Köprübaşı Belediye Başkanı Zafer Mergen´in daveti üzerine Demokrat Gazeteciler ve Yazarlar Derneği tarafından Köprübaşı ilçesine bir gezi tertip edildi. 30 basın mensubunun katılımıyla gerçekleşen gezide, ilçenin birbirinden güzel zenginlikleri, Başkan Mergen tarafından anlatıldı. Çilek ve Zeytin cenneti haline gelen ilçenin her anlamda kazanç kapısı oldukça açık ve ilçe bu yıl sadece çilekten 30 milyon TL bekliyor.
Dernek Başkanı Hakan Özen, Belediye Başkanı Zafer Mergen´in davetiyle geldikleri Köprübaşı´nda her geçen yıl hızla gelişen ilçenin bilinmeyen güzelliklerini ve hazinelerini gün yüzüne çıkarttıklarını belirtti. Özen, “Köprübaşı´nın bereketli toprakları üzerinde elde edilen ürünler, sanayi ve maden gibi iş sahalarının artışıyla ortaya çıkan gelir, hem Manisa hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağladı” dedi.
“12 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR”
Manisa´dan 08.30´da hareket edilerek başlayan gezinin ilk durağı, 10.30´da Karakum Mevkiindeki fosil ayak izlerinin incelenmesi oldu. Basın Mensuplarını Karakum Mevkiinde karşılayan ilçe Belediye Başkanı Zafer Mergen, Sindel Mahalle Muhtarı Bekir Üçtaş ile birlikte burada ayak izleri hakkında bilgi verdi. Bu ayak izlerini önemli kılan ise en eski fosil ayak izlerinden olması. Tahminen Volkan püskürtmelerinden kaçıp Gediz´e doğru ilerleyen bu ayak izlerinin, yaklaşık 12 bin yıl öncesine dayandığı belirtiliyor. Lav cürufuyla kaplanması sebebiyle de bu kalıntılar korunmuş durumda.
“FOSİL AYAK İZLERİNDEN AMERİKA´DA BİR TANE VAR”
Sindel Köyü Muhtarı Bekir Üçtaş konuyla alakalı olarak, “Bu fosil ayak izlerinden Amerika´da bir tane var. Dünya üzerinde ise çok az sayıda bulunan bu izlerin korunmaya alınması gerekiyor. Camekân ile kapatılıp başına bekçi konulmalı. Bir gün burası dünyadaki birçok gezginin dikkatini çekecek” dedi.
“2 BİN YILINA KADAR TÜTÜNDEN BAŞKA BİR ŞEY BİLİNMİYORDU”
Başkan Mergen, bölgede orman arazisinin olmamasından dolayı tarımda şanslı olduklarını söyleyerek, “ 2000 yılına kadar tütünden başka bir şey bilinmiyordu. Tütün yapardık bilinçsizlikten ya da garibanlıktan. Atalarımız zamanında 10 ya da 20 dönüm tütün yaparak geçimlerini sağlamışlar. Hedefte şuymuş sadece traktör alayım, çocuğumu imam veya polis yapayım. Allah´ta beni hastaneye düşürmesin. Çünkü o zamanda sağlık sektörü sıkıntılı. Hastaneye düştüğü zamanda traktörünü satacak. Cesarette yok. Traktörü satsa sondaj vurdursa ya su çıkmazsa diye korkmuş. Durum böyle olunca da sulu tarıma geçilememiş. Sulu tarıma geçemeyince de başka ürüne geçme şansı olmamış.”
“4 BİN DÖNÜM ÇİLEK VAR”
Tekelinde batmasıyla birlikte tütüne kota konduğunu aktaran Mergen, “ Biz de çaresizdik. Tütünden başka bir şey olmazsa aç kalırız diye düşündük. Ama cenabı Allah rızık verdi ve Çilek işine girdik. 2000 yılından beri yani 17 yıldır çilekle uğraşıyoruz. Şu an bölgemizde 4 bin dönüm çilek var” şeklinde konuştu.
“ ÇİLEKTEN BU YIL 30 MİLYON BEKLİYORUZ”
Çilek üretiminin artarak devam ettiğinin altını çizen Mergen, “Geçen yıl yaklaşık 25 milyon TL çilekten gelir elde ettik. Bu yıl 30 milyon TL bekliyoruz. 1 dönüm araziden 4 ton çilek çıkıyor. 3 liradan 12 bin TL yapar. Çilekten bul yıl Köprübaşı´na 30 Milyon TL girecek. Çünkü ilçeye her gün yaklaşık 700 bin TL giriyor. Bu sene de özellikle meyvecilik çok güzel.”
“ÇİLEKTE PATENTE BAŞVURDUK”
Çileğin başkenti olmayı hedeflediklerini aktaran Mergen, günlük ilçeye yaklaşık 700 bin TL´nin girdiğini söyledi. İlçeden her gün en az 240 tonluk yaklaşık 13 kamyon çileğin satıldığını vurgulayan Mergen şöyle konuştu: “Çilekte iddialıyız ve patente başvurduk. Ziraat Odasıyla beraber 18 bin liraya bir firma ile anlaştık. İki tane ayrı patent alıyoruz.”
“SALATALIKTAN YAKLAŞIK 5 MİLYON TL GELİR BEKLİYORUZ”
Serada da öncü olduklarını söyleyen Mergen şu şekilde konuştu:
Serada farklı bir şey yaptık. Nüfusu Manisa´da düşmeyen ilçelerdeniz. Tütüne kota uygulandıktan sonra Antalya´ya giden aileler vardı. Yaklaşık 30 ailemiz oradan geri geldi. Onlara da salatalık seraları yaptık. İstanbul´a salatalık satıyoruz ve şu an salatalık serasında 70 dönüme vardık. Dönümde 20 ton salatalık alınıyor. Salatalıktan da yaklaşık 5 milyon TL gelir bekliyoruz. Geçen yıl 2 milyon 500 TL gelir elde ettik. Bu yılda katlamayı hedefliyoruz”
“ BİZDEN BAŞKA ÜRETEN YOK”
Diğer zeytin türlerine göre bakımı daha kolay ve yüksek verim potansiyeli olan Arbequine (bodur zeytin) cinsi zeytinden çabuk verim elde ediliyor. Türkiye´de ve dünya da tutulan bir marka olan bu cins zeytin, soğuk sıkıma da gelebiliyor. Normal çeşitlerine göre sıkımının daha basit olduğuna dikkati çeken Zeytin Bahçesi sorumlusu Hikmet Adaş, bu ırkın 3 yılda verime geçtiğini söylüyor. Adaş, “Manisa´da bu ürünün bizden başka sertifikasını alan ve üreten kimse yok. Patenti de bizde. Bu sene gümüş madalya aldık. Zeytin Üretim Birliğinden de bir altın ve gümüş madalyamız var” dedi.
“3 YILDA VERİM ELDE EDİLİYOR”
Zafer Mergen de farklı zeytin türlerinin üzerinde 100 tane zeytin tanesi varsa bu zeytinin üzerinde 5 yüz tane zeytin tanesinin olduğunu belirtiyor. Mergen, “Bu cins zeytinin en önemli özelliği çok kısa sürede yüksek veriminin olması. Arbequine zeytin 2 metre 70 santimetreye kadar uzayabiliyor. Normalde Edremit ve Gemlik cinsi zeytini dönüme 27 tane dikerken bu zeytini dönümde 180 tane dikiyoruz. Diğer zeytinler 5 yılda veriyor bu zeytin ise 3 yılda. Ayrıca bu zeytin elle toplanmıyor. Döver biçer gibi bir makinesi var. Arasına makine giriyor ve zeytinleri topluyor” diye konuştu.
“YARIM LİTRE ZEYTİNYAĞI 10 DOLAR”
Mergen, Arbequine cinsi zeytinden elde edilen yağın yarım litresinin 10 dolara satıldığını belirtiyor. Mergen, “ 10 kilo zeytinden 2 kilo zeytinyağı elde ediliyor. Bu cins zeytinin soğuk sıkıma uygun olduğunu söylemiştik. Soğuk sıkımın özelliği ise zeytinyağının içindekipolifenol maddesi dediğimiz insana yarayışlı bir madde var. Sıcak sıkım yaptığınız zaman bu madde yanıyor. Yağın yanmasıyla birlikte yağ değersiz bir hale geliyor ve yediğimiz zaman bir gıda almıyoruz” ifadelerini kullandı.
ELEKTRİĞİNİ KENDİ ÜRETEN İLK ÜNİVERSİTE OLACAK
Kayıtlı 520 öğrencisi bulunan ve bünyesinde Tarımsal İşletmecilik, İşletme Yönetimi, Harita ve Kadastro ile Adalet Programı olan Köprübaşı Meslek Yüksekokulu, geliştirdiği proje ile ‘ elektriğini kendi üreten ilk üniversite´ olacak. Üniversite Sekreteri Muhammet Gülmez, “ Zafer Kalkınma Ajansı´ndan yüzde 75 destekli geliştirdiğimiz proje ile ‘Elektriğini kendi üreten ilk üniversite´ olacağız. Okulun elektriğinin tamamını güneşten karşılayacağız. Yaklaşık 25 yıl boyunca kendini amorti edecek ve elektriğe para vermeyeceğiz. Bununla alakalı kalkınma ajansından çağrı mektubunu aldık. Bu yıl içersinde faaliyete geçecek inşallah” diye konuştu.
“TOPRAKSIZ TARIM İLE GÜL YETİŞİYOR”
Ege Bölgesi´ndeki en büyük gül serası olan Saraycık Gül Serası, 16 dönümden oluşuyor. Bu seranın en önemli özelliği ise güllerin topraksız yetiştirilmesi. Topraksız tarım olarak nitelendirilen yöntem ile Güllerin köklendirilmesi çiçek süngerleri ile yapılıyor ve yılda bu seradan 3 milyon dal gül alınıyor. Çukurova´dan gelen Sera sorumlusu, Çukurova´da 45 günde bir kesime gelen güllerin Köprübaşı´nda 27 günde kesime geldiğine dikkati çekiyor.
“EGE´DE ORGANİK SERTİFİKASI OLAN TEK YERİZ”
İlhan Sarı Organik Zeytin Çiftliğinde 11 yıldır çalışan Necati Aydın, 3 bin dönüm arazi üzerinde 200 bin gemlik ve ayvalık cinsi zeytin ağacının bulunduğunu kaydetti. Aydın, “ Şu an100 bin zeytin verim çağında ve üretim aşamasındayız. Ege Bölgesinde ‘Organik Sertifikası´ olan tek yeriz. Zeytini dalından toplayıp 4 saat içinde yağa dönüştürüyoruz. Hiç kimse zeytini 4 saat içinde toplayıp yağa dönüştüremez. Yağımızın asit oranı 0.22 şimdi Türkiye´de hiç olmamış bir şey yapacağız Zeytin ezmesi. Çalışmalar bitme aşamasına geldi. Bu sezon inşallah yapacağız” şeklinde konuştu.
“BİR DÖNÜM SERADAN 20 TON SALATALIK”
Kıdırcık Köyü salatalık seraları hakkında bilgi veren Muhtar Mehmet Kara, 50 hanelik köylerinde 40 dönüm salatalık serasının bulunduğunu belirtti. Salatalık işine Başkan Mergen´in yardımlarıyla başladıklarını söyleyen Kara, “Bir dönüm seradan 20 ton salatalık elde ediyoruz. 40 dönüm sera var ve 800 ton bu dönem salatalık alacağız” dedi. Sadece bu köyden 800 ton salatalık çıkacak diyen Mergen, “ Salatalıklar 30 günde bir verim veriyor. 2.5 ay hasat devam edecek. 2.5 ay sonra tekrar dikeceğiz ve yılda 2 defa ürün alacağız. Bin 600 ton yılda bu köy salatalık üretmiş olacak. Bir liradan satılması halinde bu köye 1 milyon 600 TL girecek” dedi.
Gezi, mahalle muhtarlarının katılımlarıyla birlikte Ege Yüzme Havuzunda düzenlenen akşam yemeğinin ardından sona erdi. Yemekte, bir konuşma yapan Mergen, “Sabahtan bu yana belki 300 kilometre yol yaptık. Yaklaşık 12 işletmeyi ve özellikle tarım arazilerini gezdik. İlçemizin gelişmesi için gayret gösteriyoruz ve her türlü yatırımcıyı buraya bekliyoruz” diye konuştu. Yemek Sonrası 30 basın mensubuna, katılımlarından dolayı Teşekkür Belgesi verildi.
Yemekte basın mensupları ile bir arayan gelen muhtarlar ise şu şekilde:
“Mehmet Akif Ersoy Mahalle Muhtarı Hamit Aydoğmuş, Kasar Mahalle Muhtarı İbrahim Kırılmış, Kozaklı Mahalle Muhtarı Ahmet Oğuz, Gündoğdu Mahalle Muhtarı Ziya Gültekin, Yeşilköy Mahalle Muhtarı Veli Etiz, Armağan Mahalle Muhtarı Nevzat Ünlü, Kıranşeyh Mahalle Muharı Veysel Uyan, Akçaalan Mahalle Muhtarı Ahmet Demirkol, Sargaç Mahalle Muhtarı İsmail Aksoy, Gülpınar Mahalle Muhtarı Alim Gülmez, Kurtlar Mahalle Muhtarı Yüksel Kesmez, Yardere Mahalle Muhtarı Yunus Aydın, Çay Köy Mahalle Muhtarı Abdullah Kurt.” Hür Işık Gazetesi´ne teşekkürlerini sunan Mahalle Muhtarları, gazete sayesinde merkezdeki gelişmelerden haberdar olduklarını ve bu durumdan çok memnun olduklarını ifade ettiler.
Yorumlar
Kalan Karakter: