İklim Kanunu Geçti, Peki Ya Sonra?
İklim Kanunu Meclis'ten geçti. Ancak toplumun büyük bir kısmı, bu yasanın hayatımıza neler getireceğini henüz tam olarak bilmiyor. Bizler bu konuyu gündeme getirdiğimizde, her zamanki gibi “komplo teorisi” diyerek geçiştirenler oldu. Oysa daha önceki yazılarımızda uyardık: Bazı gelişmeler kapıda. Ve şimdi, iklim kanununa “komplo” diyenlere yalnızca iki soru sormak istiyorum.
1. Pandemi döneminde yaşananları, pandemi öncesinde size anlatsaydık inanır mıydınız?
Düşünün... Pandemi öncesinde biri çıkıp deseydi ki:
“Maske takmadan sokağa çıkamayacaksınız.”
“1 TL’lik merdiven altı maskeleri virüse karşı takmak zorunda kalacaksınız.”
“Sokağa çıkma yasağı gelecek ama elinizde bir ekmekle tüm şehri dolaşabileceksiniz.”
“Aşı olmayanlara kız bile verilmeyecek denecek.”
“Berberler gizlice, evlerde tıraş yapacak.”
Muhtemelen “Bunlar kafayı yemiş” derdiniz. Ama hepsi yaşandı. Şimdi biraz durun ve o günleri hatırlayın. Aklınızı kullanın, sorgulayın. Bilim dediler, toplum sağlığı dediler, ekranlara uzmanlar çıktı... Hepimizi ikna ettiler.
2. Topuk kanı aldırmayan ailelerin bebeklerine kayyım atanacağını söyleseydik inanır mıydınız?
Zaten dünyada bir ilk olarak bu da yaşandı. Aileler bebeklerine topuk kanı aldırmadığı için, velayet hakları tartışmaya açıldı. Oysa daha düne kadar “anne babanın izni olmadan çocuğa müdahale olmaz” diyenler, birden çark etti. Yine “halk sağlığı”, “bilim” söylemleri devreye sokuldu.
Aynı senaryoyu bebeklik aşıları için de izledik. Direnenler, soru soranlar “cahil”, “bilim düşmanı”, “gerici” diye yaftalandı. Kimse “yarın sıra bize gelebilir” demedi.
Ve şimdi...
İklim Kanunu geçti. Yaptırımlar başladığında yine ekranlarda aynı şeyleri duyacağız:
"Sıfır karbon."
"Karbonsuz bir dünya."
"İklim krizi ile mücadele."
Bu söylemlerle algı yönetimi yapılacak. Bilim, bir kez daha araçsallaştırılacak. Tıpkı pandemi sürecinde olduğu gibi…
Araştırmayan, sorgulamayan insanlar için sorun yok. Onlara ne sunulursa onu kabul ederler.
Ama düşünen, soru soran insanlar için tek cevap: “Bunlar komplo teorisi” deyip geçmek, sadece kendini küçük düşürmektir.
Bizler pandemi sürecinde, topuk kanı ve aşılar konusunda olduğu gibi, iklim yasası konusunda da uyarmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz: Bu bir çevre mücadelesi değil; bu, dijital gözetim çağında yepyeni bir kontrol mekanizmasının kapısını aralıyor.
İklim Anlaşması köleliktir.
Dünya beşten büyüktür ama o beşli hâlâ dünyayı yönetiyor.
Ve unutmayın: Sıfır karbonlu bir dünya yok.
Yorumlar
Kalan Karakter: