MEZUN OLDUĞUM OKUL TÜRÜNÜN DÜNÜ ve BUGÜNÜ
Tevhi-di Tedrisat kanunun kabulüyle Medreselerin kapatılmasından sonra din görevlisi ihtiyacının giderilmesi gerekçesiyle 29 yerde açılan İmam Hatip mektepleri, 1932 yılında tamamen kapanınca halkın din hizmetlerinin yerine getirilmesinde büyük bir boşluk doğmuş. Bu boşluğu gidermek amacıyla da devrin hükümeti 1949 yılında tekrar “İmam Hatip Kursları” adı altında kurslar açmaya başlamış
Demokrat Parti iktidara gelince dönemin İmam- Hatip sevdalısı merhum Celaleddin Ökten hoca bugünkü AİHL ile PİHLlerinin başlangıcı olan İmam- Hatip Okulları projesini hazırlayarak Demokrat Parti hükümetine kabul ettirdiği ilk İmam- Hatip Okulu 1951 yılında İstanbul’da eğitime başladı. İstanbul’da açılan İHO.nuu Ankara, Konya, Adana, Isparta, Kayseri ve Kahramanmaraş İmam- Hatip Okullarının açılması takip etti. Halk arasında büyük ilgi gören İHO.nun derslik binaları ile pansiyonları iki binli yıllara yüzde doksan itibariyle genelde tamamen halk tarafından inşa edilmiştir.
102 yıldır eğitim hayatında olan İHO ben dahil, bir çok dar gelirli Anadolu çocuklarının okuması için bir çıkış kapısı olmuştur.Afyon ilinin, Dazkırı ilçesinin orman köyü çiftlik köyünden kalkıp 1960 yılında İzmir’ İHO da okumam, hayal değil, rüyada dahi görsem inanamayacağım bir durumdur. Kestane pazarında barınarak okumama vesile olan başta hacı Raif amca ile Kestane pazarı öğrenci yurdunu açanlardan Allah razı olsun. Devlete yük olmadan eğitim hayatında yer alan bu okulların dostu olduğu kadar maalesef düşmanı da eksik olmamıştır. İlk İmam-Hatip Okulunun İstanbul’da eğitime başlaması ile kendi il ve ilçelerinde de açılmasını isteyen Anadolu’dan gelen heyetler Yassıada Domokrasi şehidimiz Milli Eğitim Bakanı merhum Tevfik İleri’ye geldiklerinde, rahmetli: “Siz ne diyorsunuz? mevcutların kapatılması için bana Türkiye Cumhuriyetinin bütçesi kadar rüşvet teklif ediliyor.” diyerek bu konuda büyük baskı altında olduğunu itiraf etmiştir..
1960 İhtifalinden sonra da halkın İmam- Hatip Okulları açma talebi Adalet Partisi tarafından da dikkate alınarak diğer illerde hatta ilçelerde dahi binaları halk tarafından yapılarak açılan İHO sayısı her geçen gün artarak 1980 darbesine kadar sayıları 274 ulaşmıştır.
Kendini savunan adamın yanında bu okullara en büyük desteği verenlerden biri de İmam- Hatip sevdalısı rahmetli Özal ile Özal’ın efsane Milli Eğitim Bakanı sayın Mehmet Vehbi Dinçerler’dir. Özal’ın ilk kabinesini kabul eden Evren Milli Eğitim Bakanı Sayın Mehmet Vehbi Dinçerler beyefendiye “ Sayın bakan İHO.nın sayısı 274 dür, 275 olmayacak” talimatını verir. Bu tarihi olayın açıklamasını Bakanımız Sayın M. Vehbi Dinçerler beyefendiye bırakıyorum. “
“………….çalışmanızın verimli ve bereketli olmasını dilerim..Kartal İHL nin anası olan Beykoz İHL nin Türkiyede bir İLK olduğunu ikrar eden yöneticiler var..İlgili herkese sormak lazım "Anadolu İHL nasıl icad olmuş ? Sanki gökten zembille inmiş gibi anlatılıyor..1984 Evren döneminde açılan 275 inci İHL dir..Evren bu kardeşinize ilk görüşmlerde İHL sayısı 274 tür, 275 olmayacak emrini vermişti..Meğer Milli Güvenlik Kuruluna karar aldırmış..Avusturya da çok sayıda öğrencimiz vardı din bilgisi dersini Arap kökenli Almanca ders veren hocalardan alıyorlardı. Avusturya Üst düzey Yetkilileri ,sizin öğretmenleriniz din dersini Almanca öğretirlerse tercih ederiz, dediler. Biz de Anadolu İHL'ni icad ettik , Beykoz Andolu İHL böyle doğdu..Bölge Milletvekilimiz Hayrettin Elmas'a rica ettim tantana çıkmadan okulu sen aç dedim. Vesayet odakları, medya ve siyaset dahil, çok sonra farkettiler.. ! Elbette ""Femen ya'mal miskale zerratin hayran yarahu.." hükmü kesidir. Ancak siyasette de olsa hiç bir şeyin hasbi mücadele olmadan elde edilemediğini en iyi ve yaşayarak öğrenen İHL sevdalılarının hakkı teslim etmesi ve Başta Rahmetli Özal dahil duayı esirgememesi gerektiğini hatırlatayım istedim. Ölümlülerden tabii ki kendimiz için değil hakşinas olmaları için beklentimiz olabilir.”
Rahmetli Özal’ın desteği ve Bakanımız Sayın M. Vehbi Dinçerler’in cesaretiyle açılan Anadolu İmam- Hatip Liseleri elde ettiği üst üstü ÖSS dereceleri bu okullara olan talep patlamasana neden olmuştur. Malum post modern darbe olarak anılan 28 Şubat öncesi ülkemizde genel liselerin başarı ortalaması % 21 iken, Anadolu İmam- Hatip Liselerinin başarı ortalaması % 27 ye yükselmiştir.. Hatta o yıllarda Prof. Dr. Mümtaz Soysal güncel makalesinde “Bizim burjuva çocukları kısa şortla sahillerde kız peşinde koştururken, mollalar siyasal ve Hukuk Fakültesinin sınıflarını doldurmaya başladılar.” diye ,üzüntüsünü belirten yazısı,. Bir imam-hatipli olarak beni sevindirmişti. Ancak çok geçmeden 28 Şubatta eline fırsat geçiren azgın azınlık düğmeye basarak bu okulları nerede ise kapanma noktasına getirdiler. Darbeler mağduru Reis zamanında açılan Proje imam- Hatip okullarıyla bu okullar, tekrar eski günlerine kavuşmanın gayreti içinde olduğunu görmek bana inanılmaz mutluluk verdi.
Kasım ayı içinde ilk göz ağrım Biga Proje İHL. Müdürü Mustafa Koroz bey kardeşimin davetiyle Biga, Lapseki ve Çanakkale Proje İmam- Hatip liselerinde eğitim seminerleri verdim. Yıllarca Pansiyonlu Manisa Lisesinde görev yapan bir idareci olarak saydığım okulları görünce kendimi eshab-ı Kheften biri sandım. Hele Biga Proje İHL. Pansiyon öğrencileriyle, Çanakkale Proje İHL’nin pansiyonları adeta yıldızlı otel gibi. Üç kişilik odalar, kabinlerle bölünmüş etüt salonları sabah açık kahvaltı, gece etütlerden sonra ara öğünleri,, dersliklerin eğitim araç gereç donanımı , katlardaki uyumlu mobilyalarla döşenmiş dinlenme salonları, öğretmenler odalarının, büroların,mefruşatı, sınıfların temiz ve düzenliği içimi ferahlattı. Ayrıca Okulun Müdürü Sayın Hüseyin Şengil bey kardeşimin edebi kişiliği ve usta kalemiyle öğrencilerini OKUMA-ANLMAMA ve YAZMA ‘ya yönelterek öğrencilerin kitap yazmalarını teşvikle öğrencilerini yazar yaparak üç adet kitap çıkarmaları, öğrencileri yazarlarla buluşturması, okullar arası öğrenci değişimi, daha önce yazdığım yazılarda belirttiğim çok sayıda projeleriyle okula imrendim. İsmini zikrettiğim bu okulları yakından tanımakla İHO.nın geleceğine ait umutlarımın tazelenmesine vesile oldular.
Yarım asırdır eğitimin içinde bulunan biri olarak bakanımız Sayın M. Vehbi Dinçerler ‘le ilgili bildiklerimi burada zikretmeyi de bir vefa borcu olarak görüyorum. . Biyoloji kitaplarından Darvinciliğin çıkarılmasında, eğitimi aksatan milli bayramlara düzenleme getirmesi, ondan öte darbeciler dev-genç, Ülkü -genç, Hür – Genç yetiştirme yerine “ Sev-Genç” yetiştirmek amacıyla yolda, yolakta, parkta, kahvede her yerde alkollü içkilerin içilmesine müsaade etmelerine karşılık, Bakanımız Sayın M. Vehbi Dinçerler’in verdiği cesur mücadeleler sonucu bu serbestliğin kaldırılmasını sağlamıştır. Allah kendisinden razı olsun. Amin….
Sonuç olarak; İHO.larının 102 yıllık serüvenine bakacak olursak göreceğiz ki milletimizin kahir ekseriyeti bu okullara her zaman sahip çıkmış, iki binli yıllara kadar derslik binaları ve eklentilerini devletten bir kuruş almadan okulların çoğunu kendisi yapmış, donatmış, tüm ihtiyaçlarını kendisi karşılamış. Ancak 28 Şubatta azgın azınlığın darbesine maruz kalan bu okullar, iki binli yıllardan sonra eski Din Eğitimi Genel müdürü bakan yardımcısı Nazif Yılmaz bey ile halen bu görevi yürüten Din Eğitimi Genel Müdürü Sayın Nezir Gül beyefendilerin proje İHL.lerinin kurulmasana vesile olmaları tekrar bu okullara olan ilgiyi artırmıştır.
Bu okulların adı mektep, medrese, lise, proje okulları... Adı ne olursa olsun , bu topraklarda yaşayan insanımızın değerlerinden biri olmuş , milletimiz bu okulları koruyup kollamış , her zaman sahip çıkmıştır. Bu okullar ve mezunları da hiçbir zaman milletimizi mahçup etmemiştir. Proje İmam- Hatip liseleriyle de inşallah malum 28 Şubat öncesi başarılı gönlerine kavuşarak tekrar Siyasal ve hukuk fakültelerinin sınıflarını dolduracaklardır.
Not: Bugün de Milli Eğitim Bakanlığı Din Eğitim Genel Müdürlüğünün görevlendirilmesiyle Ayvalık – Cunda adasında Trakya, Marmara, Ege İmam- Hatip Okulları Yönetici Buluşmaları programı dahilinde “ EĞİTİMDE TECRÜBE PAYLAŞIMI” konulu seminerimin sunumunu yaptım. Seçkin Akademisyenler arasında sade emekli bir öğretmen olarak şahsıma da görev tevdi edilmesi benim için bir onur vesilesidir. Bana bu onuru yaşatan başta ismiyle nezih, nezaketli, tecrübeye değer eren Genel Müdürümüz Sayın Nezih Gül Beyefendiye, Daire Başkanı Sayın Mustafa Yıldız Beye, Şube Müdürü Sayın Kadir Söngüt beye, koordinatör sayın Erol Solak beyefendilere teşekkürlerimi arz ederim.
www.kadirkeskin.net