Manisa’nın bilenen ve bilinmeyen değerleri:
İbrahim yıldırım ( 15 )
Yıllar önce Toroslarda bir uçak kazasında kaybettiğimiz ünlü fikir adamımız rahmetli Remzi Oğuz Arık’ın “ GEVEN “ adlı bir kitabını okumuştum. “Geven” nin ne olduğunu belki bilmeyenlerimiz olabilir. “ GEVEN” bir ottur. Anadolu bozkırlarında kara, yağmura, doluya sert esen rüzgârlara ve çetin kış şartlarında, Anadolu bozkırlarında yetişen susuzluğa dayanan, sert tikenleriyle, eflatun renginde mini minnacık çiçekler açan bir bozkır bitkisidir. Kurak geçen yıllarda kış aylarında hayvanların aç kalmaması için Anadolu insanı sert tikenli bu bitkiyi eldivensiz kanayan elleriyle kazarlar, köklerini ezerek hayvanlarına yedirirler. Her türlü güçlüğe göğüs geren anlamında Anadolu insanına da rahmetli Remzi Oğuz ” GEVEN” çocuğu tabirini kullanır. Ben de Anadolu’nun geven çocuğu olarak geven otunu iyi bilinenlerden biriyim. Kışın o soğuk günlerinde babamla birlikte az geven toplamadık.
İbrahim Yıldırım’ı da ne zaman görsem “ Geven” otu aklıma gelir. Konya’nın bir bozkır çocuğu olarak hayvanlarının aç kalmaması için Konya bozkırlarında babasıyla az geven toplamamış. Yıldırım da benim gibi Anadolu’nun tipik bir “ Geven” çocuğudur.
Bozkır’ın sert iklimine “Geven” otu dayanır ama Yıldırım’ın ailesi Ekonomik baskıların getirdiği sıkıntıya daha fazla dayanamaz iç göçe maruz kalır. Yıldırım “Bir Göç Hikayesi- Kuruçay’dan Manisa’ya” adlı kitabında göç hikayesini, çok güzel bir şekilde akıcı bir üslupla kitaplaştırmıştır.. Anadolu bozkırlarından ekonomik sıkıntılar dolayısıyla yer değiştiren ve özellikle Manisa’ya göç eden aileler çocuklarına bu kitabı mutlaka okutmaları gerekir. Rahmetli yıldırımın babası Hüseyin Amca altı çocuğunu alarak Anadolu’ya nazaran ülkemizin cennet sayılabilecek bölgesinde yer alan Manisa’ya yerleşir.
Rahmetli Hüseyin Amcanın altı çocuğundan erkek çocuğu olarak dördüncüsü olan İbrahim Yıldırım, ailesinin göçle yaşadığı sıkıntıları çocuk yaşta birebir göğüslemiştir. Daha Necatibey İlkokulunda okurken okuldan arta kalan zamanlarda bir çocuğun Manisa sokaklarında yapabileceği simit, su satarak ailenin geçimine destekte bulunmuştur. İlkokuldan sonra arkadaşları Şehitler Ortaokuluna kayıt yaptırırlarken, Yıldırım İmam- hatip Okulunu tercih eder. Daha sonra da sınavını kazandığı Bursa İşletme Fakültesini girer. Fakülteyi bitirdikten sonra 6 yıl devlet memurluğunun akabinde talep üzerine Özel Finans kurumlarına geçer. 11 Yıl Özel Finans kurumlarında çalıştıktan sonra davetle İngiltere’ye gider. Burada finans bilgileri üzerine araştırmalarda bulunur. İngiltere’de fasılasız üç yıl çalışmalarını sürdüren Yıldırım,İngiltere’de tecrübelerini içeren büyük bir zevkle okuduğum “ Geçmişle Başlar Geleçek” adlı kitabını yazar.
İngiltere dönüşünde TMFS de göreve başlayan Yıldırım , bir ara ATV Genel Koordinatörlüğü görevini de ifa eder. 2009 da emekliye ayrılarak Manisa’ya yerleşir. Emekliliğinde boş durmayan Yıldırım Manisa’da mahalli gazeteler ve internet sitelerinde çeşitli konularda köşe yazıları yazarak mesleki tecrübelerini okurlarıyla paylaşmaktadır.
Ayrıca 2008 den beri çalışmalarını yoğunlaştırdığı Ermeni meselesi üzerine Belediyelerin ve Sivil toplum kuruluşlarının daveti üzerine ülkemizin bir çok yerlerinde “Ermeni Soy Kırımı” üzerine konferanslar vermiştir. İbrahim Yıldırım’ın bu çalışmalarına duyarsız kalmayan Manisa İl Kültür Müdürlüğü Manisa Valiliğinin himayelerinde 23 Aralık 2017 yılında “ ŞEHRİN HAZİNESİ “ özel ödülü verilmiştir.
Manisa’mız, Hatuniye Camii avlusunda metfun , Osmanlıda 5 defa Seraskerlik ve beş defa da Sadrazamlık yapmış , önemli bir şahsiyeti bağrında barındırmaktadır. Ne yazık ki , bu şahsın önemi ve kişiliği hakkında doğru dürüst bilgi sahibi olanımız son derece azdır. Hakkında lehte aleyhte bir sürü anlatımlar söz konusudur. İşte bu konuyu yaklaşık üç yıl çalışarak kitaplaştırmış, kültür dünyamıza kazandırmıştır.
Tarihin bu dönemine ışık tutacak olan İbrahim Yıldırım Bey kardeşimin uzun zamandan beri üzerinde çalıştığı hacimli “ MÜTERCİM MEHMET PAŞA “ adlı eseri yüzleşme yayınlarından bu hafta raflarda yerini almıştır.
Manisalı hemşehrilerimiz, artık, Mütercim Mehmet Rüştü Paşa’yı layıkıyla tanıyıp, bağrında barındırdığı bu şahsiyet hakkında gerçekçi bilgi sahibi olacaklardır.
Şahsen ilgi ile beklediğim bu eseri okurlarıma tavsiye ederken yakın dostlarına İbrahim Kimdir diye bir soru tevcih ettiğimde:
Seyhan Emen Çağlar: “Manisa’nın duayenlerinden ve kültür dehalarından olup değeri bilinmeyen ve kendisinden yeteri kadar faydalanılmayan velüt bir gönül dostudur.” dedi.
Seyhan beyin bu görüşlerine katılmakla beraber, gördüğüm kadarıyla İbrahim Yıldırım ekonomi ve finans bilgilerinin yanında edebiyatçı yönü de ağır basmaktadır. Divan edebiyatı ve Cumhuriyet edebiyatını özümsemiş güçlü hafızasıyla değme edebiyatçılara taş çıkartacak kadar engin bir şiir ve kültür hazinesidir. Yılarca eğitimin içinde birçok edebiyat öğretmeni ile beraber çalışmama rağmen onun kadar hafızasında şiir olan bir edebiyatçı meslektaşıma rastlamadım. Sözü ve sohbetiyle itici değil, tatlı, yumuşak üslubu, pürüzsüz diksiyonu ile sözü ve sohbetine doyulmayan gerçek bir kültür hazinesidir.
Umarım kıymeti bilinir.
Yazarın Eserleri :
- Bir Göç Hikâyesi (Kuruçay’dan Manisa’ya )
- Geçmişle Başlar Gelecek
- Mütercim Mehmet Rüştü Paşa