Son dönemlerde misafirliğe gelenlerin büyük kısmı saatlerce Bitcoin, borsa ve kripto para yatırımı anlatıyor. Yatırım nasıl yapılırmış, hangi coin ne zaman alınırmış... Oyuncu gibi davrandıklarını söylediğimde ise alınıyorlar; kendilerini “yatırımcı” olarak görüyorlar.
İlgilenmediğimi açıkça söylememe rağmen ısrarla anlatmaya devam ediyorlar. İlgi göstermeyince bu sefer fetva bile vermeye kalkıyorlar. Ben “Helal belli, haram belli. Şüpheli şeylerden uzak duruyorum.” dediğimde bile susmuyorlar. Gidene kadar durmuyor bu sohbetler.
Bu yazının başlığını özellikle böyle attım ki dikkat çekip belki yazının tamamı okunur. Çünkü aslında konumuz bunlar değil.
Yatırım tavsiyesi isteyenlere benim tavsiyem: Toprağın altına yatırım yapın.
Avrupa’da elektrik kesintileri başladı. Ülkemizde ise iklim anlaşmasının ilk dört maddesi sessizce geçti, ama bu maddelerin ne olduğu halka hâlâ açıklanmadı.
Peki bundan sonra bizi neler bekliyor?
Bu süreci anlamak için en başa, pandemi dönemine dönmek gerekiyor. O süreçte “nakitsiz toplum”a geçişin ilk adımı atıldı. Temassız kart kullanımı özendirildi, paranın virüs taşıdığı söylendi. Korku pompalandı. Sonuç? Millet cebinde para taşımayı bıraktı. Artık 10 TL bile nakit taşımayan insanlar var. Herkesin cüzdanında sadece kartlar...
Şu an pazarlarda bile kartla ödeme yapılabiliyor. Peki ya ülkemizde de Avrupa’daki gibi elektrik kesintileri başlarsa?
Bazı fabrikalar ve evler önceden güneş paneli kurmaya başlamıştı. Amaç, elektrik kesintisi olsa da üretim durmasın. Bugün bazı büyük fabrikalar kendi elektriğini üretiyor.
Ancak bir sabah elektrik tamamen kesilirse?
ATM çalışmaz.
Kripto paraya sahip olanlar, bankalarıyla iletişim kuramaz.
Parası tamamen dijital sistemde olanların hayatı durur.
Yani iş, artık doğrudan sizi de etkileyebilir. Belki bu kez söylediklerimizin ne anlama geldiğini anlarsınız.
Pandemi sürecinde söylediklerimizi anlamayanlar, bizi “komplo teorisyeni” ya da “cahil” diye yaftalayanlar, belki şimdi düşünmeye başlar.
Topuk kanı, bebeklik aşıları… Gerçekten nesli korumak için mi yapılıyor? DSÖ bugüne kadar halk sağlığı için ne yaptı da şimdi yapsın? Nüfusu azaltmak isteyenler, sizin çocuklarınızın geleceği için mi uğraşıyor?
Nakitsiz toplumla birlikte artık para da gerçek değil. Sanal hesaplar arasında dolaşan bir sayıdan ibaret. Cebinde gerçek para taşımayanlar, bir sabah elektrik kesildiğinde ne yapacaklarını düşünmeli.
Tavsiyem şu:
Evi müsait olanlar güneş paneli taktırmalı.
En az bir yıllık su ve gıda stoğu yapılmalı.
Tarım ve hayvancılığın önü kesilirken siz toprakla bağınızı kaybetmeyin.
Çünkü yapay et, yapay tavuk, yapay yumurta yolda. Bunlara hazır olmayan bir toplum, başına gelince ne yapacağını bilemez.
Özetle:
Nakitsiz toplum, mülkiyetsiz bir hayat bizi bekliyor.
Çocuklarımızın üzerindeki velayet hakkı bile elimizden alınmak isteniyor. Şimdiden “Çocuklar 18 yaşına kadar devletin malıdır.” diyenler çıktı bile.
“İman edenlerle karşılaştıkları zaman: ‘İman ettik’ derler. Kendi aralarında baş başa kaldıklarında ise şöyle derler: ‘Ne diye Allah’ın size açtığı sırlarınızı onlara anlatıyorsunuz? Allah katında aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi? Akletmez misiniz?” (Bakara 2/76)
Yorumlar
Kalan Karakter: