %11,75 değerini alarak önceki aya kıyasla yatay kaldı. Ancak TCMB’nin önümüzdeki dönemde ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yukarı taşımaya devam edeceğini düşünüyoruz. Bu noktada mevcut durumda %11,30’un üzerinde seyreden fonlama maliyetinin %11,75 seviyesine doğru hareketini sürdüreceğini tahmin ediyoruz. Bu da TL’nin kırılganlığını daha da azaltan bir zemin yaratacaktır.
Ons altın yeniden 1900 doların üzerini test etmeye başladı. ABD Başkanı Trump’ın sağlık durumuna ilişkin endişelerin hafiflemesi güvenli liman ihtiyacını azaltarak değerli metaller üzerinde baskı oluştursa da bu durumun aynı zamanda doların değer kazanımını tersine çevirmesi ons altının yeniden 1900 doların üzerini test etmesini sağlıyor. Teknik olarak baktığımızda 1920 ara direnç olmak üzere 1930 dolar aşılmadıkça yukarı yönlü denemelerin büyük resimde anlamlı bir değişim yaratmasını beklemiyoruz. Dolayısıyla şimdilik görünümün net bir yöne işaret ettiğini düşünmüyoruz.
Hibya Haber Ajansı
Yorumlar
Kalan Karakter: