Asya piyasalarında etkisini sürdüren tatile dün ABD piyasaları katılmış olsa da varlık fiyatları haftaya oldukça güçlü bir zeminde başladı. İyimserlik yaratan konu başlıkları ise çok yeni değil. Korona virüs vaka sayılarındaki artışın hız kesmesi ve aşı dağıtımında sağlanan ilerleme risk iştahını destekleyen ana unsurlar olarak çalışıyor. Ancak söz konusu destekleyici faktörler yeni haftanın başlaması ile bir günde ortaya çıkmadı. Geçen hafta da var olan aynı konu başlıkları piyasalara ivme kazandırmakta yetersiz kalmıştı. Dolayısıyla algının sık değişebildiğine dikkat çekmek istiyoruz. Yurtiçinde ise küresel risk iştahının katkısının yanında Perşembe günkü PPK toplantısı öncesinde TL’deki değer kazanımının yarattığı iyimserliğin genele yayıldığını görüyoruz.
Bugün makroekonomik veri tarafında ise Almanya’da açıklanacak olan ZEW endeksi ve Euro Bölgesi GSYH rakamlarını takip edeceğiz. Aşıların verdiği katkı ile ekonomik aktivitede iyileşme olacağına yönelik algının piyasalara yön verdiği içinde bulunduğumuz dönemde özellikle ZEW endeksinin beklentilerden daha iyimser bir tablo ortaya koyması halihazırda yüksek olan risk iştahını daha fazla destekleyebilir.
BEKLENTİLERİMİZ
Borsa İstanbul haftaya iyimser bir tonda başladı. ABD borsalarının dün kapalı olması küresel piyasalarda işlem hacimlerini kısmen limitlese de iyimserliğin daha ağır bastığını gördük. Özellikle korona virüs vaka sayılarındaki artışın hız kesmesi ve aşı dağıtımına ilişkin iyimser haber akışı varlık fiyatlarını destekleyen bir zemin yarattı. Geçen hafta da var olan aynı konu başlıkları piyasaları desteklemek için yetersiz kalmıştı. Dolayısıyla algının sık değişebildiğine dikkat çekmek istiyoruz. Küresel piyasalardaki iyimserliğe paralel olarak BIST-100 endeksi uzun süredir aşmakta zorlandığı 1550 puan direncini geride bırakmayı başardı. 21 Ocak’tan bu yana ilk kez bu seviyenin üzerinde kapanış yapılmasını oldukça pozitif buluyoruz. Sık sık vurguladığımız gibi 1550 puanın üzerinde kalıcı olunması durumunda 1580 puanın endeksin bir sonraki hedef noktası olmasını bekleriz.
EUR/USD sakin seyrediyor. ABD piyasalarının Başkanlık Günü nedeniyle kapalı olması dün beklendiği gibi EUR/USD’nin son derece dar bir bant içerisinde işlem görmesine neden oldu. Yatay seyre bağlı olarak teknik görünümde de anlamlı bir değişim yaşanmadı. Bugün ise ABD piyasalarının açılacak olması hareketliliğin biraz daha artmasını sağlayacaktır. Bu kapsamda 1,2150 seviyesini yakından takip etmeyi sürdüreceğiz. Öyle ki, bu seviyenin aşılması durumunda paritede 1,22 seviyesine doğru bir eğilim görebileceğimizi göz önünde bulundurmak gerekir. Bugün Almanya’da açıklanacak olan ZEW endeksi ve Euro Bölgesi GSYH rakamları ise paritede hareketlilik yaratma potansiyeli taşıyor.
TL’de iyimserlik güç kazanıyor. Yatırımcılar TCMB’nin Perşembe günü gerçekleştireceği PPK toplantısında alacağı kararlara odaklanırken USD/TL’nin 7,00 seviyesinin altına indiğini görüyoruz. 7,20’nin altına inilmesinin ardından TL lehine eğilimin güç kazandığını ve bunun kuru 6,90-7,00 bandına çekebileceğine uzun bir süre dikkat çekmiştik. TL lehine eğilim güçlü olmakla birlikte daha fazla pozisyon almadan önce yatırımcıların toplantı sonucunu görmek isteyebileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın atacağı adımların ve vereceği mesajların kurun kısa vadeli yönü açısından yön gösterici olacağını tahmin ediyoruz. Bu noktada ağırlıklı piyasa beklentisi faizlerin sabit tutulacağı yönünde olsa da enflasyonun görünümü nedeniyle TCMB’nin faiz artırımına gitmeyi tercih etmesi TL’nin daha fazla güç kazanmasını sağlayan bir faktör olarak çalışabilir. Ayrıca faiz artırımı gelmese bile verilen mesajların şahin olmasının da TL’ye direnç kazandırabileceğini unutmamak gerekiyor
Ons altın kırılganlığını sürdürüyor. Kritik teknik seviyeleri aşağı yönlü geçtikten sonra destek bulmakta zorlanan altının ons fiyatında zayıflık giderek daha da belirgin bir hale geliyor. Teknik açıdan bakıldığında hafta başında da dikkat çektiğimiz gibi 1830 dolar aşılmadıkça 1800 dolara doğru geri çekilme riskinin canlı olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Dolayısıyla 1830 doları izlemeyi sürdürüyoruz. Güçlü teşvik paketine yönelik beklentiler ve bunun ekonomide büyüme sağlayacağına yönelik algı 10 yıl vadeli ABD tahvil faizinin son 11 ayın en yüksek seviyesine çıkmasına neden olurken bunun ons altın üzerindeki baskıyı ise artırdığını görüyoruz. Ekonomide öngörülen toparlanmaya bağlı olarak enflasyon beklentilerinin artması altın açısından pozitif olsa da bunun aynı zamanda tahvil faizlerinde daha fazla yükselişi tetiklediğini de unutmamak gerekiyor
:ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı
Yorumlar
Kalan Karakter: