Bergama önemli medeniyetlerin beşiği olan bir ilçemiz. İncil’de adı geçen yedi
kiliseden biri burada, İ.Ö.4. yüzyılda kurulan Asklepelon önemli bir tıp merkezi
ve okulu burada, ecdadımızın Edirne’de hastaları müzikle tedavi ettiği gibi
döneminde hastaların su sesiyle tedavi edilen hastanesi burada, Akropol
tepesindeki kral sarayları, tapınakları ve su sarnıçları, açık havada hayret verici
akostik sese sahip Pergamon tiytarosu bu şehirde. Bergama’nın dünkü
zenginlikleriyle bugünkü güzellikleri gerçekten görmeye değer bir ilçemiz.
Amacım Bergama’yı anlatmak değil. Anlatmakla görmek arasında farkı izah
etmeye gerek yok. Şu kadarını söyleyeyim Bergama gerçekten görmeye değer
bir ilçemiz.
Postacı izine çıktığında “ Hiç olmazsa şu şehri bir dolaşayım.” diye şehir gezisine
çıktığı gibi,hangi ile ve ilçeye gitsem hatta buna yurt dışı da dahil o şehirde milli
eğitimi veya önüme çıkan bir okulu da ziyaret etmeden yapamam. İlçedeki antik
eserleri gezdikten sonra Manisa’da Bergamalı MÜSİAD başkanı Reşit ÜRPER’den
sıkça ismini duyduğum deneyimli ve başarılı İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın
Nuri KİRAZ beyefendiyi makamında ziyaret ettim. Bizim ülkemizde maalesef en
kolay şey “ Adam harcamak” Giden bakanımız her nedense görevden almış.
Ama bizim halkımız çalışan insanlara her zaman sahip çıkar. Eğitim camiası ve
Bergama’nın kanat önderleri tarafından da sevilen müdür beye sahip çıkılarak
tekrar görevine iadesini sağlamışlar. Tecrübe çok kolay kazanılmıyor. Reşit Bey
kardeşimin de ifade ettiği gibi kısa süreli sohbetimizde Müdür beyin eğitime
vakıf, işine hâkim başarılı bir meslektaşımız olduğunu gördüm. Beni
nezaketiyle misafir eden sayın müdürümüze teşekkür ederek kitaplarımı
kendilerine takdim ederek, teşekkür ettim yanından ayrıldıktan sonra
Bergama’dan çıkarken Bergama Kız Anadolu İmam- Hatip Lisesi levhası gözüme
çarptı. Marangozun yonga kokusundan hoşlandığı gibi, öğretmenler de öğrenci
cıvıltısından hoşlanır. Arabamı okulun bahçesine park ederek okulun içine
girdiğimde adeta çarpıldım. Geniş giriş holü ile , katlara güvenli çıkan üçlü
merdiven, asansör, bakımlı ve tertemiz sınıfların güzelliği ile modern
mimaride inşa edilmiş görkemli bir bina. Sevinçle birlikte içimde bir burukluk
oluştu. Ve Ziya Osman Saba’nın şu şiiri aklıma geldi.
Zamansız geldik dünyaya/ Zamansız karıştık çola çocuğa
Tüm düşleri zamansız gördük.
Zaman zaman derken zaman geldi / Ve dedi ki zaman bitti. ( Müdürlük bitti)
Kibrit kutusu gibi okullarda öğretmenlik ve müdürlük yaptıktan sonra böyle
modern okulları görüp de kıskanmamak mümkün değil. Ama ülkemiz eğitimi
adına da sevinçli bir durum.
Uzatmayayım müdürün odasına çıktım. Bulamayınca merdivenlerden geri
dönerken öğrencinin birine müdürü sordum. Koridorda öğrencilerle konuşan
Müdire Hanım benim sesimi duyunca nezaketle öğrencilerinden müsaade
alarak beni karşılayıp odasına misafir etti. Kısa süreli sohbetimde Müdire Hanım
Sayın Ayşe Dede hanımefendi kardeşim genç olmasına rağmen yöneticilik
özelliklerine sahip, işinin ehli, okuluna ve öğrencilerine aşık ‘okulun başarısını
nasıl artırabilirim.’ Sancısı içinde İdealist bir eğitimci olarak buldum. Kendilerini
tebrik ederek, teşekkür edip okuldan ayrıldıktan sonra yolumun üzerinde
ÜPERLER levhasına rastladım.
ÜRPER soy ismini Manisa’da ticarette ve siyasette pürüzsüz bir isim olarak
tanınan MÜSİAD başkanı saygı değer Reşit ÜRPER kardeşimle tanışınca
duymuştum. Gıda ve meşrubat dalında Ege bölgesinde yaygın dağıtım ağı olan
aile şirketinin babadan gelme kurumsallaşmış bir aile şirketi olduğunu
sanıyordum. Ne zaman ki meslektaşlarım Bergamalı Mehmet Yılmaz ve
merhum İsmail Soykök’ten “ ÜRPERLER” isminin Manisa’da olduğu gibi
Bergama’da da siyasette ve ticarette dürüst pürüzsüz bir Aile şirketi olduğunu
söylemişlerdi. Şirketin ÜRPER kardeşlerine atalarından değil, kendileri
tarafından kurulduğunu, babaları ise tek ayakla köy köy dolaşarak kundura
tamirciliği yaparak çocuklarını okuttuğunu söyleyince ÜRPER ailesini daha
yakından tanıma merakım oluştu. Nitekim bir ara, MÜSİAD da bir araya
geldiğimizde Reşit Bey kardeşime sordum “Ürper kardeşler olarak başarınızı
niye borçlusunuz?” Cevap : “ Baba vasiyetine sayın hocam.” Nasıl ?”
dediğimde, “ Hocam ÜRPER kardeşler olarak babamız tek ayakla köy köy
dolaşıp kundura satarak, tamir yaparak bizleri okuttu. Bize mal mülk
bırakmadı ama ‘ 1- ÇOK ÇALIŞACAKSINIZ 2- ÜRÜST OLACAKSINIZ 3-
TUTUMLU OLACAKSINIZ’ diye, üç maddelik baba yasası bıraktı. Biz de
kardeşler olarak merhum babamızın koyduğu bu yasalara titizlikle uyarak çok
şükür bu duruma geldik.”( Merhum Yusuf Amcamızın baba yasası ile ilgili
yazımın linki: http://www.kadirkeskin.net/kose-yazilari-
pdf/bergamaliyusufamca.pdf)
Yukarıda da izah ettiğim gibi vaki ziyaretleri yaptıktan sonra Bergama’dan
dönerken yolun kenarındaki ÜRPERLER levhasını görünce, mutlaka ÜRPER
kardeşlerden biri vardır düşüncesiyle ziyaretimde daha önceden hiç
karşılaşmadığım amcazade sayın Fikret ÜRPER beyefendi ile karşılaştım. Yoğun
işleri arasında beni nezaketle karşılayan Fikret bey kardeşim, işlerine ve gelen
telefonlarına ara vererek sanki ezelden tanışan iki dost gibi aramızda tadına
doyum olmayan sohbet havası oluştu. Sohbetimiz sırasında rahmetli Yusuf
Amcamızın aile yasasına yeğenlerinin de titizlikle bağlı olduğunu gördüm. Bu
arada Fikret Bey kardeşimi de Marmara Ekonomi mezunu olarak işini bilen,
işine hâkim, dünyayı dolaşan geniş görüşlü vizyon sahibi, aynı zaman da
Bergama Organize Sanayi Bölgesi Yön. Kurulu Başk. Yard, TOBB konsey üyesi,
Bergama Ticaret Odası başkanı olarak sivil toplum kuruluşlarında aktif görev
yapan enerjik iş adamı. Bütün bunların yanında Fikret beyle ortak bir
yönümüzün de olduğunu gördüm. Ofisine biraz önce Fen Lisesinde öğrencilerle
beraber kariyer toplantısından geldiğini söyleyince aramızda sohbetimiz eğitim
üzerine yoğunlaştı. Ve kendilerine eğitimde birebir yaşadığım olayları içeren “
OKUL MÜDÜRÜNÜN GÜNLÜĞÜNDEN” adlı kitabımı kendilerine takdim ettim.
Bana zaman ayırıp ofisinde misafir eden Sayın Fikret ÜRPER kardeşime çok
teşekkür ederim. Bergama ziyaretimde merhum Yusuf amcamızın vasiyetine
titizlikle bağlı yeğeni Sayın Fikret ÜRPER’le tanışmaktan son derece mutlu
oldum. Sayın Fikret Ürper beyefendi kardeşim dostluğumuzun Reşit Ürper gibi
devamlı olması temennisi işlerinde başarılar diledim.
Hani “bir taşla iki kuş vurmak “ diye bir söz vardır ya.” Ben Bergama gezimde
şehrin antik eserlerini gezdikten sonra dönerken bir taşla üç tane kuş
hesabı,İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Nuri Kiraz beyefendi ile Kız Anadolu
İmam- Hatip lisesi Müdiresi genç meslektaşım sayın Ayşe Dede ve dinamik
vizyon sahibi iş adamı Sayın Fikret Ürper beyefendi ile tanıştım.
Dostluklarımızın devamı temennisi ve dileğiyle…www.Kadir keskin.net