İSRAİL'İN KÂBUSU; 80 YIL LANETİ.!
(Serinin Üçüncü Yazısı..)
TARİHİN EN UZUN BEKLEYİŞİ ve HASRETİ BİTİYOR..
Geçtiğimiz bölümlerde Hadislerin çizdiği büyük savaş tablosunun teolojik zeminini kurmuştuk. Bu bölümde ise, Siyonist varlığın bizzat kendi liderlerinin dahi korktuğu, tarihi ve teolojik bir kehanet olan "80 Yıl Lanetini" net bir zaman sinyali ve küresel ittifakların şifreleriyle birleştiriyoruz.
Siyonizm'in temel dayanağı olan Arz-ı Mev'ud (Vaat Edilmiş Topraklar) inancının, İlahi Hüküm karşısındaki bir kibirlenme ve bozgunculuk olduğu artık açığa çıkmıştır. Ve zaman, artık teolojiden matematiğe dökülmüştür!
Bölüm 1; İlahi Hüküm ve Üçüncü Fesat'ın Kaçınılmaz Cezası.!
Kur'an-ı Kerim de, İsra Suresi 4. ve 8. Ayetler arası, Yahudi milletinin tarihsel seyrini ve zorunlu akıbetini özetleyen sarsılmaz ilahi hükümleri içerir. Bu ayetler, İsrailoğullarına iki büyük fesat uyarısı yapar ve bizlerede bunun haberini verir.
Bir sonraki yani üçüncü FESAT Uyarısı ise 8. Ayette şart'a bağlanmıştır.?
Peki 1948 de kurulan şu an ki mevcut devletleri kaçıncı devletleri.? Ve tekrar İlahi bir cezanın şartları oluştu mu.?
Gazzede, Filistinde, Kuduste, Lübnan da, Suriyede, hatta tüm dünyada yaşananlar, yaptıkları ne anlama geliyor.?
Hadi şimdi gelin "her şeyin en iyisini, hakikatini ve gerçek tevilinini yalnız Allah bilir" diyerek israilin ne zaman ve nasıl yıkılacağını, bunun hangi tarihte olabileceğini bazı bilgi, veri ve analizlerle çözmeye çalışalım;
İsra suresinin ilgili 4 ve 8 ayetler arası şöyledir;
4. Ayet; "Biz, Kitap'ta (Tevrat'ta) İsrailoğullarına, 'Yeryüzünde muhakkak iki defa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarak böbürleneceksiniz" diye hükmettik...
5. Ayet; Nitekim ilk bozgunculuk ve büyüklenmenizin karşılığını görme vakti geldiğinde, çok güçlü, savaşçı, acımasız kullarımızı üzerinize musallat ettik. Onlar da sizi yakalayıp öldürebilmek için evlerinizin içine varıncaya kadar her tarafı didik didik aradılar. Bu, kesinlikle yerine getirilmesi gereken bir sözdü."
6. Ayet; "Aradan zaman geçti, o istilâcılara karşı size tekrar gâlibiyet ve zafer verdik, servet ve oğullarla gücünüzü artırdık ve toplum olarak sayınızı daha da çoğalttık"
7. Ayet; "İkinci bozgunculuğun zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide (Beyt-i Makdis'e) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yerle bir etsinler diye (üzerinize yine düşmanlarınızı gönderdik.)"
8. Ayet; "Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de (cezaya) döneriz. Biz cehennemi kâfirlere bir zindan yapmışızdır."
☆ Birinci Fesat ve Cezası;
M.Ö. 586’da Babil kralı Buhtunnasır’ın Kudüs’ü yakıp yıkması, evlerinin içlerine ve aralarına kadar girerek didik-didik araması, tarumar etmesi ve Yahudileri Babil’e sürgün etmesiyle gerçekleşti..
☆ İkinci Fesat ve Cezası İse;
M.S. 70 yılında Romalı General Titus'un Kudüs'ü kuşatması, İkinci Mabedi tamamen yıkması, yüz binlerce Yahudiyi öldürüp, yüzbin kadarını ise esir etmesi, kalan ve kaçan yahudileri ise yeryüzüne dağıtmasıyla son buldu. Böylece 1900 yıl sürecek Diaspora dönemida başlamış oldu..
☆ Üçüncü Fesat ve Nihai Yıkım!
(1948 Sonrası Geri Dönüş)
İsrailoğulları hakkındaki İlahi hüküm, zahiren Titus ile kapanmış gibi görünse de İsra suresi 8. ayetteki o kritik ayet hala masadadır; "Eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de (cezaya) döneriz."
İşte yaklaşık 1900 yıl sonra, 1948’de kurulan Siyonist İsrail’in bu kuruluşu; Filistin soykırımı ve Gazze’deki şu kibirli, meydan okuyan, tarifsiz ve emsalsiz zulüm, dahası hiç bir kural, sınır ve anlaşma tanımayarak yapılan katliamlar, çoluk-çocuk, yaşlı-ihtiyar, kadın-hasta-hamile demeden yapılan o büyük kıyım, hatta insanların su, yemek ve ilaç gibi en temel ve acil insani haklarına bile kast edilip bunların gazze'ye sokulmaması, hastanelerin dahi bombalanıp yerle bir edilmesi ve böylece onların HAYAT haklarına dahi acımasızca kast edilip gasp edilmesi, sanki tavuk boğazlar gibi insanları ve masumları öldürmeleri, esir aldıklarına ise en ağır ve en dehşetli işkenceleri yapmaları, öyle ki işkence ettiklerini sakat bırakmaları, nihayetinde yüzbinlerce çocuğu anasız-babasız yetim ve öksüz bırakmaları, evlerine ve mülklerine ise adi bir hırsız gibi çökmeleri, tüm bunları da zevk için, o insanları hayvanlardan bile daha aşağı gördükleri için yapmaları, o pis, kahrolası, sapkın, istikametini şaşırmış arz-ı mev'ud hedefleri için yapmaları, tarihte ise böyle bir halin bu şiddette ve bu çapta belkide emsalinin hiç görülmemiş olması, ve nihayetinde ise; büyük bir insan kıyımına, bozgunguluğa, kaos'a fitneye, fesada, nifaka, kibir ve böbürlenmeye sebep olup kendi alemimde hiç şüphe etmiyorum ki; işte bu tarifsiz ve emsalsiz zulümleri, isra suresindeki mevzu bahis o 8. ayetin tehdidini tetikleyen Üçüncü ve son Fesat durumudur.! Ve inşaAllah yine önceki aynı iki (2) akıbeti yaşayacaklardır..
Peki ve Ne Zaman Ve Nasıl.?
Bunu yazının ilerleyen kısımlarında görecek ve inşaAllah çok da mutlu olacaksınız..
Bölüm 2;
Kâbusun Tarihi ve Siyonistlerin Kendi İtirafları!
Hadislerin ve Ayetlerin işaret ettiği yıkım süreci, Siyonist devletin kendi içinden gelen tarihi ve siyasi zaman sinyalleri ile de aslında kesişiyor..
A. Zalimlerin Kabusu: "80 Yıl Laneti" ve 2028 Korkusu
İsrail’in ömrü hakkındaki tartışmaların merkezinde, bizzat kendi liderlerinin dile getirdiği "80 Yıl Laneti" yatmaktadır.
Bu durum, Tevrat'ta geçen spesifik bir hükümden ziyade, Yahudi tarihinde önceki iki bağımsız Yahudi krallığının akıbetinden ve düştüğü durumdan türeyen bir korkudur.
Çünkü yahudi tarihinde daha önceki iki bağımsız Yahudi krallığı da kuruluşlarından itibaren en geç 80 yıl içerisinde (Babil ve Roma tarafından) yıkılmıştı.
Lanetin kaynağı ve o İlahi Tokat'a sebep olanda aslında kendi kibir ve zulümleriydi..
Düşülen bu durumun ve lanetin kaynağı her ne kadar zahiren dış saldırılar gibi gözüksede aslında bu İlahi Tokat'a sebep olan kendi kibir, böbürlenme, fitne ve zulümleriydi. Yani bunu kendi elleri ile haketmişlerdi..
B. İsrailli 4 Liderin Feryadı; İsrail "ÜÇÜNCÜ DENEYİMİ" Yaşıyor!
Siyonist devletin üst düzey yöneticileri bile bu "Üçüncü Fesat" gerçeğinin farkında. İsraili ve kurdukları bu yapıyı açıkça Üçüncü Krallık Deneyimi olarak adlandırmaktalar..
Mesela;
* Naftali Bennett; (Eski Başbakan) "Şimdiki İsrail devleti, kuruluşunun 80. yılına (2028) yaklaşıyor... Bizim karşı karşıya olduğumuz en ciddi sorun, Yahudilerin önceki krallıklarında olduğu gibi, iç parçalanma ve dolayısıyla yok olma riskidir."
Yani Bennett, ilk iki krallığın iç bölünme yüzünden parçalandığını belirterek, "Şimdi bu üçüncü şansa sahibiz" diyip ekleyerek şu an ki mevcut İsrail'i Üçüncü Fesat'ın başlangıcı olarak kabul etmiş olmaktadır.!
* Ehud Barak; (Eski Başbakan) "Yahudi tarihindeki devletler 80 yılı aşmadan yok oldu! Her iki örnekte de çöküş 8. on yılda başladı. Şu anda İsrail üçüncü deneyimdir ve 8. on yıla yaklaşmaktadır. Bu yüzden bu tarihsel kalıbın devam etmesinden derin bir endişe duyuyorum." demiştir.
* Ehud Olmert; ( Yine Eski Başbakan) Bu korkuyu net bir şekilde ifade etmiş ve "80 yıl lanetini aşmak için yeterli değil," diyerek bu durumun sadece popüler bir inanç değil, bizzat devletin en üst kademesinin bile korktuğu Tarihsel Bir LANET olarak algılandığını kanıtlamıştır.
* Binyamin Netanyahu ise; (Şu an ki mevcut Başbakan, şeytanyahu..) "İsrail'in 80 yıl lanetini aşarak 100 yıl dönümünü kutlamak istiyoruz" sözleri, işte bu tarihi eşiği geçme ve KIRMA arzusunun arkasındaki o derin korkuyu-FOBİ'yi açıkça deşifre etmektedir.
Yani Çok Kritik Eşikteler.! İlahi Hüküm Geri Dönüyor ve İçeriden Çöküş Başlıyor!
Şu an da sadece bir kaç tanesinden bahsettiğimiz bu itiraflar aslında açıkça ispat etmektedir ki; KENDİLERİ DE BİLİYORLAR.! KENDİLERİ DE YAPIP ETTİKLERİNİ ve İLAHİ CEZAYA MÜSTEHAK OLDUKLARINI HİSSEDİYORLAR.!
Çünkü onlar hakkında ki kural ve şart açık gözüküyor. Ne diyordu 8. Ayet.? "Eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de (cezaya) döneriz"
Demek İsra suresi 8. Ayet bahsedilen şartlı tehdidin sonucunu onlarda bekliyor, bu şartların oluştuğunuda görüyorlar.. Hatta bu yüzden TİTRİYORLAR.!
Ve inşaAllah o korkup titredikleri şey çok yakında başlarına gelecek.! Zaten her zaman çok korkulan şey başa gelir..
Peki Ne Zaman.?
Devam..
GÜNCEL SİNYAL; Bugün 2028 eşiğine yaklaşırken İsrail, kendi liderlerinin bile korktuğu o iç parçalanmanın somut işaretlerinide vermektedir. Bunu bir çok başbakan itiraf etmişti zaten.
Gazze Savaşı sonrası Netanyahu’ya karşı yükselen dev protesto dalgaları, rehineler krizi yüzünden artan güvensizlik ve hükümet içindeki bir çok çeşitli çatışma, yeniden, üçüncüye beklenen bu tarihsel LANETİN 80. yıl öncesindeki en somut habercileridir.!
Siyonist varlığın tarihsel olarak hiç aşamadığı 80 yıl akıbeti yani maksimum 2028 yılı kritik eşiği artık kapıdadır.!
C. Şeyh Yasin’den Yıkılış İçin Net Tarih.!
2027 Müjdesi!
Hamas’ın kurucu lideri Şeyh Ahmed Yasin’in 1999'daki El Cezire röportajında, Siyonist yapının akıbetine dair Kur'an'dan aldığı ders ile net bir tarih vermesi, bu 80 yıl lanetine İslami direniş cephesinden gelen en önemli bir zaman sinyali ve tokattır.
Ve işte bu tarih (2027) kalplerinde bir bomba gibi patlamıştır ve inşaAllah başlarında da patlayacaktır..
Şeyh Ahmet Yasin şöyle demişti; "İsrail'in varlığı sona erecektir, İnşallah, gelecek yüzyılın ilk çeyreğinde. Ve özellikle söylüyorum, 2027 yılında İsrail var olmayacak."
Özetle; Şeyh Ahmet Yasin’in bu öngörüsü, 2027, israilli liderlerin ise korkuları ise MAKSİMUM 2028 aralığını göstermekte olup anlaşılıyor ki 2027 sonu Siyonist İsrail'in varlığı için kader anı olarak işaretlemektedir!
Bölüm 3, Büyük Resim;
Yıkımın Küresel Mimarisinde Kim Nerede?
Şimdi gelin, meseleye günümüz siyaseti ve gizlenen hadisler çerçevesinden bakalım;
A. Siyonist-Hristiyan İttifakı Çöktü.!
O Siyononist Kibir ve Fesat Hristiyan İttifakı Dahi Bezdirdi.!
Hatırlarsanız önceki yazılarımda bir analiz ve yorumumdan bahsetmiştim; "Siyonizmin tasfiyesi için sadece Müslümanlar değil, Hristiyan dünyasının büyük ve gizli güçleri olan Katolik Cizvitler ve Tapınakçılar da devreye girmiş durumdadır. Bu durum, Rabbimizin zalimi-zalime kırdırdığı "İlahi bir tuzak" ve bir nimettir.!" diye.
İşte Papa'nın Türkiye ziyareti ve sonrasındaki trafik, aslında Siyonizme karşı Müslüman alemini temsilen Türkiye ile zımni bir ittifakın işaretidir kanaatimce.
Yine hatırlayınız lütfen; serinin önceki yazılarında "Vatikan ve Cizvitlerin Siyonizm ile yollarını ayırdığını" iddia etmiş ve Papanın Türkiye ziyaretinin altındaki o derin şifreye dikkat çekmiştik.
Bugün geldiğimiz noktada ise görüyoruz ki; Hristiyanlığın en köklü ve derin güçleri, Siyonist kibrin tüm dünyayı ateşe atmasına daha fazla müsaade etmeyecek.!
3 yıl beklemenin dahi çok fazla ve büyük bir hata olacağını düşünüyorlar..
Türkiye’nin merkezinde olduğu ama şimdilik sessiz gözüken bu ittifak, sadece bir diplomatik hamle değil; arka planda İlahi iradenin zalim itrail'i yalnızlaştırma ve bitirme operasyonudur diye düşünüyorum.!
Siyonizm, şimdi yıllardır birlikte hareket ettikleri ve bir çok yerde müslümanlara birlikte saldırdıkları kendi "müttefikleri" tarafından terk edilmenin o soğuk dehşetini yaşıyorlar!
B. Hakan Fidan - Putin Hattı ve "Ben Asfar" Sırrı.!
Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'ın, bölgedeki gerilimi yorumlarken; "Biz gerekirse Rusya ile de müttefik oluruz, ortak hareket ederiz" sinyali çok manidardır.
Bu sadece bir diplomasi cümlesi değildir! Bu, Resulullah’ın (sav) 1400 yıl önce haber verdiği, Melhame öncesi Müslümanların "Ben-i Asfar" (Rumlar/Ruslar) ile yapacağı o meşhur ittifakın siyasi tecellisidir sanki.
Taşlar masada dahi dizilmeye başladı gibi gözüküyor..
C. İran ve 1700 Gemi Altın.!
İsrail’in ise İran takıntısının ardında, zannımca Nuaym bin Hammad ve İbn Hacer el-Heytemi'nin eserlerinde geçen dehşet verici bir rivayet var. Çünkü bu rivayette "Doğudan gelen bir güç (Allahu a'lem o İran), İsrail ile savaşacak ve 1700 gemi dolusu hazineyi oradan çıkaracak!"
İşte israil herhaldeki bu rivayeti biliyor olsa gerek ki TİTRİYOR..
Bu yüzden önce onlar İran'a saldırmak istiyor, böylece SEBEBİ değiştirerek SONUCUNDA değişeceğini düşünüp nihayetinde KADERİN değişeceğini bekliyorlar..
Aslında bu hazine yüzünden ileride iran'ın arkasında duran, ona destek veren küresel güçler arasında ihtilaf çıkacak ve bu da İran'a çok pahalıya mâl olacak olsada, nihayetinde bu emanetleri asıl sahibi olan Hz. Mehdi gelip Mescid-i Aksa'ya iade edecektir..
Bölüm 4, Arap
Coğrafyasındaki Çöküş ve Melhame'nin Ön İşaretleri
Hadisler, büyük savaştan hemen önce Arap yönetimlerinin de sarsılacağını söyler..
"Yedi (7) Arap Kralı" rivayeti ve "Üç Kör Müftü" ile alakalı bazı alimlerden gelen ifadeler 2026-2027 aralığında bölgede büyük bir otorite boşluğu ve kaosun başlayacağına işaret eder..
Özetle; Siyon’un çevresindeki tüm sahte kalkanlar inşaAllah birer birer düşecektir.. Mısır da buna dahildir.. Mısırda karışacaktır..
NİHAİ DURAK İSE; MEGİDDO DAĞI çevresinde gerçekleşecek olan o büyük, tarihi savaş ve melhame-i kübra'nın ikinci büyük aşaması olan AMİK OVASI savaşıdır.!
Allahu a'lem bu dehşetli sürecin ve savaşın zirvesi megiddo dağı civarında, büyük finali ise Amik Ovası’nda yaşanacaktır..
İşte bu süreç Melhame-i Kübra’dır, Allahu a'lem..
Bölgesel savaşlar ise başta ortadoğu olmak üzere bir çok yerde ve coğrafyada devam edecektir.. Ta ki 2031-32 lere kadar.. 2026-30 arası ise bu dehşetli sürecin ZİRVE DÖNEMİDİR.! 2030 ise Küreselcilerin o malum projelerinin tam aksine olarak kendi başlarında bomba gibi patladığı yıl olacaktır, Allahu a'lem..
Bizim teshis, tespit, analiz ve okumalarımız bu yöndedir..
Siyonist varlığın artık tamamen sona ereceği, hatta biteceği, sadece çok küçük gruplar halinde iran, hindistan ve çin gibi bölglerde azınlık olarak kalabileceği sona doğru hızla, hatta dört nala gidilmektedir.!
İsrail'den şimdi kaçanlar, kaçmayı başarabilenler yahut bir şekilde göç edenler HAYATTA KALMA noktasında aklını kullanıp en şanslı olanlar olacaklardır.! Yoksa çok yakında o şansları dahi olmayacaktır.. İşte böyle bir sürece doğru hızla giriliyor..
Küresel bir İslami dirilişin başlayacağı an ise, artık ufuktadır ve gözükmektedir.. Elhamdülillah..
İslamın şafağı doğmuştur..
Şu hadiste bahsedilen şey şüphesiz gerçekleşecektir;
"Beytu'l-Makdis'in imarı Yesrib'in (medine) harabıdır. Yesrib'in harabı melhamenin (savaşın) çıkmasıdır. Melhame İstanbul'un fethidir, İstanbul'un fethi Deccal'in çıkmasıdır!"
Sonra elini (Resulullah), konuşmakta olduğu kimsenin (yani Hz. Muaz'ın) dizine vurdular ve:
'Bu söylediğim kesinlikle hakikattir. Tıpkı senin burada oturman hak olduğu gibi.' buyurdular."
(Ebu Davud, Melahim 3, (4294).)
Özetle; Bu işin sonu, bir önceki yazımda da belirttiğim gibi İSTANBUL'un İŞGALİ ve bir süre sonra da hz. Mehdi tarafından YENİDEN FETHİDİR.!
SON SİREN.! UYANIN, TEDBİR ALIN VE BİRLEŞİN,!
Kur'an'daki vaat, Hadislerdeki kronoloji, Siyonist liderlerin itirafları, Şehit Şeyh Ahmet Yasin'in ifadeleri ve Hakan Fidan gibi devlet adamlarının masadaki hamleleri vs. tek bir noktada düğümleniyor sanki; 2027-2028 KRİTİK EŞİĞİ.!
Bu sadece zalim bir devletin, milletin malına, mülküne, evine çöken, çökülmesine izin veren, destek veren hırsız bir devletin sıradan çöküşü olmayacaktır; Bu aynı zamanda, "Yaşasın Zalimler İçin Cehennem" nidasının yeryüzünde yankılanması ve ilk defa bu derece sevinçle karşılanması olacaktır..
Artık sizler bir çok şeyi biliyorsunuz..
Ama mesele bilgi değildir..
Herkes biliyor, hissediyor.
Mesele, bilip de susmak…
Mesele, görüp de alışmak…
Mesele, zulmü “normal” saymaktır, normalleşmektir.!
İşte asıl çöküş burada başlıyor..
Yani bombayla değil, vicdanın sessizliğiyle.!
Bugün tarafsız kalanlar, yarın olan biteni anlatacak yüz bulamayacaklar..
Çünkü bu çağda ve böyle bir zamanda artık tarafsızlık yoktur; Ya HAKK'ka taraftar olunur ya da otomatikman zulme ve zalime taraftar olmuş olunur.!
Çünkü zulme sessiz kalmak dahi aslında zulme taraf olmaktır.!
Hiç unutulmasın ki; Zulme Rıza Zülüm, Küfre Rıza Küfürdür.!
O yüzden safınızı belli edin.
Uyanık olun, Parçalanmayın.
Birbirinize düşmeyin.
Gücünüz yettiğince bir şeyler yapın.. Ama AKTİF olun..
Mesela Boykot Edin.!
Zulmü duyurun.
Dua edin.
Yeterki Safınızı belli edin.
Çünkü vakit doluyor.
Ve tarih, bu dönemi yazarken “kim konuştu?”ya değil, “kim sustu?”ya bakacak.!
O şehitlerin, masumların, o öldürülen sabilerin, yetim ve öksüz kalan çocukların üzerinizde hakkı var UNUTMAYIN.!
Onlar bu ümmetin KURBANLARIDIR.!
Onlara Hürmet edin..
Selam, Dua ve Direniş ile..
İsrail'in 80 Yıl Laneti.! Yıkılış Tarihi Müjdesi.!
Yayınlanma :
17.12.2025 10:11
Güncelleme
: 17.12.2025 10:11
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: