TDP Manisa İl Başkanı Hüseyin Sürel çiftçiye ve tarım sektörüne sahip çıkılmaması, çiftçinin
desteklenmemesinin devam etmesi halinde, Türkiye’de kıtlığın başlayabileceğine dikkat çekti. TDP
Genel Sekreteri Hasan Aydın ise iktidar ve muhalefet partilerini kast ederek; “Her ikisinin de derdi,
koltuk. Sen git, ben geleyim. Halbuki Türkiye’nin meselesi “sen git ben geleyim” değildir”
ifadelerine yer verdi.
---
Türkiye Değişim Partisi Manisa İl Başkanı Hüseyin Sürel’in ev sahipliğinde, Magnet Sosyal Tesisleri’nde
yapılan toplantıya; partinin Genel Sekreteri ve aynı zamanda 22. Dönem İstanbul Milletvekili Hasan
Aydın, Genel sekreter yardımcısı Şaban Ulutaş, İzmir, Balıkesir, Aydın, Denizli ve Manisa il başkanları,
ilçe başkanları, İl-ilçe kadın kolları ile gençlik kolları başkanları katıldı. Öğle yemeğinin ardından
konuşmalara geçilen toplantıda ilk sözü TDP Manisa İl Başkanı Hüseyin Sürel aldı.
HÜSEYİN SÜREL VE EKİBİ ÜRETİMİ DESTEKLEYEN PROJELERİN PEŞİNDEN KOŞUYOR
İl genelinde teşkilatlanma çalışmalarını tamamladıklarını anlatan Hüseyin Sürel Manisa’da ekibiyle
birlikte özellikle; üretimi destekleyen projelerin peşinden koştuklarını ifade etti. Hüseyin Sürel sadece
esnaf, çarşı -Pazar araştırmaları değil… Sık sık; çiftçi, köylü, sanayici, turizm sektörü temsilcileri, tekstil
sektörü üreticileri ve imalat sanayi mensupları ile bir araya geldiklerini, araştırmalar yaptıklarını,
vatandaşın taleplerini dinleyip genel merkeze raporladıklarına vurgu yaptı.
SÜREL: ÇİFTÇİ EKİP BİÇMEZ İSE, HALK AÇ KALIR, KITLIK YENİDEN BAŞLAR
Sürel çiftçinin üretmekten, ekip biçmekten vazgeçmesi halinde kıtlığın başlayacağına önemle vurgu
yaparak, “Tarımdan ve hayvancılıktan elde edilen gelirler neredeyse, Türkiye’nin ihracat rakamlarına
eş değer. Biz neden bu iki önemli ekonomik girdiyi ülkemizde uyulamayalım? Genel Başkanımızın
dediği gibi; Tarımı ihmal eden ülke, intihar eder. Tarım, Türkiye'nin olmazsa olmazıdır. Size hikaye
gibi gelmesin. Ortada sonuçlarından kaçamayacağımız gerçekler var. Çiftçi üretmekten vazgeçer,
köyden kente göç eder ve bir daha toprağını ekip biçmez ise, halk aç kalır. Türkiye’de kıtlık baş
gösterir. Çarşıda pazarda; yemek yapmak için ne sebze, ne meyve, ne tahıl, ne de süt ürünleri
bulunabilir. Hayvanlar açlıktan telef olur. Bu millet bu çağda bile; savaş yıllarındaki kıtlığı yeniden
yaşar. Bir kuru ekmeğe muhtaç olur. O nedenle önce tarım ve çiftçi desteklenmelidir. Sanayi ne kadar
önemliyse, tarım da o kadar önemlidir.” Dedi.
HASAN AYDIN: KENDİ PARAMIZI BİLE BASTIRAMAYACAK BİR NOKTAYA GELDİK
Türkiye Değişim Partisi Genel Sekreteri Hasan Aydın ise Türkiye’nin; İngiltere’ye senet vererek, kendi
Türk parasını bastıran bir ülke noktasına geldiği bilgisini verdiği konuşmasında; “Türkiye’de
Yargıtay’da başvuru yapmış 120 civarında parti var. Ama şu an Türkiye’de bilinen 9-10 tane parti var.
Bu kadar parti varken, bizimde varlık sebebimizi merak ediyorsunuzdur. Bu partiyi yeniden
kurmamızın ve yollara düşmememizin sebebi, mevcut siyasal yapılanmanın Türkiye’nin sorunlarını
çözememesinden kaynaklanmaktadır. İktidarda, muhalefette çözüm bulamıyor. Çözüm yerine kavga
ediyor. Türkiye 1924 yılında, O günkü Sovyetler Birliği’ne buğday satan bir ülke iken, 2021 yılında
dosta ve düşmana muhtaç hale gelmiş, samanı bile ithal eder hale gelmiştir. Türkiye’yi bu hale
getirdiler. Bundan 10 sene önce, bir işçi asgari ücreti ile 10 tane çeyrek altın alabiliyorken, bugün
ancak 4 tane çeyrek altın alabiliyor. Vatandaşın durumu son derece kötüye gitmektedir. Ama onlar
Türkiye’de her şeyin yoluna gittiğini anlatan, süslü lafları ile işi kurtarmaya çalışıyorlar. Türkiye parası
olmayan bir ülke haline geldi. Türkiye İngiltere’ye senet vererek, kendi Türk parasını bastıran bir ülke
noktasına gelmiş vaziyettedir. Kendi paramızı bile bastıramayacak bir noktaya geldik.” Dedi.
“İKTİDARIN DA MUHALEFETİN DE İŞİ GÜCÜ KAVGA ETMEK”
Hasan Aydın iktidar ve muhalefetin sürekli kavga ettiğine dikkat çekerek, “İktidar da, muhalefet te
Türk insanı için hiçbir şey yapmıyor. Ancak kavga ediyorlar. İktidarında muhalefetin de işi gücü kavga
etmek. Kavga etmekten çözüm üretemeye vakitleri yok.” İfadelerine yer verdi.
“DEMOKRASİ ÜLKEDEN SİLİNİP GİTTİ”
Hasan Aydın demokrasinin tek adam rejimi ile silinip gittiğini açıkladığı konuşmasında, “Tek adam
Cumhurbaşkanı her türlü kararı kendi menfaatine göre alıyor. Bakanları kendi atıyor, kararları kendisi
çıkarıyor, imzayı kendisi atıyor, adaletin kime ve neye göre uygulanacağına kendisi karar veriyor.
Muhalefette kendi partisi içinde aynı şeyi yapıyor. Muhalefette milletvekillerini, belediye
başkanlarını kendisi belirliyor. Parti içinde demokrasiler söz konusu değil. İktidarda da, tek adamda
da, muhalefette de demokrasi yok, demokrasiyi unuttular. Demokrasi ülkeden silinip gitti. Kendisine
yakın insanları belirliyorlar. Vatandaşın içinde bulunduğu durum içler acısı. Türkiye’de her 4 gençten
bir tanesi işsiz. Geri kalanlarda iş aramaktan vazgeçmiş durumda, ümitleri kalmadı çünkü.” Dedi.
“MANİSA TEK BAŞINA TÜRKİYE’Yİ BESLEYEBİLİR”
Manisa’nın tarımsal potansiyel ile tek başına bile, Türkiye’yi besleyebilecek üretim yapabileceğini
vurgulayan Hasan Aydın; “tarımda, fındıkta, çayda, pamukta kota kota diye tarımı bitirdiler. Türkiye
30 sene önce Dünya’da kendi kendine yeten bir tarım ülkesi idi, fakat bugün muhtaç bir ülke haline
geldi. Tarım olmadan bir ülkenin ayağa kalkması mümkün değildir. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri;
Amerika, Çin, Almaya, Hollanda gibi ülkeler kendine yettiği gibi, dışarıya da ihracat yapıyor.
"Hollanda'ya bakıyoruz. Konya kadar yüzölçümü var. Tarımdan ve hayvancılıktan elde ettiği gelir,
bütün Türkiye'mizin ihracatına bedel. O nedenle biz geldiğimizde Çiftçilerimize alım garantisi
vereceğiz. Manisa’ya taş ekseniz biter, yeşerir. O kadar verimli toprakları var. Ama Manisa hak ettiği
değeri alamıyor. Sadece Manisa’ya sahip çıkılırsa, Manisa tek başına bile Türkiye’yi besleyebilir.
Yanına Aydın’ı koy, yanına Muğla’yı koy. Yanına İzmir’i koy. Manisa Türkiye’yi bakar. Ama Manisa’nın
bu tarımsal ve endüstriyel potansiyelinin üzerine düşüp, gerekli yatırımlar ve destelemeler
yapılmıyor. Biz geldiğimizde bu projeleri yapacağız ve Manisa’yı kalkındıracağız” diye konuştu.
“SEN GİT, BEN GELEYİM”
Hasan Aydın, “Muhalefetin tarım konusunda Türkiye’nin geleceğini aydınlatan bir çözümü mü var?
Hayır. Demokrasi konusunda bir çözümü mü var? Hayır. Sen git, ben geleyim. Halbuki Türkiye’nin
meselesi “sen git ben geleyim” değildir. “Ben geleyim Türkiye’nin meselelerini çözeyim” meselesi
vardır. Türkiye’nin tarım sorununu çözmemiz lazım, Türkiye’nin sanayi meselesini çözmemiz lazım.
‘Türkiye’yi yalnız bir ülke olmaktan kurtaralım’ diyen ve bunun için çalışan bir iktidara, siyasi bir
harekete, bir düşünceye ihtiyacı var.” İfadelerine yer verdi.
Türkiye Değişim Partisi Manisa il teşkilatı daha sonra, Manisa 15. Uluslararası Tarım ve Hayvancılık
Fuarı’nı gezerek, fuar yetkililerinden bilgi aldı.
Yorumlar
Kalan Karakter: