Seminerlerim Dolayısıyla Gittiğim Biga- Lapseki ve Çanakkale İzlenimelerim
Yarım asır önce ilk görev yerim Biga, benim ilk göz ağrımdır. Okulda çok değerli müdürümüz ve öğretmen arkadaşlarım vardı. Yeni vefat eden müdürümüz merhum Hasan Yeğin, Osman Şekerci, Celil Yeniçeri Adnan Fidan'a Rabbimden rahmet, hayatta kalan nezih, nahit Prof. Dr. Hüseyin Algül, Orhan Ergün, Fahri Erdem kardeşlerime de Cenab-ı Haktan sağlık ve afiyetler temenni ediyorum. Biga halkından çok değerli büyüklerimiz vardı. Aygenler, Pamuklar, tavukcu Sami, Dişçi Tevfik Başarı ve kiramın kaç lira olduğunu bilmeden girdiğim ve benden altı ay kira almayan, bize annelik-babalik-yapan ev sahibimiz rahmetli Mehmet Keskiner ağabeyimle eşi merhum Kamile ablamız ve diğer dostlarımız. Hemen şunu itiraf edeyim ki meslek hayatımın en güzel günleri bu ilçede geçti. Okulu ve öğrencilerinin başarısı için çırpınan Anadolu I. H. Lisesi Müdürü Koroz ile Eğitim Bir- Sen Başkanı ve İmam-Hatip Ortaokul Müd. Sayın Necmettin Güder Bey kardeşim beni, seminerlerim için ikinci kez Biga'ya çağırınca hiç düşünmeden kabul ettim. Ve 28 Kasım günü Biga'da idim. Sağ olsunlar bana ikinci kez yarım asır önceki anılarımın tazelenmesine vesile oldular. Ve kendilerini de canla başla okulları ve öğrencilerinin başarısı için çalıştıklarını adeta okullan ile özdeşliklerini gördüm. Allah gayretlerini zayii etmesin. Hele Eğitim Bir-Sen Başkanı ve okul müdürü Sayın Necmettin Güder bey kardeşimin daha dersler başlamadan sabahleyin 06.30 da okula gelen GÜNAHSIZ CEMAAT" diye tabir ettiği ortaokul öğrencileriyle kıldığım sabah namazının verdiği manevi hazzı satırlara dökmem mümkün değil. Bana bu hazzı yaşatan sayın müdürüme çok teşekkür ederim. Bu arada manevi kardeşlerim olarak gördüğüm merhum ev sahibim Mehmet ağabeyimin çocuklarını ve ikinci nesil torunlarını birlik beraberlik içinde babalarından aldıkları iş ahlakını ve işlerini birlik beraberlik içinde büyüterek devam ettirmeleri beni ziyadesiyle mutlu etti. Allah beraberliklerini daim eylesin amin...
Biga'dan sonra Lapseki'de öğretmenliğinin yanı sıra arta kalan mesaisini hayır işlerine ayıran Çanakkale İHH temsilcisi Sayın Numan Yaşar Bey kardeşimin misafiri oldum. Sıcak ve samimi misafirperverliğine müteşekkirim. Organize ettiği okullarda verdiğim seminer sonucu Çanakkale'ye geçtim. Çanakkale'de de emekli eğitimci Sayın Behti Gezer Bey kardeşimin organizesi ile Çanakkale Proje I. H. Lisesi ile Çanakkale LH. Ortaokulunda seminerler verdim. Çanakkale I. H. Ortaokulu ve başındaki müdürü Ismail Çetin bey kardeşim mütevazı, nezaketli işinin ehli bir idareci. Okulun başarısı için öğretmenleriyle olan gayretini yakinen müşahede ettim. Ve okul da bu gayretlerinin sonucu ilin başarılı okulların önde gelen okullardan bin olduğunu öğrendim sevindim. Tebrik ve takdirlerimi sunuyorum.
Bir arabadan daha fazlası var" sloganıyla start alan TOGG sloganı ne ise Çanakkale'nin hakim bir tepesinde abidelere doğru inşa edilmiş Çanakkale Proje Imam-Hatip Lisesi de bir okuldan daha fazlası olan bir okul. Okulun kapısından girer girmez okulun derslikleriyle, pansiyon binaları estetik Selçuklu mimarisiyle muhteşem bir görüntü göze çarpıyor. Misafir olarak kaldığım Pansiyon binasını abartısız söylüyorum yıldızlı bir oteli aratmaz. Pansiyon belleticisi ve Müd. Yard. Metin Bey kardeşim pansiyonu gezdirdi. Öğrencilerin belletici salonlan tıpkı kütüphanelerde olduğu gibi kabinler arasında birbirini rahatsız etmeyecek şekilde dizayn edilmiş, Tuvaleti ve banyosu içinde bulunan öğrencilerin kaldığı odalar 3 kişilik Açık büfe kahvaltı, akşamleyin etüd arası ara öğün her şeyiyle mükemmel bir pansiyon. Pansiyonu gezerken 20 yıl müdürlüğünü yaptığım Manisa Lisesi Pansiyonu gözümün önüne geldi. 20 kişilik odalarda kalan öğrencilerimize 3 liraya üç öğün yemek çıkardığımız günler gözümün önüne geldi. Ogünlerde değil ara öğün, açık kahvaltı hayal dahi edemeyeceğimiz günlerdi. Gerçekten çok mesafe alınmış. Allah devletimize zeval vermesin. Sabahleyin derslik birasına geçtiğimde uyumlu renklerden oluşan kıyafetiyle, sireti suretine yansıyan, nezaketli, oldukça yakışıklı, sevimli ve sempatik okul müdürü genç meslektaşım Sayin Hüseyin Şengil'le tanıştım. Bulunduğu odayı alelade bir memur odası olduğunu düşünürken, müdür odası olduğunu sonradan anladım. Koltukla değil, koltuğu yükselten bir idareci. Seminer sonucu okulunu gezdirdiğinde okulun diğer müdür yardımcısı ve memur odalarının da aynı şekilde dizayn edildiğini gördüm. Oysaki bugüne kadar beş yüzü aşkın okullarda hepsi değil ama çoğu okullarda genel müdür odası gibi döşenen okul müdürü odalarına gözüm alışkın olduğu için, sayın Hüseyin Şengil bey kardeşimin mütevaziliği çalışma odasına da yansımış. Postacı izine çıktığında "Izine çıkmışken şu şehri gönlümce bir gezeyim" demiş. Ben de seminerlerim yanı sıra yurt içinde ve Almanya Ingolstadt Lisesi'nin davetiyle yurt dışına çıktığımda en büyük hobim okulları gezmek olurdu. Abartısız söylüyorum devletin görkemli olarak inşaat ettiği okulu genç meslektaşım Sayın Hüseyin Şengil bey çevre imkanları ile öyle donatmış ki anlatamam. Her katta saraylarda gördüğümüz modelli koltuk ve divanlarla öğretmen ve öğrencilerin dinlenme köşeleri, öğrencilerin yaşlarına göre koridorlarda zeka oyunları, fen liselerinin labarotuvarlarında gördüğüm ders araç-gereçten daha fazlasını bu okulun labarotuvarlarında gördüm. Okul görkemli bir fiziki yapının yanında ders araç-gereç yönünden de eğitimin mükemmel bir alt yapısı ile donatılmış bir okul. Eğitimin alt yapısı ile öğretmenler odalarının donanımı velhasıl bu evsafta bir okul samimiyetle söylüyorum Ankara ASO teknik koleji hariç başka bir okula rastlamadım. Kısacası Çanakkale Proje Imam-Hatip Lisesi'nin donanımı ve eğitim ve ogretim kalitesi ile onur duydum ve Genç meslektaşım okulu gezdirirken kulaklarımda Ziya Osman Saba'nın "Zaman" şiiri kulaklarımda çınladı. Zamansız geldik dünyaya/ Zamansız karıştık çola çocuğa Tüm düşleri zamansız gördük./ Zaman zaman derken, Zaman geldi ve dedi ki Zaman bitti./ Kim bilir akrebin saniyen kaçta kalacak? Ben, ne böyle güzel okullarda ne okuyabildim, ne de böyle güzel okullarda öğretmenlik ve müdürlük yapabildim. Zaman geldi ve dedi ki: Öğretmenlik de bitti, müdürlük de bitti.
Not: Çanakkale'de eğitim seminerlerime vesile olan eğitimci Sayın Behti Gezer kardeşimle beni okullarına davet eden Sayın Ismail Çetin beyefendi ile Sayın Hüseyin Şengil beyefendi kardeşlerime çok teşekkür ederim.
Kadir hocam günümüzün altın kalemi. Dinlemekle doyulmaz, okumakla sonu alınmaz.. Geçmişimizi geliceğimize anlatan, (anlatmasını bilen) hoca,lara ihtiyacımız var.