‘Beklenti ve ümit bineğine çok sık binme; çünkü bunlar taşıdıkları kişiyi çoğu zaman istemediği yere götürür.’ demiş Platon. Bizler de bazen başkalarının ümit bineğinde bulmaz mıyız kendimizi? Çoğu zaman hiç istemediğimiz yerlerde bizi bırakan o binekler…
İsteklerimiz hayatımızın her alanında vardır. Bu belki bazen işimizde ilerlemek istediğimiz bir nokta bazen de partnerimizden görmek istediğimiz bir davranıştır. Gerçekleştiğinde bizi mutlu eder. Fakat çoğu zaman karşılanmama ihtimali bulunan bu beklentiler gerçekleşmediğinde de aynı şekilde üzer. Hatta bu beklentilerimizin düzeyiyle de çoğu zaman ilgilidir. Bir karınca düşünelim. Her gün yuvasını ekmek kırıntısı götürebilmek için çalışan bir karınca… Her gün aynı amaçla yuvasından çıksa da günün sonunda aynı çoğunlukta kırıntıyı yuvasına götüremeyebilir. Peki düne göre daha az kırıntı yuvasına götürdüğünde ertesi gün çalışmaktan vazgeçecek mi karınca? Onu karşılayan ailesi üzülecek mi bugün az getirdiği için? O karıncanın yerine kendini koymanı ve bu soruları cevaplamasını istiyorum senden.
İşte hayat da böyledir… Bazen o kırıntıyı evine götüren karınca bazen de o kırıntıyı evde bekleyen diğer karınca olursun. Hangisi olmak istediğini sen karar ver. İsteklerinin gerçekleşmesinde sana yanında olduğundan bir haber olan kişilerle ya adım adım ilerleyeceksin ya da hayallerine koşar adımlarla kendin ulaşacaksın. Başkasının ümit bineğinde yanlış duraklarda inmektense kendi bineğinde doğru yere varman dileğimle...
Psikolojik Danışman Nurgül DEMİR